İranlılar gemi azıya aldı mı?

İranlılar gemi azıya aldı mı?

11.11.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Türkiye’de siyasiler geride kalmış olan “başörtüsü”nü tartışırlarken İran’da aynı konu yüzünden sokaklarda güvenlik güçleriyle halk arasında çatışmalar sürüyor, 22 yaşındaki Mahza Amini’nin ahlaksız ahlak polis güçleri tarafından öldürülmesiyle başlayan ve ülkenin dört bir yanına sıçrayan protesto gösterileri durmak bilmiyordu. Altıncı haftasını dolduran gösterilerde şimdiye dek ölen insan sayısı 270’i geçti. Ahlak polisinin, devrim muhafızlarının ve İslam rejiminin yöneticileri, türlü baskıya karşın önleyemedikleri protestolara son verebilmek için, yargıya, acımadan darağaçlarının kurulması çağrılarına karşın sükûnet sağlanabilmiş değildir.

Tam tersine, İran’da bütün toplumu biat ettirmeye azimli İslamcı yönetimin gözü kara vahşetine rağmen, daha doğrusu büyük ölçüde de onun yüzünden kargaşa artıyor.

Şimdi İran’da her kesimden insanlar sokağa inmiş durumda.

Tahran İslamcı rejimi toplumun tüm kesimlerini biat ettirmeye azimli olduklarından, herkesin sokakta olmasında şaşacak bir yön yok.

***

İran’dan gelen görüntülerden de fark edilebileceği gibi, gösterilerin ilk ve en göze çarpan sonucu başörtüsü yasağının fiilen ortadan kalkmış olmasıdır. Gösteriler başladığında bir kısım göstericilerin protesto olarak başlarını açma eylemleri yaygınlaşmış ve sokağa inenlerin çoğunluğu tesettürü bir yana bırakmışlardır. İktidarın baskı mekanizmalarını acımasızca çalıştıran İslam yönetiminin başını örtmeyen kadınlara idam tehditlerine karşın başörtüsünü çıkaranların sayısındaki artış şu soruyu gündeme getiriyor: İranlılar gemi azıya aldı mı?

Rejimin sonu demek olacak o günün ne zaman geleceğini kesin olarak kestirmek güçtür. Bu güçlüğün nedeni, İran’da gafilce “devrim” olarak nitelenen gerici Humeyni hareketinin ilk günden beri yarattığı kafa karışıklığının ürünü olan kargaşanın sonucu olarak, sokakları dolduran insanlara da egemen olan belirsizliktir. İslam cumhuriyetinin baskıcılarının iyice belirlenmiş amaçlarına karşılık, yaşamlarına müdahale edilmiş olan geniş kesimlerin amaçlarının soyut bir özgürlük kavramının ötesine geçecek vizyona ve organizasyona ulaşamamış olmalarıdır.

Humeyni’nin bir Panam uçağıyla Paris’ten İran’a döndüğü sırada Tahran ile Kum arasında geçirdiğim 1979 Martı’nı ve onu izleyen günleri çok iyi hatırlıyorum.

İran, üzerinde Eugène Ionesco’nun “Gergedan” oyununun oynandığı absürt bir tiyatro sahnesini andırıyordu ve o kargaşa içinde en hazin olay da Ayettulah’ın tersinde, hikmet bulacaklarını uman devrim budalalarına, ortada gerici bir tepkinmeden başka bir şey olmadığını anlatmaya çalışanların arada “Acaba devrim var da biz mi görmüyoruz?” diye tereddüde düşmeleriydi.

Humeyni hareketi, kendisine destek olma günahını işleyenleri de dar ağaçlarında sallandırıp, tasfiye ederek gerçek yüzünü ortaya sermek için insanları fazla bekletmedi.

***

Ondan sonra, o günden bugüne nasıl gelindiği ise herkesin malumudur.

Ama siz eğer tarihin çok acı aldanışlarından ders almamakta direnenlerdenseniz, İslam cumhuriyetinin propagandacılarının İran’ın dört bir yanındaki göstericilerinin ardında ABD emperyalizmi ile hempası olan İsrail’in bulunduğu açıklamasıyla yetinir ve bir kez daha uzun atlamış olarak kolayca ikinci kez de aldanmaya hazır olanlar için kotarılmış paketi açarak, Humeyni’nin müritlerinin bölgede emperyalizme karşı savaşan özgürlük savaşçıları olduğuna inanıp, bütün İran’ın sokak, cadde ve alanlarını dolduran “azadi” (özgürlük) haykırışlarını bir daha yanlış anlama özgürlüğünü kullanabilir ya da Türkiye’de aşılmış olan başörtüsü-türban sorununu yeniden tartışmaların odağına oturtabilirsiniz.

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023