Çok Şükür Bu Mektup Silivri'den Değil...

06 Kasım 2012 Salı

Haberleşmenin gizliliğianayasa güvencesindedir...

\n

Hem de temel insan hakkıdır.

\n

Ama bu kuraldan cezaevinde yatanlar yararlanamaz!

\n

Hüküm giymemiş olsalar da yararlanamaz!

\n

Devlet, bir tutuklunun eşine yazdığı mektubu bile ayıp ve günah demeden açar okur.

\n

Madem devlet aldırmıyor...

\n

Biz de aldırmayalım.

\n

Umutsuz bir tutuklunun eşine yazdığı mektubu burada yayımlayalım:

\n

İddianameyi okudum ve şaştım.

\n

Bir insanın böyle deliller (?!) ile mahkemeye sevk edilebileceğini ummazdım. Fakat ne yalan söyleyeyim, kör parmağım gözüne kadar aşikâr bir suçsuzluk şeraitinde, bu kadar delilsiz bir davada adaletin herhalde tecelli edeceğine, beraat edeceğime emin bulunmakla beraber neden yattığıma ve mahkeme bitinceye kadar da yatacağıma ve neden men-i muhakeme kararı almayıp mahkemeye sevk edildiğime akıl erdiremediğim için ara sıra kötü kötü düşünüyorum.

\n

İddianame benim isyan ve ihtilal kokankitaplarımdan bahsediyor.

\n

Düşün ki bu kitapların hepsi bugün resmen satılmaktadır.

\n

Eğer isyan ve ihtilal koksalardıhaklarında takibat yapılır, kitaplar ve ben mahkûm olurduk, Türkiye Cumhuriyeti kanunları, bu kitaplar (...) hakkında bir mahkûmiyet kararı vermedikleri halde, bana tebliğ edilen iddianamede böyle bir suç delili(?!) var.

\n

Eğer bu iddia varit ise bundan benim kadar Türkiye Cumhuriyeti adliyesi de mesuldür.

\n

Çünkü en son kitabım iki sene evvel neşredilmiştir ve bu isyan ve ihtilal kokankitapların neşrine adliye göz yummuş demektir. İşte delillerden biri bu.

\n

İkincisi benim kendisini çağırmadığım, evimin adresini vermediğim, tanımadığım bir delikanlıya direktif vermiş olmaklığım(?!).

\n

Tanımadığı, hatta polisliğinden bile şüphelendiği ve topu topu bir saat kadar gördüğü bir insana direktif(?!) verecek kadar deli, aptal ve eşek olduğumu farz edelim. Fakat bu direktifverme keyfiyetinin kanuni delilleri nerde?

\n

Bu iddianın kanuni ispatı nerde?

\n

Mektubun altındaki imza çok tanıdık.

\n

Ama Mustafa Balbaya, Tuncay Özkana, Soner Yalçına veya Doğu Perinçek gibi bir tutukluya da ait değil.

\n

Olması da mümkün değil.

\n

İmza sahibi 49 yıl önce ölmüş...

\n

Mektup ise zaten 75 yıl önce yazılmış!..

\n

Zaten böyle bir mektup şimdi yazılmaz...

\n

Ülkemizde hem ileri demokrasi...

\n

Hem de adındaAdaletolan bir iktidar var!

\n

Mektup, 1930ların- 40larınebedi tutuklusuNâzım Hikmetin..

\n

Eşine yazdığı mektuplar oğlu Memettarafından, yıllar önce Pirayeye Mektuplaradı altında yayımlanmıştı.

\n

Yapı Kredi Yayınları geçen günlerde yeniden yayımladı.

\n

Türkiyede aydınların tarihi ve talihi, hep tekerrür edip durduğu için.

\n

\n

Atak, Mücadeleci, Korkusuz..

\n

Adalet ve Kalkınma Partisi, kalkınmayı adalete de yaymaya kararlı.

\n

Önümüzdeki günlerde bir tür idari ve pratik adalet dağıtıcısı anlamına gelen Ombudsman Yasası çıkaracak.

\n

Ombudsman veya yaklaşık Türkçe karşılığı ile (Kamu Denetçiliği) birçok AB ülkesinde bulunan bir tür yüksek adli-idari yargı yetkilisi...

\n

Ombudsmanlığın ülkemize kurulması için birçok sivil toplum örgütü yıllardır çaba harcıyor.

\n

Sonunda, hükümet karar verdi.

\n

15 Kasıma kadar, Mecliste 1 baş denetçi ve 5te denetçiyi ombudsman olarak seçecek.

\n

İktidar, çoğunluğuna dayanarak, 6 ombudsmanın tümünü ben seçerim diye dayatırsa, ombudsmanlık, iktidarın bir alt birimi haline gelecektir.

\n

Bundan sakınmak için, Mecliste temsil edilen partilerin gösterecekleri adaylar da dikkate alınarak, örneğin Sayıştay üyesi seçimi gibi bir uzlaşma gerekiyor.

\n

Nitekim Ombudsmanlık Yasası daha önce çıkmış ancak Anayasa Mahkemesinden geri dönmüştü.

\n

Ne yazık ki AKP, söz konusu yasayı 29.06.2012 tarihinde yürürlüğe koymaya yöneldi.

\n

Ombudsmanlık kurumu ayrıca 250 kişilik bir kadroyu gerektiriyor.

\n

Böyle kalabalık bir kadro elbette iktidarın iştahını kabartabilir.

\n

Ama kurumdan beklenen yararı sağlamaz.

\n

O yüzden ombudsmanlarda...

\n

En az hukuk, siyaset ve idari alanda 10 yıllık kamuve özel sektör” veuluslararası çalışmadeneyimi aranmalıdır.

\n

Ve mutlaka en az 1/3 kadın dengesi dikkate alınmalıdır.

\n

Yeni bir erkekler topluluğu yaratmak istenmiyorsa elbette.

\n

Tanrının bana baş edemeyeceğimiz hiçbir bela vermeyeceğini biliyorum. Sadece keşke, bana bu kadar güvenmeseydi diyorum!

\n

Rahibe Theresa

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları