Cumhuriyeti yeniden kazanmak

Cumhuriyeti yeniden kazanmak

27.10.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

İki gün sonra 29 Ekim. İki gün sonra Cumhuriyetin 97’nci yılının kutlanmasını engellemek üzere çeşitli manevralar yapılacak, dolaplar çevrilecek, çeşitli yöntemlerle kutlamalar yasaklanacak, Cumhuriyetçiler ile kimi güçler arasında belki de çatışmalar yaşanacak. Sanki kendi bağımsızlık ve özgürlük tutkusunu inatla savunmaya çalışan bir halk ile işgal kuvvetleri karşı karşıya gelmiş gibi olacak.

Kimileri eski Cumhuriyet bayramlarını, şenlikleri, fener alaylarını anımsayacaklar hasretle. “Ne güzel günlerdi, nasıl da coşkuyla kutlardık o eski bayramları şimdi ne oldu bize!” diye hayıflanacaklar.

Ne olduğunu uzun uzun irdelemeye gerek yok. Kısaca söyleyiverelim:

- Cumhuriyet kayıp gitti elimizden, dolayısıyla kutlanacak bir şey kalmadı ortalıkta.

- O eski Cumhuriyet bayramları başkaydı, çünkü o cumhuriyet başkaydı.

Şimdi bugün resmen egemen olan bu cumhuriyet, o cumhuriyet değil.

Evet, o cumhuriyet bu cumhuriyet değil.

29 Ekim 1923’te ilan edilen cumhuriyet, kulu yurttaşlaştıran bir cumhuriyetti.

Bugün egemen olan cumhuriyet ise yurttaştan tekrar kula dönmeye ahdetmiş bir cumhuriyettir.

***

O cumhuriyet, tarikatlar şıhlar, şeyhler, cemaatler cumhuriyeti değildi. Kendi insanını laik, aydınlanmacı bir eğitimle yetiştiren bir cumhuriyetti. Bu cumhuriyet ise çocuklarını, hikmeti kendilerinden menkul dervişlere, bilime inanmayan tarikat hocalarına teslim eden bir cumhuriyettir.

O cumhuriyet aydınlanmacıydı.

Bu cumhuriyet karanlığa koşmakta.

O cumhuriyet özgürlükçüydü.

Bu cumhuriyet biattan yana. O cumhuriyet “hayatta en gerçek yol gösterici bilimdir” derdi.

Bu cumhuriyet, “en hakiki murşit tarikat şeyhdir”, diyor.

O cumhuriyet bağımsızlıkçıydı, antiemperyalistti.

Bu cumhuriyet ABD’nin Genişletilmiş Ortadoğu Projesi’nin ortak başkanlığına, eşgüdümüne taliptir.

O cumhuriyet ile bu cumhuriyet birbirinin tamamen zıddıdır.

Kısacası o cumhuriyet bu cumhuriyet değildir.

Bir zamanlar fener alaylarıyla coşkuyla kutladığımız, az zamanda büyük işler başardığımız o cumhuriyeti biz kurmuştuk.

Ve kendi kurduğumuz o cumhuriyeti yine başkası değil bizzat biz kaybettik.

Bu gerçeği görmek zorundayız ki yeniden cumhuriyeti kurmaya soyunabilelim.

Bu kez de işimiz, tıpkı o cumhuriyetin kurulması sırasında olduğu gibi güçtür. Hatta içeride mücadele etmek zorunda kalacağımız karanlık güçler “düveli muazzama”nın bütün taleplerini de yeniden önümüze süreceklerine göre ilk defakinden daha da güç olacaktır.

Ama bu güçlüğü ileri sürmenin zamanı geçmiştir. 

***

Zamanında bağnazlığın bu cumhuriyetini kuracak olanların temsilcileri karşımıza çıkıp bütün suçlamalarını haykırdılar, işbirliği yapacakları bütün güçleri teker teker saydılar.

Biraz uyanık olsaydık, onların taşeronluğunu üstlendikleri yıkım işini asıl gerçekleştirebilecek güce sahip olanların sarıklı softalar olduğunu bilip görmemiz, başta laiklik olmak üzere Cumhuriyetin bütün kavramlarına daha büyük bir azimle sahip çıkmamız gerekirdi. İkinci cumhuriyetçiler, bütün oyunu açıkça gözümüz önüne serdiler, olayı iyi okuyamadığımız için yanıldık. İkinci cumhuriyetin gelebilip, gelemeyeceğini tartışaduralım, ikinci cumhuriyet geldi oturdu.

Evet, bugünkü cumhuriyet ne ise ikinci cumhuriyet de odur.

Milli Eğitim politikasından, ekonomiden dış politikaya kadar her alanda ikinci cumhuriyet ile bugünkü cumhuriyet aynıdır.

Bugün 29 Ekim 1923’te ilan edilen Cumhuriyetten geriye kutlanacak, hiçbir şey kalmamıştır. 

Şimdi ancak onu yeniden kurmaya çalışabiliriz. Bu da birincisinin kurulmasından daha da güç olacaktır. Ama onu da o zaman, daha o cumhuriyeti elimizden kaydırmadan düşünmeliydik.   

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023