Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Çok Şükür Bu Mektup Silivri'den Değil...
“Haberleşmenin gizliliği” anayasa güvencesindedir...
\nHem de temel insan hakkıdır.
\nAma bu kuraldan cezaevinde yatanlar yararlanamaz!
\nHüküm giymemiş olsalar da yararlanamaz!
\nDevlet, bir tutuklunun eşine yazdığı mektubu bile ayıp ve günah demeden açar okur.
\nMadem devlet aldırmıyor...
\nBiz de aldırmayalım.
\nUmutsuz bir tutuklunun eşine yazdığı mektubu burada yayımlayalım:
\n“İddianameyi okudum ve şaştım.
\nBir insanın böyle deliller (?!) ile mahkemeye sevk edilebileceğini ummazdım. Fakat ne yalan söyleyeyim, kör parmağım gözüne kadar aşikâr bir suçsuzluk şeraitinde, bu kadar delilsiz bir davada adaletin herhalde tecelli edeceğine, beraat edeceğime emin bulunmakla beraber neden yattığıma ve mahkeme bitinceye kadar da yatacağıma ve neden men-i muhakeme kararı almayıp mahkemeye sevk edildiğime akıl erdiremediğim için ara sıra kötü kötü düşünüyorum.
\nİddianame benim ‘isyan ve ihtilal kokan’ kitaplarımdan bahsediyor.
\nDüşün ki bu kitapların hepsi bugün resmen satılmaktadır.
\nEğer ‘isyan ve ihtilal koksalardı’ haklarında takibat yapılır, kitaplar ve ben mahkûm olurduk, Türkiye Cumhuriyeti kanunları, bu kitaplar (...) hakkında bir mahkûmiyet kararı vermedikleri halde, bana tebliğ edilen iddianamede böyle bir ‘suç delili’ (?!) var.
\nEğer bu iddia varit ise bundan benim kadar Türkiye Cumhuriyeti adliyesi de mesuldür.
\nÇünkü en son kitabım iki sene evvel neşredilmiştir ve bu ‘isyan ve ihtilal kokan’ kitapların neşrine adliye göz yummuş demektir. İşte delillerden biri bu.
\nİkincisi benim kendisini çağırmadığım, evimin adresini vermediğim, tanımadığım bir delikanlıya direktif vermiş olmaklığım(?!).
\nTanımadığı, hatta polisliğinden bile şüphelendiği ve topu topu bir saat kadar gördüğü bir insana ‘direktif’ (?!) verecek kadar deli, aptal ve eşek olduğumu farz edelim. Fakat bu ‘direktif’ verme keyfiyetinin kanuni delilleri nerde?
\nBu iddianın kanuni ispatı nerde?”
\nMektubun altındaki imza çok tanıdık.
\nAma Mustafa Balbay’a, Tuncay Özkan’a, Soner Yalçın’a veya Doğu Perinçek gibi bir tutukluya da ait değil.
\nOlması da mümkün değil.
\nİmza sahibi 49 yıl önce ölmüş...
\nMektup ise zaten 75 yıl önce yazılmış!..
\nZaten böyle bir mektup şimdi yazılmaz...
\nÜlkemizde hem “ileri demokrasi”...
\nHem de adında “Adalet” olan bir iktidar var!
\nMektup, 1930’ların- 40’ların “ebedi tutuklusu” Nâzım Hikmet’in..
\nEşine yazdığı mektuplar oğlu “Memet” tarafından, yıllar önce “Piraye’ye Mektuplar” adı altında yayımlanmıştı.
\nYapı Kredi Yayınları geçen günlerde yeniden yayımladı.
\nTürkiye’de aydınların tarihi ve talihi, hep tekerrür edip durduğu için.
\n\n
Atak, Mücadeleci, Korkusuz..
\nAdalet ve Kalkınma Partisi, kalkınmayı adalete de yaymaya kararlı.
\nÖnümüzdeki günlerde bir tür idari ve pratik adalet dağıtıcısı anlamına gelen Ombudsman Yasası çıkaracak.
\nOmbudsman veya yaklaşık Türkçe karşılığı ile (Kamu Denetçiliği) birçok AB ülkesinde bulunan bir tür “yüksek adli-idari yargı yetkilisi”...
\nOmbudsmanlığın ülkemize kurulması için birçok sivil toplum örgütü yıllardır çaba harcıyor.
\nSonunda, hükümet karar verdi.
\n15 Kasım’a kadar, Meclis’te 1 baş denetçi ve 5’te denetçiyi ombudsman olarak seçecek.
\nİktidar, çoğunluğuna dayanarak, “6 ombudsmanın tümünü ben seçerim” diye dayatırsa, ombudsmanlık, iktidarın bir alt birimi haline gelecektir.
\nBundan sakınmak için, Meclis’te temsil edilen partilerin gösterecekleri adaylar da dikkate alınarak, örneğin Sayıştay üyesi seçimi gibi bir uzlaşma gerekiyor.
\nNitekim Ombudsmanlık Yasası daha önce çıkmış ancak Anayasa Mahkemesi’nden geri dönmüştü.
\nNe yazık ki AKP, söz konusu yasayı 29.06.2012 tarihinde yürürlüğe koymaya yöneldi.
\nOmbudsmanlık kurumu ayrıca 250 kişilik bir kadroyu gerektiriyor.
\nBöyle kalabalık bir kadro elbette iktidarın iştahını kabartabilir.
\nAma kurumdan beklenen yararı sağlamaz.
\nO yüzden ombudsmanlarda...
\nEn az hukuk, siyaset ve idari alanda 10 yıllık “kamu” ve “özel sektör” ve “uluslararası çalışma” deneyimi aranmalıdır.
\nVe mutlaka en az 1/3 kadın dengesi dikkate alınmalıdır.
\nYeni bir erkekler topluluğu yaratmak istenmiyorsa elbette.
\nTanrı’nın bana baş edemeyeceğimiz hiçbir bela vermeyeceğini biliyorum. Sadece keşke, bana bu kadar güvenmeseydi diyorum!
\nRahibe Theresa
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu