Bir şeyler yapma zamanı

08 Nisan 2022 Cuma

Yine de her koşulda iyimser olabilirsiniz. Örneğin 12 kiloluk mutfak tüp gazına 15 lira zam gelmesini, “Kaynatacak aşım kalmadı ki bana ne! Ben artık tüp gaz kullanmıyorum”  diyerek geçiştirebilirsiniz. Ya da zamlar sıralamasını tekrar gözden geçirip üçüncü benzin zammıyla, birinci kırmızı et zammının aynı zamana rastlayıp rastlamadıklarıyla avunabilirsiniz.

Yoksullaşma derecesinde ipin ucunu elden kaçırdığınıza göre, koyverin gitsin!

Artık, çılgınca sonuna koşan Amok koşucusu gibi, zam arsızları frenleri boşalmış şekilde koşmaya başlayabilir ya da zamların günlük olarak ölçüleceği zamometre makinesi icat etmek için uğraşabilirsiniz. Son olarak “zamma da zam geldiği” noktaya kadar sürecek bu çılgınlık ortamında Türkiye’de her şey mubahtır, her şey olabilir.

Her şey ile teselli bulunabilir.

Bu arada iktidarın politikalarının her alanda iflas ettiği, gelecek seçimlere yönelirken oy kaybettiğini düşünerek öyle yan gelip yatabilirsiniz. Muhalefet ve de ona yakın medya da öyle yapıyor.

***

Bakıyorsunuz muhalefet partilerine, yayın organlarına, sosyal medyaya: aç bi ilaç yatanlar, karanlıkta, soğukta oturanlar... Onları da her türlü olanakla donatılmış iktidar medyası görmezden geliyor.

Muhalefete, iktidarın sürekli oy kaybettiğini gösteren kamuoyu yoklamaları kalıyor.

Orada da hangi ankete baksanız birinci parti hâlâ AKP, birinci sıradaki lider hâlâ Recep Tayyip Erdoğan.

Bir ara, Kemal Kılıçdaroğlu’nun başarılı çabalarıyla bir araya gelen altı parti ittifakının toplumda bir heyecan, iktidarda bir telaş yarattığını görmüştük.

Şimdi o da geride kalmış görünüyor.

İflas etmiş AKP iktidarı eriyor ya, muhalefetin, sivil toplum örgütlerinin bir şeyler yapmasına ihtiyaç yok. Nasıl olsa AKP kendi eriyişiyle bu işi tek başına çözecektir, diye düşünüyor olsalar gerek.

Oysa Anayasa Komisyonu’nda kabul edilmiş yeni seçim yasası teklifinden anlaşılabileceği gibi, AKP tüm denetimi yitirmesini, iflasını  aşmanın yolu olarak sandığı ifsat etmeyi, yargı  YSK, TÜİK, İçişleri Bakanlığı eliyle ifsat etmeyi, baskı altında tutmayı, Suriyeli sığınmacılar aracılığıyla ithal milli irade yaratmayı, bütün bunlar başarılamazsa cebren engellemeyi düşünmektedir.

Bir ara, siyaset sahnesinde inisiyatifi AKP’nin elinden almış olan muhalefet, artık proaktif politikasını bırakmış, yanılarak sadece normal olacağını sandığı bir erken seçimle işin çözüleceğini düşünüyor havası vermekte.

Altı partinin temsilcileri bir araya geldiklerinde, insanlar geniş tabanı güçlendirilmiş  parlamenter sistem çerçevesi içinde, üretken demokratik, sürdürülebilir kalkınma yoluna girmiş, çağdaşlığı yakalamış bir Türkiye konusunda el ele verdikleri konusunda umuda kapılmıştı.

Altı partinin lideri ilk bir araya geldiklerinde muhalefet ümit vermişti.

Altı partinin lideri, ikinci bir araya gelişlerinde ise aynı etkiyi yaratamadılar, potansiyel seçmenlerine herhangi bir mesaj iletmeyi başaramadılar. Hatta yapılan bir araştırmaya göre, bu altı parti seçmeninin hatırı sayılır bir bölümü, liderlerinin bir araya geldiği toplantıdan haberdar bile değildiler.

Son zamanlarda, parti içindeki düzenlemeleri dikkat çeken İYİ Parti dışında ana muhalefet partisi CHP dahil, hiçbir yerde umut veren hamleleye veya gelecek seçime yönelik çalışmaya tanık olmuyoruz. CHP’de şu anda alttan alta ama çok yoğun bir şekilde Cumhurbaşkanlığı çekişmesi var.

Olayı Özgür Özel şöyle özetliyor:

- CHP cumhurbaşkanı adayını seçecek o da Türkiye’nin 13. cumhurbaşkanı olacak.

Bilindiği gibi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu makama talip, bu adaylığa hiçbir itirazı yok görünen, ama yine de el altından mücadeleyi yoğun biçimde sürdüren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan bir tek seçim şansının daha yüksek olması dışında bir eksiği de yok.

Bu yarışmanın vakti artık geldi.

CHP bu sandık yarışını aşıp artık yoluna bakmalıdır. AKP’yi tarihe gömme işini tek başına AKP’ye bırakamaz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İyi insan 19 Mart 2024
Laiklik nedir? 6 Mart 2024
Yıldönümü 3 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları