Pandemi-AKP-mahalle baskısı

Pandemi-AKP-mahalle baskısı

29.12.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Son zamanlarda bizlere bir haller oldu. Kavramlar karıştı, anlamlar kayboldu, duygular sığlaştı, renkler soldu, yalakalık itibar oldu, rezillik baş tacı edildi. Bütün ölçütlerin allak bullak olduğu ortamda, gündeme ne gelirse gelsin, hemen yıvıştırılıyor.

İnsanlar tehlikeleri görmeden, sapkınlıklarının, tutkularının peşine takılmış, gidiyor.

Bunca ölüme ve musibete karşın, gerçek boyutunu kavramakta hâlâ direndiğimiz pandemi ile mücadeleyi de ağzımıza yüzümüze bulaştırdık.

Toplum, aç sefil, işsiz, yoksul, yoksun, umarsız, kapısını çalan ölümün soluğunu duyuyor yüzünde ama bunların hiçbirine aldırmıyor, ne önlemden anlıyor ne yasak dinliyor; yoğunluğu artmış bulaşın hızının düşürülmesi için getirilmiş kısıtları aşmak için sanki kutlayacak bir şey kalmış gibi otellerde yılbaşı kutlamaları peşinde...

Pandemi ve büyük ekonomik bunalım karşısında çaresiz iktidar, alınması gereken önlemleri yürürlüğe koyamazken, salgın dolayısıyla gündeme gelen pek de sevdiği yasaklamalara, bir kez daha kendi yaşam biçimini dayatmak için sıkı sıkıya sarılıyor. Korona ile hiçbir ilgisi olmamasına karşın, alkollü içki satışlarına yasaklar getiriyor.

Bu sırada cüppeli, sakallı adamlar sokağa iniyorlar, içki satan dükkânlara, lanet bildirileri dağıtıp, tebliğ görevlerini yerine getirip din adına tehditler savuruyorlar.

Böylece AKP’nin pek sevdiği mahalle baskısı, beklendiği üzere, yine giriyor gündeme.

***

Evet; AKP, iktidardan değil de halktan gelen doğal bir tepki olarak göstermeye çalıştığı mahalle baskısını pek sever ve yaşam tarzını dayatmakta çokça kullanır. Bakın o cenahın önde gelen “âlimlerindenHayrettin Karaman 9 Kasım 2013 tarihli Yeni Şafak’ta çıkan yazısında mahalle baskısı konusunda neler söylüyor:

Kız ve erkeklerin nikâhsız olarak, aynı evde oturmaları çoğunluğa göre ahlaksızlık, rezillik, onursuzluk, ayıp, günah (zina), düşkünlük olarak kabul ediliyorsa ne olacak? Ben söyleyeyim: Toplum (apartman, mahalle, çevre) tepki gösterecek, çirkin duruma tepki gösterecek, bir şekilde müdahale edecek, mahalle baskısı yapacaklardır. Baskıya maruz kalanlar, medyayı ve devlet kurumlarını yardıma çağıracaklardır. Medya karışacak, devlet kurumları da baskıyı gidermekte gevşek davranacaklardır. Liberal demokraside ısrar edilecekse hükümet bu rejime ters düşen devlet davranışlarına teşebbüs etmemeli, ancak bireylerin muhtaç olduğu çoğunluğun hatırı için bazı özgürlükler gönüllü olarak kullanılmamalıdır. İnadına kullanırlarsa en azından mahalle baskısı çoğunluğun hakkı olacaktır.

Görülüyor ki, Hayrettin Karaman, devletten gelen baskının yanı sıra kalabalığın bağrından doğaçlama gelen tepkiyi, yaşam tarzına müdahalede bir araç olarak kullanmayı öneriyor.

Burada mekanizmanın işleyişinde kilit rol, devletin özgürlükleri müdahaleye maruz kalanların istemleri karşısında gevşek davranmasıdır.

AKP, yalnızca Hayrettin Karaman’ın anlattığı, çoğunluğun hakkı olarak nitelediği, devletin önlemekte gevşek davranmasını salık verdiği mahalle baskısının mekanizmasını iyi kavramakla kalmayıp aynı zamanda ona aktif destek olacak mahalle bekçisi kurumunu da yeniden düzenlemiştir. Mahalle bekçileriyle ilgili yasal düzenlemelerin TBMM’de görüşüldüğü sırada söz alan bazı milletvekillerinin bu konudaki tehlikeye dikkat çeken uyarıları kale alınmamamıştır.

Şimdi koronavirüsle mücadele bahanesiyle mahalle baskısını bir kez daha uygulamaya koymayı deniyorlar. Mahalle baskısı ile pandemi yenilemez.

Bu pandemi ortamında yılbaşında evlerde ve otellerde büyük partiler düzenlemek nasıl büyük bir sosyal sorumsuzluk ve meczupluksa, korona ile mücadele bahanesiyle mahalle baskısına başvurmak da o kadar büyük bir hamakattır.

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023