Oyuna çok hızlı giren Kopenhag’da 6 dakikada Daniel Braaten şık bir gol attı. 7. dakikada da Jorgensen’in direkten dönen kafa vuruşuna kadar Galatasaray’a sıkıntı verdi. Özelikle 15. dakikadan sonra oyuna ağırlığını koyan ve Drogba ile Burak’ın vuruşlarıyla gole yaklaşan Sarı - Kırmızılılar istediklerini yapamadılar. Genç kaleci Eray kalede sakin görüntüsüyle dikkat çekerken orta alanda Melo ve Selçuk oyunu organize eden futbolculardı. Aydın’ın etkisiz oyununa karşı Bruma, G.Saray’ın en etkili ve pozisyon üreten futbolcusuydu. Kendi sahasında bugüne kadar yenilmeyen ve sadece Chelsea’ye kaybeden Danimarka ekibinde sağ kanatta etkili ataklar yaratan Jorgensen orta alanda Delaney defansta ise Melberg takımı ayakta tutan başarıyı gösterdiler.

     Takım savunmasında öne geçtikten sonra disiplinli bir mücadele veren Kopenhag zaman zaman kanatlardan ve duran toplardan sonuç almayı denedi. G.Saray’da Aydın- Ceyhun ve Semih-Umut değişikliği gol için Mancini’nin her türlü riski göze aldığını gösterdi ve doğru düşünceydi. İyi mücadele eden Sarı - Kırmızılı takım, oyunun başında yediği golün sonucunda en azından beraberlik hak eden bir mücadele verdi. 

     Ne var ki bu kez Drogba ve Burak yakın markaj nedeniyle golle buluşamadılar. Grupta iddialı olabilmenin kilit maçı olan bu karşılaşma istemediğimiz bir sonla bitmedi. Oynanan oyunu da gözq önüne alırsak üzülmemiz gereken bir sonuç oldu. Oyunun sonlarında Amrabat’ı da düşünen Mancini bütün silahlarını kullanmasına karşın gerçekten kontrollü oynayan ve defansif anlamda kararlı görünen rakibini aşamayarak umudunu gelecek karşılaşmalara bıraktı.