Türbem Var Deryaya Karşı

18 Temmuz 2014 Cuma

Padişahlık hedefi cümlenin malumu.
Dolmabahçe Sarayı yetmezmiş gibi, Vahdettin Köşkü’nü hazırlattığı da biliniyor.
Halktan ruhsatı da alırsa..
Tarihin ilk “Demokrat Padişahı” olacak!
Camisiz padişah olur mu?
O da hızla Çamlıca’da tamamlanıyor.
Sonra?
Sonrası Allah gecinden versin..
Öteki dünya..
Ona da zaten hazır:
“Bu yola çıkarken kefenimizi giyip çıktık!” (9 Mayıs 2010 AKP grup konuşması.)
(Milli Görüş gömleğini çıkardıktan sonra cıbıl dolaşacak hali yoktu elbet.)
Kefen de tamam olduğuna göre.
Geriye kaldı “Türbe”.
Türbesiz padişah olur mu?
Elbette olmaz.
Ama işi sağlama almak ve resmiyete dökmek gerek.
CHP’li İhsan Özkes TBMM’de Bülent Arınç’a sordu:
“Çamlıca’da Başbakan Erdoğan için türbe yapıldığı doğru mu?”
Özkes Çamlıca’nın bağlı olduğu Üsküdar’ın eski müftüsü ve o bölgenin milletvekili.
Yakın tarihin en heyecanlı anıtı olmaya aday Tayyip Sultan Türbesi’nin açılışında bulunmak istemesi doğal hakkı.
Soruyu yönelttiği Sayın Arınç kabinenin sözüne (nispeten) en güvenilir üyesi.
CHP Özkes türbe sorusunu” iyi ki Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik’e sormadı.
Yoksa milletçe, laf kıtlığında asma budama mevsimi yaşardık:
“Kardeşim sürülmemiş tarlaya darı mı ekilir, doğmamış çocuğa don mu biçilir ki, seçilmemiş padişaha türbe dikilsin!”
Sorunun muhatabı Bülent Arınç olduğu için doğruyu en geç 25 gün içinde mutlaka öğreneceğiz.
TBMM’de sorular en geç 15 günde yanıtlanıyor. Soru zor ise, 10 gün de ek süre var.
10 Ağustos’a 25 günden az kaldı.
Erdoğan seçimi kaybederse, türbeye gömülme hakkını da kaybedecek.
Ekmelettin Bey ise fazlasıyla mütevazı.
“Benim hakkım!” diyemeyeceğine göre..
Türbe boş kalacak.
İstanbul Zeyrek’teki “Sanki Yedim Camii” gibi
“Seçilmemiş Padişahın Boş Türbesi” olarak ziyarete açılacak.

Opera Bale Camisi
Tayyip Bey Ankara’yı öksüz bırakmak istemedi.
Adındaki “Tabiat” sözcüğü nedense kararname ile çıkartılan “Ankara Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’na bizzat emir verdi.
Devlet Opera ve Balesı Salonu’nun karşısında muhteşem bir cami inşaatı başlattı.
İnşaat sessiz sedasız tahta perdelerin arkasında hızla ilerliyor.
Eskişehir Yolu’nda Bilkent Kavşağı’nda inşa edilen Protokol Camisi, çevrede konut olmadığından ve cemaatsizlikten servis ile cemaat arayışına girdi girecek.
Türkiye’nin minareleri asansörlü ilk camisine görkemli bir fon kazandırmak için geceleri Odalar Birliği’nin ikiz gökdelenleri diskotek gibi rengârenk ışıklandırılıyor.

***

Opera Camiine gelince..
Gençlik Parkı ile Ulus’a İstanbul Yolu ve Hacettepe’ye çıkan 5 ’li kavşağın göbeğindeki caminin, özellikle cuma günleri Başkent trafiğini arap saçından beter etmemesi için özel olarak hatım indirilmesi ve döa edilmesi gerekecek.
Kamu kuruluşları ile çok yakından ilgilenen Tayyip Bey, opera ve baleye de ilgisiz değil.
Geçtiğimiz yıl opera ve bale izleyicilerinin seans arasında “yatsı namazı”nı kaçırmaması için mescit yapılmasını istediği yazılmıştı.
Belli ki, bu cami inşaatı ile öteki vakit namazlarının eda edilmesi de mümkün olacak.

Prof. Görse...
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın Hz Muhammed’le ilgili skandal sözleri soruldu.
Ala’nın “Peygamber Efendimiz, Mekke’nin fethi sırasında gurura kapıldı ve Allah tarafından uyarıldı” demişti.
Belli ki, Tayyip Bey’in çok eleştirilen “Gurura kapılma huyunun benzeri” Hz. Peygamber de de vardı demek istiyordu.
Görmez’in yanıtı mı?
“Bugüne kadar konuşmadım. Konuşmadığım için hakaret mailleri aldım. Ama biliyorum ki bu kişi Hz. Peygamber’e saygılı bir insan. Konuşmama nedenim buydu!”
Kabine üyesi olmak acaba “Peygambere saygılı insan olmanın garantisi” mi?
Ama ardından daha açık daha belirgin sözler söyledi.
“Türkiye Sünnicilik yapıp taraf tutmamalı, Sünni-Şii ihtilafının bir tarafında yer almamalı. Türkiye’nin taraf tutarak, hakem rolünü kaybetmemelidir!”
Bu sözlerin aynısını Ekmeleddin Bey de söylüyor.
Tayyip Bey’den eleştiri alıyor.
Belliki ne söylendiği ile değil kimin söylediği ile ilgileniyor.
Tıpkı Diyanet İşler Başkanı Görmez gibi

Deneyim Konuşuyor
Dışışleri Bakanı Davutoğlu, demiş ki:
“Bir kere bilim adamı objektif halkalara dayalı yorumlar yapmalı. Çok tehlikeli bir eğilim görüyorum Ekmeleddin Bey’de. Bu Kılıçdaroğlulaşma eğilimi. Onun söylediği bazı şeylerin vakayla hiç alakası yoktur. Kılıçdaroğlu mantıksal silsile, sebep sonuç ilişkisi kuramaz! Ya Ekmeleddin Bey bu dünyada yaşamıyor. Ya da ona öğretildi ki yalan da olsa gerçeğe dayanmasa da tekrar et birileri inanır”
Atalarımız tam da “Dinime küfrüden beri Müslüman olsa”yı bunun için söylemiş.
12 yıldan beri yalanları 5 vakit tekrar ede ede halkın yarıya yakınını inandırmanın rahatlığı ile konuşuyor.

NEDİR?
“Plebisit, 10 Ağustos’tur: Erdoğan’a Evet veya Hayır”
(Prof. Taner Timur)



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları