Galata Kulesi yürütülürken...

Galata Kulesi yürütülürken...

15.05.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bıçkın şoför havaalanından kaptığı Amerikalı turisti kafaya almış, İstanbul’u gezdiriyor, güya gezdirirken açıklama da yapıyor:

- İşte şu uzaktan gördüğünüz Süleymaniye Camii Mimar Sinan’ın eseridir.

Amerikalı sormuş:

- Ne kadar zamanda yapılmış?

Bizimki sallamış:

- Dört yılda...

- Çok demiş Amerikalı bizde olsa dört ayda yaparlardı.

Sonra şoför Sultan Ahmet’in önünden geçerken,

- Buna içindeki çinilerden dolayı Blue Mosque derler demiş.

Amerikalı yine sormuş:

- Ne kadar zamanda yapılmış?

Şoför yine sallamış:

- 3.5 yıl

- Bizde olsaydı demiş Amerikalı üç buçuk ayda tamamdı.

Yeni Cami önünden geçerlerken, şoför, onun da kentin en güzel camilerinden biri olup, Mimar Davut ağa tarafından yapıldığını söyleyince, Amerikalı yine ne kadar zamanda yapıldığını sormuş, bu kez şoför daha fazla altta kalmamak için kestirip atmış:

- Bir yıl!

- Bizde olsa bir ayda biterdi deyince Amerikalı, bizim şoförün tepesi atmış, ama ne yapsın, müşteri...

Mecburen bir lahavle çekmiş ve susmuş. Tam o sırada Amerikalı karşıdan Galata Kulesi’ni görmüş ve sormuş:

- Bu ne?

Bizim bıçkın fırsatı kaçırmamış kuleye ilk kez görüyormuş gibi bakmış ve “Vallahi bilmiyorum” demiş ardından da eklemiş:

- Yeni yapmış olsalar gerek, ben bu sabah buradan geçerken yoktu...

***

Yapıldığı 1348’den bu yana Galata Kulesi’nin başına neler neler gelmedi.

Yıkıldı, yeniden yapıldı, çatısı uçtu onarıldı. Tepesinden kuş misali insan havalandı, Galata Kulesi’nden kalktı, Üsküdar’a kondu...

Cumhuriyet’in 1950’li yıllarında dolandırıcılar şahı Sülün Osman Galata Kulesi’ni saf vatandaşlara satıp yolunu buluyor, sonra hâkimin karşısında kendini şöyle savunuyordu:

- Kusura bakmayın Hâkim Bey. Memlekette Galata Kulesi’ni satın alacak eşekler olduğu sürece ben bu kuleyi satarım.

Serüveni süren Galata Kulesi şimdi de yürütülüyor. Yok öyle altına tekerlek koyarak değil, kulenin mülkiyeti İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nden tanınmamış bir vakfa geçirilmek suretiyle İstanbulluların tasarrufundan çıkarılarak “yürütülüyor”. Bu işlem güya Vakıflar Kanunu’nun 30. maddesine dayandırılıyor. Oysa 30. madde bir ara vakıf mülkiyetinde olan yerler için geçerli, 1855’ten itibaren İstanbul Belediyesi’nin mülkiyetinde olan Galata Kulesi hiçbir zaman vakıf mülkü olmamış.

İBB, yargıya başvurmuş, herhangi bir “ali-cengiz”lik olmasın diye de kule hakkında tedbir kararı aldırmış.

***

Ne var ki tedbir kararı da, İBB’nin karşısına bir tahliye emri ile çıkılmasını engelleyememiş.

Olaya ilk bakışta akıl erdirmek güç görünüyor. Oysa olanlar basit. İBB’nin başına İstanbul seçmeni tarafından Ekrem İmamoğlu getirilir getirilmez, AKP bir yandan seçimlere itiraz ederken, bir yandan da yangından mal kaçırırcasına, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin tasarrufunda bulunan yerler ve kuruluşların kaçırılması girişimi çerçevesinde, Galata Kulesi de Kule-i Zemin Vakfı adına tapuya tescil edilmek üzere harekete geçilmiş ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın talebi üzerine kulenin mülkiyeti, o zamana değin pek kimsenin adını bile duymadığı, belki de salt bu iş için kurulmuş olan vakfa geçirilmiştir.

Son olay, İstanbul Belediyesi’nin içini boşaltma operasyonunun bir parçası olup yalnızca İmamoğlu’na yönelik değil, ama aynı zamanda İstanbul seçmeninin iradesine de saldırıdır. Ayrıca, benzer akıbete uğratılmak istenen sırada daha on yer vardır.

İstanbul seçmeni ve milli irade herhalde Galata Kulesi oyununa seyirci kalmayacaktır.

Sülün Osman “Satın alacak eşek buldukça ben bu kuleyi çok satarım” diyordu.

Ama kimse merak etmesin, artık o eski eşekler kalmadı!

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023