Bir özgürlük sorunu

Bir özgürlük sorunu

08.08.2023 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

1 Ağustos günü bu köşede yayımlanan yazımın açıklama bölümünde yazdıklarım değerli meslektaşım Faruk Bildirici’nin eleştirilerine neden oldu.

Gerek konunun önemi gerekse yazarın ciddiyeti ve saygınlığı bir açıklamayı zorunlu kıldı.

Konu Akbelen Ormanı’nı katleden enerji firmasının gazetelere verdiği ilan ile ilgili. 20 yayın organında yayımlanmış olan ilanın Cumhuriyet’te de yayımlanması istenince Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun, arkadaşlarımızın görüşüne başvurdu ve genel eğilim yayımlanmaması yönünde çıkınca (sanıyorum kendi eğilimi de o yöndeydi) yayımlanmamasına karar verdi. Ben, ilan sahibi firmanın ifade özgürlüğü sınırlarına girdiği için, ilanının yayımlanmasından yanaydım.

Hemen belirteyim ki Akbelen Ormanı’nın yok edilmesi, kamuya da zarar veren bir cinayettir ve hem kamu yararına hem de yasaya aykırı, yargı katında oyunların da sergilendiği bir tezgâhtır kanımca. Bu görüşlerimi yazdım ve hatta Akbelen direnişi ile vatandaşın vatanını savunduğu görüşümü de dile getirdim. Bu durumda, enerji şirketinin iktidarla kol kola girerek giriştiği katliama da yayın organlarına verilen ilana da karşı olduğumu belirtmeme gerek yok. Eğer ilan Cumhuriyet’te yayımlanmış olsaydı da içinde belirtilen hususlara cevap veren bir yazı da kaleme alacaktım. Bizim açımızdan gerek kalmadığı için de yapmadım.

***

Basın organlarının satış gelirlerinden çok, reklam ve ilana bağlı olduğu uzun yıllardan bu yana kapitalist dünyada çok olağan karşılanan hatta oyunun kurallarından biri olarak kabul edilen algı yüzünden de basının özgür olduğunun söylenemeyeceğinin farkındayım ve bunu da çok defa dile getirdim.

Bütün gazetecilik yaşamımı da yedi yıllık kısa bir dönem dışında siyasi baskıların yanı sıra ilan baskısıyla bunaltılan basın organlarında geçirdiğim için, basının ilan yoluyla baskı altında tutulması olgusuna da duyarlıyım. Ayrıca, basının ilan yoluyla denetim altında tutulmasının çok gelişmiş, fark ettirmeden uygulanacak daha teknik yöntemlerle yapıldığını da artık hepimiz biliyoruz. Buraya kadar, sıraladığım bütün hususlar, Akbelen Ormanı katliamıyla ilgili ilanın içinde yer alan savlara neden katılmadığımı anlatmaya yeterdi sanırım.

O zaman kalıyor geriye, neden ilanın yayımlanması görüşünü savunduğum sorusu.

Bunun yanıtı da firmaların, kurumların, kişilerin para karşılığı ilan verme haklarının da ifade özgürlüğü alanına girdiğidir. Genelde sermayenin güçlü olduğu kapitalist düzenlerde, sermayenin çeşitli yol ve yöntemlerle, basını denetim altında tuttuğu bilinince, ilk bakışta para ile ilan vererek, görüşünü açıklamak pek akla yakın bir yöntem değilmiş ve istenen amaca da hizmet etmezmiş gibi görünse de pek de öyle değildir. İlanın ilan olduğunun açıkça belirtilmesi halinde bir kurumun ya da kişinin, ürününü ilan yoluyla tanıtması veya davranışını ya da düşüncesini paralı ilan vererek savunması ifade özgürlüğünün sınırları içine girer.

***

Bu durumun örneği olarak, bir zamanlar diplomatları terör örgütü ASALA’nın katillerinin hedefi haline gelen Türkiye’nin kimi Batılı ülkelerde, uygulanan büyük baskılar karşısında yayın organlarında 1915 olaylarının soykırım olmadığı yolundaki görüşlerini aktaramaması karşısında, para ile ilan vererek ve bunun da ilan olduğunu açıkça belirterek sesini duyurmaya teşebbüs etmesi gösterilebilir.

Bir basın kurumuna ilan vererek görüşünü açıklamak veya ürününü tanıtmak da ifade özgürlüğünün alanına girer. Yayın organlarının, yapısını veya ürününü beğenmediği kişi ve kuruluşun bu özgürlüğünü kısıtlama hakkı yoktur. Tıpkı basın organının seçimler sırasında, ilan veren siyasal bir partinin görüşlerine katılmadığı için ilanı reddedemeyeceği gibi.

Olay bundan ibaret.

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023