Daha uygununu bulana kadar

Daha uygununu bulana kadar

30.11.2021 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Namus, ar, haya, çalışkanlık, dürüstlük erdem, toplumsal dayanışma, mertlik ve benzeri bir cok değerle birlikte, Türk Lirası da serbest düşüşe geçince kimilerini aldı bir telaş, çölleşen ekonomik ortamda, dikkatleri başka yöne çekmek için hemen haykırmaya başladılar:

- Ekonomik bağımısızlık savaşı!. Antiemperyalist mücadele!

Son zamanlarda sağın çok başarıyla uyguladığı bir yöntem var: Sol kavramların içlerinin boşaltılıp saptırılarak, kendi yararına algı oluşturmak.

Her şeyin birbirine girdiği etrafın toz dumandan göz gözü görmediği, algının olgunun, yerine kurulduğu ortamlarda bu palavrayı yutturmak güç olmuyor.

Oysa ortada ne ulusal ekonomik kurtuluş savaşı var ne de antiemperyalist mücadele.

Eğer düze çıkmak istiyorsak önce açıklıkla görmemiz gereken gerçek şu: Ekonomimizi bu hale biz getirdik.

Ekonomik ulusal kurtuluş savaşı gibi AKP’nin antiemperyalizmi de palavradır. 

***

Yineleye yineleye dilimizde tüy bitti: AKP, Amerikan emperyalizminin Türk - İslam oportünizminin elbirliğiyle dizayn edilmiş bir ortak yapımdır. Nitekim AKP, bölgedeki emperyalist planların eşgüdüm başkanı olduğunu ikrar etmiştir.

AKP, yalnızca varoluş nedenleriyle emperyalizme göbekten bağlı olmanın ötesinde, ABD’nin dümen suyundan gitmekten vazgeçip antiemperyalist bir çizgiye girmek istese de beceremez. Çünkü ürettiğinden çok üreyen ve tüketen yağma ve talan temelli politika uygulayarak antiemperyalist mücadele mümkün değildir. 

AKP’nin emperyalizmin güdümünde politika izlemeye eli mahkûmdur.

Nitekim, emperyalizmin Suriye’de tezgâhladığı büyük tezgâhın baş mimarı olan AKP, politikasının Türkiye’nin çıkarları açısından iflas etmesine karşın çizgisini değiştirmemekte, ülkenin kuzeyinde bir PKK seddi oluşturmayı hedefleyen ABD’nin buradaki varlığına son verecek bir yola girmemekte direnmekte ve kuzey Suriye’deki Amerikan varlığını pekiştirir bir tutumla Washington’ın istediği doğrultuda davranmaktadır.

Biden yönetiminin şu sıralarda bölgede dikkatlerinin odaklandığı yer ise Karadeniz’dir.

ABD, 1936 Montreux Boğazlar Sözleşmesi’nden bu yana, Karadeniz’e kıyısı olan devletlerin güvenliklerini, Karadeniz’i bir barış denizi haline getirerek, sağlayan Montreux’yü zorlayarak, Rusya’nın kuşatılmasında Karadeniz’i bir koç başı haline getirmek istemektedir.

Karadeniz’i bir savaş alanı haline sokacak böyle bir gelişmenin Türkiye’nin çıkarlarıyla bağdaşmayacağını herkesin görmesine karşılık, AKP ABD’nin bu isteğine uygun davranmaktadır. Analizlerindeki isabet ile dikkati çeken, diplomasimizin duayenlerinden Şükrü Elekdağ yakın zamanda bu konuda ciddi endişeleri olduğunu belirtmişti.

***

Bu durumda emperyalizmin, AKP’den hoşnut olduğunu, desteğini sürdürdüğünü söyleyebilir miyiz?

Bu soruya o kadar rahatlıkla “Evet!” yanıtını vermek mümkün değil.   

Emperyalizm aslında AKP’den o kadar da memnun değil, ama yerine daha uygununu bulana kadar eldekiyle yetinmek zorunluğunu da hissettiğinden, onu bağrına basmamakla birlikte, gözden de çıkaramamaktadır.

ABD’nin şikâyeti, AKP’nin politikasının kendi amaçlarıyla çelişmesinden değil, düpedüz taşeronun beceriksizliğinden kaynaklanmaktadır.

Bu konuda eleştiriler yalnız bir zamanlar ılımlı İslamın yükselen yıldızı olarak herkese örnek gösterilen AKP’ye yöneltilmekle kalmıyor. Ayrıca siyasal İslam projesinin tümünün, denetlenebilir olmak açısından şikâyet konusu edildiği görülüyor.

AKP, artık Washington açısından ne yapacağı kestirilemeyen, emperyalizmin amaçlarının gereğini layıkıyla yerine getiremeyen bir zoraki ortak konumundadır. Ama bu durum amaç farklılığından değil, taşeronun beceriksizliğinden kaynaklanmaktadır.

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023