'La Historia Me Absolvera' (17.01.2012)

'La Historia Me Absolvera' (17.01.2012)

17.01.2012 04:59
Güncellenme:
Takip Et:
\n

Büyük davaların adamları yaşamlarında ateşi, özveriyi, dostluğu, kahramanlığı, korkaklığı ve de ihaneti görmüşlerdir hep.

\n

Kendilerini alkışlayan ellerin ilk fırsatta lince uzandıklarını esefle izlemişlerdir.

\n

Bugün törenle toprağa vereceğimiz Rauf Denktaş da yaşadı gördü bunların hepsini.

\n

Denktaş gibi bir ada ülkenin davasını savunmuş olan sosyalist Fidel Castro 1953 yılındaki fiyaskoyla sonuçlanan Moncada baskını girişimi sonrasında yargılandığı mahkemede beş saatlik savunmasını şu tarihi sözleriyle bitiriyordu:

\n

- La Historia me absolvera (Tarih beni aklayacaktır).

\n

Evet tarih Fidel Castroyu akladı.

\n

İnsanlığın büyük figürlerini ulu yapan yönlerinden biri de tarihin kendilerini aklayacağına olan sarsılmaz inançlarıdır.

\n

Kimi tarihin kendilerini akladığını yaşarken görmüştür, kimi ise görememiş.

\n

Bilmiyorum, Rauf Denktaş, Ankara tarafından manipüle edilen bir operasyon sonucu 2005te KKTCde Cumhurbaşkanlığı görevinden vazgeçerken Castronun savunmasındaki tümceyi anımsadı mı?

\n

Anımsamasa bile fark etmez, çünkü çok geçmeden tarih Denktaşı akladı.

\n

***

\n

Denktaş en mutlu gününü, 20 Temmuz 1974 günü yaşadı.

\n

Kıbrıs Türkü’nü, azınlık olarak egemen Ruma ezdirmeyip eşit haklarla bağımsız Kıbrıs devletinin kurucu üyesi haline getirme davasının, ancak Türkiyenin desteğiyle mümkün olacağına inanan Denktaş o gün, o desteği tam olarak bulmuştu.

\n

20 Temmuz 1974ün Türkiyedeki mimarı Ecevit de o gün elde edilen sonuçta, enosise karşı direnen ve bütün bir cemaatin de direnmesini sağlayan Denktaşın büyük katkısı olduğunu açıkça ifade etmişti.

\n

20 Temmuz 1974ü gerçekleştirenler, aynı başarıyı barışı oluşturmakta gösteremediler.

\n

Savaşta elde edemediklerini, uluslararası destekle müzakere masasında kapmaya çalışanlarsa karşılarındaki çetin ceviz Denktaşı, görüşme sürecinden dışlamak için karalama yolunu tuttular, sürekli aynı söylemi tekrarlar oldular:

\n

- Barışın önündeki engel Denktaştır. O uzlaşmayı kabul etmeyip direniyor.

\n

Oysa Denktaş uzlaşmaya değil, teslimiyete karşı direniyordu.

\n

Ankaranın desteği arkasında olduğu sürece de başarılı olacağını biliyordu.

\n

Bu desteği hep hisseden Denktaş AKP işbaşına gelince yalnız bırakıldığını gördü.

\n

***

\n

AKP ve lideri Tayyip Erdoğan, yandaş medyasının seçkin liboşlarının da katkısıyla şu görüntüyü başarıyla oluşturdu:

\n

- Denktaş uzlaşmaz tutumuyla Kıbrısın çözülmesinin, dolayısıyla AB üyeliğimizin önündeki en büyük engeldir. O giderse bu sorunlar çözülür.

\n

Artık tüm saldırıların hedefi olan Denktaşı işaret ediyordu, Tayyip Bey şu sözlerle:

\n

- Çözümsüzlük, çözüm değildir.

\n

Böylece yeni bir yola girildi. Annan Planı kabul edildi.

\n

Tayyip Beyin sözüne bakılırsa böylece her şey çözülecekti.

\n

Ama öyle olmadı. Türklerin kabul ettiği Annan Planını Rumlar geri çevirdi. Çözüm adamı(!)” Mehmet Ali Talat da hiçbir sonuç alamadı.

\n

Böylece, çözümün önündeki asıl engelin Rumların uzlaşmaz tavrı olduğu anlaşıldı.

\n

Türkiyenin AB üyeliği önündeki engellerden biri olduğu söylenen Denktaşın KKTC Cumhurbaşkanlığından gidişinin üstünden şunun şurasında tam yedi yıl geçmedi, şimdi artık herkes biliyor ki Türkiye, değil Kıbrısı, Anadolunun yarısını Rumlara verse bile yine giremez ABye.

\n

Yine herkes biliyor ki Kıbrıslı Rumlar, mecbur kalmadıkça Kıbrıs Türkü’nü azınlık potası içinde eritmekten vazgeçmeye hazır değildir.

\n

Bütün gerçekler, Denktaşın sağlığında çıktı ortaya.

\n

Evet tarih Denktaşı daha sağlığında akladı. Bir lider için en büyük mazhariyet budur.

\n\n

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023