Çok yönlü dış politika -2

Çok yönlü dış politika -2

01.10.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Son dönemlerinde “hasta adam” olarak nitelenmiş olan Osmanlı’nın kesin olarak sona ermesini uzun bir can çekişme dönemi geçirip tabii hayatı bittikten sonra da sürüyormuş görünmesini, büyük emperyalist güçlerin imparatorluğun paylaşımı konusunda bir türlü anlaşmaya varamamalarına bağlarlar genellikle tarihçiler.

Osmanlı’nın bir sürü çelişkiyle dolu olan son dönemi kendine özgüdür. Bir yandan, resmi olarak üç kıtaya yayılmış, çeşitli din, dil, ırk, kavim, hatta ulus üzerinde egemen bir imparatorluk olan Osmanlı devleti, öte yandan da başkentinde yaşayan Müslüman Türk tebaasının tümü üzerinde bile yargı yetkisine sahip olamayan, güya hükümran olduğu topraklar üzerinde kimi vergileri toplayamayan, onu yabancı devletler konsorsiyumunun toplamasına ve sonra da bunlara el koymasına göz yummak zorunda kalan, emperyalist güçlerin içişlerine rahatça karışmasını, hükümetler devirip hükümetler kurdurmasını Babıâli’nin sadece izlemek zorunda kaldığı bir yarı sömürge, kukla devlet konumundaydı.

***

Buna rağmen, Abdülhamit’in, Ertuğrul gemisinin Japonya seferinde “üzerinde güneş batmayan” Britanya tahtını telaşlandırmış olmasını imparatorluğun ve Sultan’ın dış politikasının ustalığına bağlamaktadırlar kimileri de. Oysa Abdülhamit’in usta işi dış politikası aslında tevatürdür. Ertuğrul’un Japonya seferi sırasında Osmanlı’nın Asya kıyılarında bayrak göstermesi İngiltere’nin bir ölçüde telaşlanmasına ve canının sıkılmasına yol açsa bile masaya sürüldüğünde fazla etkili olamayacağı bizzat Sultan tarafından da bilinen bir “koz!”du. Nitekim, daha sonra yaptığı bir değerlendirmede “Ulu Hakan” dünya savaşı sırasında, Mehmet Reşat’ın Sancağı Şerifi’ni çıkararak cihat ilan etmesinin bir hata olduğunu söylemiştir.

Usta işi olarak nitelenen dış politikanın bütün hüneri, büyük güçler arasındaki çıkar çelişkilerinden yararlanıp Ali’nin külahını Veli’ye giydirerek günü kurtarmaktı.

Abdülhamit’in dış politikasının bütün amacı, saltanat kavramının öğelerinden hiçbirine sahip olmayan saltanatının devamı açısından günü kurtarmakla sınırlıydı.

Aslında kendi yarı sömürge olan Osmanlı’nın saltanatının hiçbir kıymeti yoktu.

Şaşkın Osmanlı’nın 1895 Dömeke Savaşı gibi, askeri zafer olarak kabul edilen hamleleri bile sonuçta bozguna dönüşüyordu. Çünkü Osmanlı’nın belirlenmiş, kararlı bir şekilde yürüttüğü bir amacı yoktu. Bu durumda, Abdülhamit’in de başarılı, çok yönlü ulusal çıkarlara yönelik bir dış politikası olamazdı.

Her şeyden önce Osmanlı’nın saltanatı ile ulus olgusu birbirlerine zıt kavramlardı.

Bir dış politika, iyi tanımlanmış ulus kavramı ve ulusal hedefler ana görüşüne dayandığı zaman başarılı olur.

***

Geçmişte de öyle olmuştur.

Cumhuriyetin, varlığı “misakımilli”ye dayanan Türkiye vizyonunun temelini oluşturan, çağdaş uygarlık düzeyini yakalamaya yönelik, ulusal hedeflerle sınırlı, laik, aydınlanmacı bir toplum yaratmayı amaçlayan ana politikası, önce saptandı, ardından bu hedeflere varmak için bölgede ve dünyada nasıl bir yön belirlenmesi gerektiği, bu hedeflere nasıl bir dış politikayla varılacağı kararlaştırıldı. Sonra, bütün bunların sentezi olan dış politika oluşturuldu, ona uygun ittifaklarla bezenerek yürütüldü..

Bizler, “yurtta barış, dünyada barış” sloganıyla simgeleşen, bu politikanın ana hareket noktası olan aydınlanmacı, laik, barıştan yana Türkiye görüşünü desteklediğimiz için Ortadoğu politikasını da destekliyoruz.

AKP’nin, Türkiye’yi bölgenin bütün din çekişmelerine taraf kılan dış politikasına da toplumun bütün denetimini tarikatlar ve cemaatlere dayandıran, laiklik karşıtı dinci Türkiye ana görüşünün özünü kabul etmediğimizden ve böyle bir dünya görüşüyle sağlıklı ulusal bir dış politika yürütülmesinin mümkün olmayacağını bildiğimizden karşı çıkıyoruz.

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023