Yaşamın önemi ve canlı örnekleri bir uyarıdır. Bazen insanlığın kabul ettiği denge ile değer ölçülerinin veya başarının kıskanılarak yok edilmesine tanık olsak da zoraki sindiriyorduk. Ama işin boyutu endüstriyel olmayı da zorlamaya başlayınca ihtiraslı ve çıkarcı kişilerin tüm desteğe karşın futbolda kötü örnek olma, geçmişteki başarılara gölge düşürme örnekleri artıyor.
Önce Lefter yılı olmasına, ona Ulusal Takımı teslim etme gururum olsa da sorumsuzca karşı duran ve sözde yalakalık duyanların kim olduğunu öğrenmeden konuşmaları canımı sıktı. Sonra da kendilerine takdim edilen medya koltuklarındaki değişken ahkâmlarını düşündüm! TFF bu kadar yoğun bir futbol ortamında yapan, yazan ve karar veren mekanizmanın başında olunca medyada özel bir alan çıktı karşımıza! Önceden verilen kararların tek bozulduğu yer futbol sahasındaki mücadele olmuştur. Ama nedense buna kimse önem vermiyor. Kazanmak için her yol geçerli ise ve buna izin veriliyorsa “Sporcunun zeki, çevik ve ahlâklısını” bulmak zorlaşıyor.
B.Şehir Belediye devri alan Başakşehir, şu anda puan farkıyla liderken bir başka tartışmanın içinde buluyor kendini. Öğrencim ve gurur duyduğum başarılı teknik adam Abdullah Avcı ve yıldız futbolcularının kimsenin kollamasına gerek olmayan karşılaşmaları bazen çok dikkat çekiyor. Özellikle hakemlerin tutumu ve hatta VAR tartışmalarına giden pozisyonların takımı yıpratması söz konusuyken kart gösterme, Arda, Emre gibi lider futbolcuların görüntüleri tartışılıyorsa, hakemin de buna suskun olduğu görülüyorsa, farklı alacakları karşılaşmayı bile tek golle bitirip son dakikada belki de çalınmayan penaltı düdüğüyle atlatmaları liderin de işine gelmez!
Ligimizde ilginç görüntüler ve can sıkan birçok olay yanında kimi futbolcuların, hakemlerin ve kimi federasyona yakın duran kalemlerin ortamı sıkıntıya soktuğunu görüyoruz. Tribünleri kullanmak isteyenlerin sık sık çekişmeleri ve güneşi balçıkla sıvama gayretleri her zaman olmuştur. Ama bu satırların sahibi ile sayfamız objektif olma gerçeğinden kopmadan mücadele vererek futbol ve spor dengeleri gelişmesinin eksik olduğunu, teknik adam-futbolcu örneklerinin sosyal yapıyı sarstığını söylemek zorundadır. Kimi teknik adam gündemden sürülürken kimisi de hiç eksik olmayan görev değişimleriyle ve bazı futbolcular da sahada görmezlikten gelinerek kollanıyor.
Özellikle kriz denilen ekonomik şartların cirit attığı ortamda fazlalık güç, başarının engeli olabilir. Tuhaf olan başarılı teknik adam ilk yenilgide kovulurken ve bazıları yaşlı diye devre dışı bırakılırken bir başka örneğinin yaşını unutanlar, toplumu yamultan nefret uyandıran yanlarıyla gözde tutulma yanlılığı ayıp oluyor. Futbolumuzun kalkınması bir sihirli icat değildir. Aday gençleri, yani çocuklarımızı alır, doğru eğiterek sabırla geliştirir, oynatır ve sonra da pazarlarsınız ortaya bu kadar geçinen bir kemikleşmiş futbol dışı ortam çıkmaz. Beni üzen futbolu farklı amaçlara dönük ve bilgisiz şekilde kullananların karşısında doğruları bilenlerin zaman zaman fırsat bulmalarıdır. Bu anlamda Cumhuriyet Spor’un önde olması beni ve sporseverleri mutlu ediyor ama biraz da dinlemeyi öğrensek iyi olur.

Spor insanı Ünlü’ye veda..
Satırlarımın sonunu aramızdan ayrılan değerli spor insanı Fikret Ünlü’ye ayırıyorum.. Milli Takım’dan alındığım dönemde Ünlü’nün gazetemize gelip bana teselli vermek adına “Üzülme, başarılı insanı ciklet gibi harcarlar!” demesini asla unutmuyorum. Ünlü nur içinde yatsın..