Kendi projesine inanmak

Kendi projesine inanmak

29.01.2021 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Koronaya yakalanmış, talihsiz vatandaş bir soluk, aylık geliriyle artık sürünme olanağını dahi yakalayamayan emekçi, pazar artığı çürükler içinden, kimseye çaktırmadan alıp evine götüreceği sebze meyve kalıntısı, iki üniversite bitirmiş biçare genç, kendini geçindirecek değil, ancak süründürebilecek iş, egemenin hışmına uğramış aydın bir tutam adalet, artık bunalan yurttaş bir nefes özgürlük derdindeyken, AKP’nin uyanık Tekirdağ İl Başkanı Mestan Özcan bir elinde Tekirdağ Süleyman Paşa Anadolu Lisesi öğrencilerinin karneleri, bir elinde hediye paketleri kapı kapı dolaşıyor. Yanındaki müzik kutusundan bangır bangır bir “hizmete devam ediyoruz!” şarkısı taşan Mestan Özcan bu görüntüsüyle önce sosyal medyadan sonra ulusal TV kanallarından tebessüm ediyor.

Kamuoyu olaya tepki gösteriyor. Birleşik Kamu-İş Sendikası ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu, öğrencilerin kişisel bilgilerini üçüncü kişilere verdiği gerekçesiyle Süleyman Paşa İmam Hatip Lisesi Müdürü Abdullah Şenol hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuyor.

***

2012 Türkiyesi’nde kimilerine bu olaya gösterilen tepkinin gerekçesini anlatmak zor.

Ne olmuş yani! Süleyman Paşa İmam Hatip Lisesi devlet, AKP Tekirdağ İl Başkanlığı da devlet, devletin Tekirdağ bölümü. Şimdi bilgiyi isteyen devlet, veren devlet, bu hariçten gazelcilere ne oluyor, değil mi efendim?

Şaka bir yana, AKP’nin MEB aracılığıyla öğretmeni imamlaştırma, imam hatipler aracılığıyla laik eğitimi şeriatçılaştırma projesine nasıl bel bağladığını herkes biliyor. Aydınlanmacı laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmak isteyenlerin formülü basit: Okulun yerine medreseyi, öğretmenin yerine imamı ikame ederek laik Cumhuriyetin sonunu ilan etmek. Cumhuriyette de bunun tersi olmuştu.

Her devrimci hareket düzeninin yeni insanını, kurumlarını oluşturmak, kavramlarını olgunlaştırmak için girişimleri olur.

Rönesansı ve geç, eksik, kısıntılı yaşamış bir toplumun genç Cumhuriyeti, Sanayi Devrimi’ni tüm sonuçlarıyla ıskalamış olmak gibi yapısal eksiklerini aydınlanmacı yeni insanı yaratmaya öncelik vererek aşmayı düşünmüş ve bunu yaşama geçirmek üzere kolları sıvamıştı. Türkiye’nin, laik eğitimin yetiştirdiği üretken aydınlanmacı her yeni insanı bir Cumhuriyet projesi olarak yaşamda yerini almıştır.

Cumhuriyetin karşıtları da bu gelişmeyi doğru okumuş ve biat kültürü temeline dayalı kendi karşı projelerini oluşturmuş ve aydınlanmacı projenin ürünleriyle kendi ürünlerinin kapışmasında imamdan yana saf tutmuşlardır.

***

Türkiye, her ikisi de Milli Eğitim örgütü içinde filizlenmiş bu iki karşıt projenin çatışma alanıdır şu anda.

Bunlardan hangisinin kazanacağını söylemek şu an için güç görünüyor. Özellikle, aydınlanma karşıtlarının başlangıçta düşlenmesi bile düşünülemeyen son zamanlardaki başarıları öngörüde bulunmayı zorlaştıran bir etkendir.

Bu amansız kapışmayı izlerken, gözden uzak tutmamamız gereken husus Cumhuriyetin aydınlanmacı öncülerinin, zamanında çocuklarını kendi kurup geliştirmekte oldukları laik eğitim kurumlarına göndererek kendi projelerine inandıklarını ortaya koymalarına karşılık, karşıtlarının şimdi kendi çocuklarını kendi eğitim sistemlerinin okullarının hiçbirine göndermemeye özen gösterirken, kendi projelerine kendilerinin bile inanmadıklarını kanıtlamış olmalarıdır.

Bu alanda, bilim adamı olan oğlunu, ilkokuldan üniversiteye laik aydınlanmacı Cumhuriyetnin öz kurumlarına göndermiş olan İnönü, kendi projesine inandığı için böyle davranıyordu.

Şimdilerde, çocuklarını kendi projelerinin ürünü imam hatiplere gönderen bir iktidar mensubu örneği gösterebilir misiniz?

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023