Talan düzeni ve Montreux

Talan düzeni ve Montreux

02.04.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

AKP son günlerde iyice gemi azıya aldı. Ülkenin doğal kaynaklarını, Cumhuriyetin kazanımlarını, kültürel birikimlerimizi, toplumsal değerlerimizi yağmalama girişimleri baş döndürücü bir hız kazandı.

Mahir Ünal şu sözleriyle olayı tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyordu:

- Şimdiye kadar hazırlık aşamasındaydık, her şey asıl şimdi başlıyor.

Başladı da gerçekten, İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanı’nın kişisel kararıyla çekilindiğinin açıklanmasının yol açtığı tartışma çerçevesinde, nasıl olduysa oldu, Montreux Boğazlar Sözleşmesi de saldırıya uğrayan Cumhuriyet kazanımları arasında yerini aldı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal sınırlarının tümü üzerindeki egemenliğini sağlayarak Lozan’ın tamamlayıcısı konumunda olan Montreux’yü tartışma arenasının ortasına atmak onuru TBMM Başkanı Mustafa Şentop’a ait.

Sayın Şentop’un bu başarısı az buz şey değil.

Doğrusu bir gün hiç kimse, TBMM başkanının, cumhurbaşkanının tek başına bir kararla Türkiye’yi Montreux Boğazlar Sözleşmesi’nden çıkarabileceği hususunu tartışma konusu yapabileceğini düşleyemezdi bile...

Gerçi Sayın Şentop, yanlış anlaşıldığını söylüyor ama yine de Montreux söz konusu olduğu zaman daha dikkatli konuşması gerekirdi.

***

İkinci Dünya Savaşı’nın arifesinde, birçok koşulun bir araya gelmesiyle elverişli bir ortamın oluştuğunu gören Türkiye’nin girişimiyle imzalanan 1936 Montreux Boğazlar Sözleşmesi’nin en özgün yanı Boğazlar’dan geçişi düzenlerken, Karadeniz’e kıyısı olan ve olmayan devletler ayırımı yaparak birincilere, ikincilere tanınmayan bazı haklar tanımasıdır.

Sözleşme bu yönüyle, imzalandığından bu yana Karadeniz’in bir barış denizi olarak gerginliklerin dışında kalmasını sağlamışsa da her zaman ABD’nin tepkisini çekmiştir.

Bu durum, bütün denizlerin açık deniz olması ve her yerde seyrüsefer serbestisinin geçerli olmasını öngören ABD dış politikasının doğal bir sonucudur.

Zamanla bu temel ilkenin yanı sıra Sam Amca’nın Kafkaslar’da ve Karadeniz Bölgesi’ndeki emelleri de büyüyünce, Washington’un Montreux’den şikâyetleri de artmaya başlamıştı.

Ama ABD sözleşmeye taraf olmadığı için normal feshi ihbar sürecini işletmek olanağına da sahip değildi. Buna karşılık, ABD bir yandan her fırsatta bu hoşnutsuzluğunu belli etmekte, öte yandan da feshi ihbar sürecini başlatma hakkına sahip ülkelerle dirsek temasını sürdürmekteydi.

Bu durum, toprakları üzerinde tam egemenlik hakkını sağladığı için Montreux’yü Lozan’ın tamamlayıcısı ve kendi varlığının tapusu oarak gören Türkiye’yi endişelendiriyordu.

Montrex’nün tartışma konusu edilmesini hiç istemeyen Türkiye, Boğazlar’dan deniz trafiğinin tehlikeli bir şekilde arttığı dönemde, 18 Kasım 1979’da meydana gelen ve bütün İstanbul’u saracak bir yangına yol açmanın eşiğinden dönülmesine kadar varan vahim Independenta tanker yangını sırasında bile Ankara’nın Montreux’nün masaya gelmesinden çekindiği için sözleşmenin güvenlikle ilgili hususlarının gözden geçirilmesi talebinde bile bulunmadığı bilinmektedir.

***

AKP iktidar olunca Cumhuriyetin her kavramı, her kazanımı tartışma konusu edilirken Kanal İstanbul’la birlikte Montreux de üstelik de yanlış bir bağlamda masaya kondu.

Son gelişmeler üzerine artık Montreux de bir tartışma konusudur.

Olayı bu hale getiren AKP’dir.

Son günlerin kamuoyunu işgal eden konularına bir bakın, hepsinin çekişme konusu edilmesinde AKP’nin parmağını göreceksiniz. Çünkü, sorunu çözmek durumunda olması gereken AKP, bir çözüm makamı olmanın tersine anlaşmazlığın çıkma nedenidir. Bakın kadına şiddeti önlemek için imzalanan İstanbul Sözleşmesi’ne! Orada da sorunun çıkmasının nedeninin çözüm mercii olması gereken AKP’nin kadın konusundaki çağdışı kafa yapısının etken olduğunu göreceksiniz.

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023