Arif Kızılyalın

Galiptir bu yolda

25 Ekim 2018 Perşembe

“Galiptir bu yolda mağlup” der eskiler, kolu- kanadı kırık Galatasaray, Schalke 04 önünde bu sözü revize etti; “Galiptir, bu yolda berabere...” diye.. Futbolda bazen altın değerinde puanlar vardır; galiba dün gece yarısı Sarı-Kırmızılılar’ın hanesine yazdırdığı beraberlik böylesi bir edere sahip. Öyle ya takımın yarısı ıskartaya çıkmış, sahadakilerin yarısı da ha sakatlandı, ha sakatlanacak endişesiyle 11’de. Ve karşınızda da bu sezonun en iyi maçını oynayan Schalke, amiyane tabirle “yaldır, yaldır” geliyorlar. Çıkıyor yüreklice direniyorsunuz, rakip buluyor atamıyor, siz kaleyi tutturamıyorsunuz ve başladığı gibi biten bir 90 dakika. Bu parametreler göz önünde bulundurulunca dün gece alınan 1 puan gerçekten, “galibiyet” kadar kıymetli.
Maça gelirsek; Fatih Terim, bir gün önceki basın toplantısında, “Sahaya çıkacak bir 11, bir kumandan ve 50 bin cephane (seyirci)” diyerek ipucunu vermişti kontrollü oyunun. İyi ki de öyle başlamışlar çünkü Alman ekibi, Uth ve Embolo’yu çift forvet oynatıp arkasına da Ukraynalı Konoplyanka’yı koyunca G.Saray’ı abandone etti. Hatta Ukraynalı forvetle penaltıya dönüşecek fırsatları vardı, 3 de net pozisyon buldular. Terim, bu geride kalışı fark edip Donk’u stopere çekti; bazen 3’lü, bazen 5’li defansa dönüp en azından oyunu elinde tutmaya çalıştı. Nadir yakalanan pozisyonlar da yok değildi. Eren’in kalecinin yüzünden dönen şutu, keza Rodrigues’in uzun mesafeli vuruşu da gol olabilirdi ama Schalke, üretkenlikte çok önlerdeydi.
Devre arasında “Fatih Terim, çözüm bulur” dedi tribünler, ama ikinci bölümde de Alman fırtınası sürdü. Bu devrede Muslera devleşti; Konoplyanka’nın şutlarında mükemmeldi, onun yetmediği yerde Ozan çizgiden çıkardığı toplarla kaleyi ayakta tuttu. Uruguaylı kalecinin Embolo’ya yaptığı harekette Fransız hakem Bastien’in iyi niyeti ya da pozisyonu süzememesi G.Saray’ı çökmekten kurtardı. Schalke’nin ağlara gönderdiği dakikada ise yardımcı hakemin aşırı dikkati kurtarmıştı Sarı-Kırmızılıları...
İyice düşen oyun karşısında Terim, önce Selçuk’u orta alana alıp oyunu tutmak istedi, Eren’in yerine de kulübenin demirbaşı Muğdat girdi. İkisi de çaresizlikten yapılan değişikliklerdi. Nagatomo da sakatlanıp çıktıktan sonra Schalke pozisyon üstüne pozisyon üretti. Ama Muslera hemen hemen mükemmele yakın oynamıştı...
Son düdük, Almanları çok üzdü. Çünkü Türk rakiplerini bir daha böyle ‘nakıs’ (eksik) bulamayacaklarını biliyorlardı. Galatasaray ise futbolun şans meleklerine şükranlarını sunuyordu. Çünkü onlar da tahmin ediyorlardı ki, bu kadar pozisyon bulup atamayan başka bir rakip kolay kolay buralara gelmez!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hesap tutmadı 12 Aralık 2024
Al sana gençlik! 10 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları