Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Hırsız Vaaar!
Vay canına! Dört buçuk ay olmuş yazı yazmayalı. En son yazım 27 Aralık’ta (rastlantıya bak) yayımlanmış bu köşede. Neyse işte! Geri döndüm. Gazetem ile aramdaki (prensiplerden kaynaklanan) sorunlar çoktan giderilmişti ama tembellik yaptım. Yazmadım. Yazmadığım için de basketbol izlemedim, dinlemedim, konuşmadım, düşünmedim... Oooh! Sefam olsun...
Tamam! Sefam olsun da... Bence, geri dönüşüm böyle sessiz olmamalıydı. Galatasaray-Beşiktaş play off serisinin ilk maçına gidip olay çıkartmalıydım. Örneğin, ilgisiz bir anda basın tribününden fırlayıp, Galatasaray yöneticilerinin bulunduğu tribüne tırmanmalıydım. Eğer oradaysa, öncelikli olarak şu merhum atletin “rate” torununa bir yumruk çakmalıydım ya da yanağından bir makas almak için hamle yapmalıydım. Sonrası kolay: Gazetelerde yarım sayfa resimlerim çıkar, geçmiş sporculuk yaşamım, şampiyonluklarım, kaptanlıklarım, basketbola nerede başlayıp nerede bitirdiğim falan filan yazılır, üstüne bir de yazılarıma ara verme nedenlerim üzerine senaryolar uydurulurdu. Ertesi hafta cuma günü de döşenirdim yazımı. Bir kerecik de ben rol çalsam ne olurdu ki?
Şaka bir yana! Şu Galatasaray-Fenerbahçe kadınlar finalini izlerken ve ertesi günü gazeteleri okurken hep aynı şeyi düşündüm: “Resmen rol çalıyor bu adamlar!” Orada final oynayan sporcuların, onları finale taşıyan teknik adamların ve emeği geçen herkesin haklarını çalan bu adamların, birinin cebinden para çalan hırsızlardan hiçbir farkı yoktu benim gözümde. “Hırsız vaaaar!” diye bağırmak istedim avazım çıktığı kadar ama o gün bugün değildi: Sustum!
Doğrusunu isterseniz biz de suç ortağıyız bu hırsızlığın: Rol çalanları sayfalarımıza, ekranlarımıza taşıyıp onların ekmeklerine yağ sürüyoruz. Oysa... Suçu övmek de bir suçtur. Kendimizi ihbar ediyorum: Suçluyuz hepimiz!
Ve siz beyler ve bayanlar! Kana doyamayan köpekbalıkları gibi bu atışmaları gazetelerde ve ekranlarda görmek isteyen, kavganın her türlüsünü zevkle izleyen sizler de suç ortağısınız bu işlerde. Yarın bir gün, bu gerilim nedeniyle bir yakınınızın başına bir şey gelirse, kendinizi de suçlamayı unutmayın...
Yazılarıma başlayıp da Turgay Demirel’i pas geçmek olmaz. Bir paragraf yazalım da özlem gidersin bizim apartman yöneticimiz: Ey Turgay! FIBA’ya başkan olman kesin gibiymiş. Kutluyorum seni sevgili dostum. Basketbol seninle gurur duyacak(!) İyi de... Giderayak ligin yayın haklarını yabancı bir şirkete sattığın söyleniyor. Doğru mu bu? Parada pulda anlaşmışsın da iş yalnızca imzaya kalmış, öyle mi? Eğer doğruysa, giderayak yuh sana! Bırak yeni gelen yönetim yapsın ne yapacaksa. Akçeli işler bunlar. Başlığa bak ve titreyip kendine gel. Benden söylemesi...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- Korhan Berzeg olayında yeni gelişme
- Polis meslektaşlarına ateş etti
- Kadınlara 'Cehennemde yanacaksınız' diye bağırdı
- Mert Hakan Yandaş'dan sosyal medyada çok sert tepki!
- Müsavat Dervişoğlu İYİ Parti Genel Başkanı oldu
- 'Türkiye ilk etkilenenlerden olacak...’
- Rakı fiyatlarına büyük zam
- 'Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak'
- İYİ Parti'de tarihi kurultay: Seçim üçüncü tura kaldı!
- CHP lideri Özel'den ilk açıklama!