Yeni dönem
Aslı Aydıntaşbaş
Son Köşe Yazıları

Yeni dönem

21.05.2017 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Sık sık yazılarının sonunda ufak açılımlar, üç vakte kadar gelmesi planlanan mahcup reformlardan söz eden Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi’nin iyimserliğine bayılıyorum. Muhtemelen iktidar blokunun içinde, Selvi gibi mevcut düzenin aşırılıklarından içten içe rahatsız olan, bir şekilde demokrasiye dönüş imkânları arayan insanlar var.
Ancak gel gör ki, bu makine öyle işlemiyor. İyi niyetler değil, gerçekler var karşımızda. O gerçekler de, bu karanlık dönemin hiç es vermeden devam edeceğini gösteriyor. Cumhuriyet gazetesi internet genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven’in 55 saniye içinde silinen bir tweet yüzünden tutuklanması, hemen ardından Sözcü gazetesine yönelik operasyon, bunun en net göstergesi.
Zaten de iktidarı, niyetleri değil sözleriyle yorumlamak lazım. Şu zamana kadar iktidar cenahından “Referandum geride kaldı; şimdi gündemimiz demokratikleşme” gibi bir söz duymadık. Söylenen, “Referandum geride kaldı; şimdi sıra ekonomide.”
Onun dışında iktidar kümesi içinde ciddi bir demokrasi ya da insan hakları rahatsızlığı beyan eden yok. Olmadı. Olamaz da.
Bir de işin dış konjonktür boyutu var. Türkiye’de demokratikleşme süreci, 90’lı yılların sonundan itibaren başladı. O yıllarda Soğuk Savaş bitmiş, Sovyetler kaybetmiş ve Batı’nın temsil ettiği kısaca “liberal düzen” denilen özgürlükler- demokratikleşme-serbest piyasa üçlüsü, tek ideoloji olarak tüm gezegende hükümranlığını ilan etmişti. Ünlü akademisyen Francis Fukuyama, meşhur makalesini (Tarihin Sonu) kaleme aldı. “Tek kutuplu dünya” denilen bir dünyadan söz eder olduk. Kabul edilen görüş, artık İran, Küba ve Suudi Arabistan gibi birkaç istisna dışında tüm dünyanın adım adım serbest piyasa ve liberal demokrasiye evrileceği yolundaydı. Ok, tek bir istikamette gider görünüyordu.
Meğerse ok değil pinpon topuymuş dünya. Bir aşağı, bir yukarı zıplıyor. Şimdi de tüm dünyada ağır bir çakılma dönemindeyiz. Bu, herkes gibi bizi de etkiliyor.
Az buçuk demokrasi yüzü gördüysek, bu sadece dış konjonktür yüzünden oldu demiyorum; ancak doğruya doğru, dünyanın bize biçtiği rol, demokrasiydi. Yaklaşık 20 yıl, bu rüzgâr sayesinde güzel yol aldık. Türkiye’de demokratik açılımlar, 90’larda başladı, birkaç yıl öncesine kadar da şu ya da bu şekilde “nihai hedef” olarak önümüzde kaldı.
Bütün bu süreç içinde Türkiye’nin içinde olduğu “Batı ittifakı” yani Avrupa ve ABD, bizi demokrasiye teşvik etti.
Şimdi ise bambaşka ve kapkaranlık bir yere gidiyoruz. Dünya da öyle. ABD’de, açıkça dünyada demokrasi ve insan haklarına önem vermediğini ilan eden bir başkan seçildi. NATO’yu değil Rusya’yı, Merkel’i değil Suudi Kralı’nı seviyor. Washington dağılmış durumda. Sistem Trump’la, Trump sistemle mücadele ediyor. Ticaret yapmak dışında dünyaya bir hayrı yok artık.
Diğer tarafta Rusya, pazularını sıkıyor. Kimse artık “tek kutuplu dünya”dan söz edemez; her konuda Rusya faktörü var. Avrupa, hâlâ Avrupa Birliği’nin de belkemiğini oluşturan liberal değerlere bağlı; ancak Brexit sonrası gücü azaldı. Kendi birliğini ve ekonomik refahı korumaya konsantre olmuş durumda.
Diyeceğim, kimsenin Türkiye’ye laf edecek mecali yok. Demokrasi, hızla uluslararası bir norm olmaktan çıkıyor. Dünyanın her yerinde pıtırak gibi biten diktatörlükler var. Birçok tarihçi, 1. Dünya Savaşı öncesi döneme çok benzeyen, tektonik bir değişimin kıyısında olduğumuzu söylüyor.
Hal böyleyken, Türkiye’nin hali daha da üzücü geliyor hepimize. Özgürlüğü hiç yaşamamış, demokrasiyi hiç tatmamış olsak, belki bu döneme katlanmak daha kolay olurdu. Ama yaşadık, ideallerimizi, umutlarımızı daha dün gibi hatırlıyoruz.
O yüzden her şey daha da zor.  

Yazarın Son Yazıları

Yaklaşan facia

Yaklaşan facia

Devamını Oku
06.09.2018
Yalancı bahar mı ikinci bahar mı?

Yalancı bahar mı ikinci bahar mı?

Devamını Oku
30.08.2018
Bu mu devlet aklı?

Bu mu devlet aklı?

Devamını Oku
26.08.2018
Lale Devri bitti!

Lale Devri bitti!

Devamını Oku
23.08.2018
Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter

Mutsuzluk beter umutsuzluk daha beter

Devamını Oku
19.08.2018
Avrupa ile yakınlaşmak için

Avrupa ile yakınlaşmak için

Devamını Oku
17.08.2018
Trump, Brunson’la ilgili ne demiş?

Trump, Brunson’la ilgili ne demiş?

Devamını Oku
12.08.2018
Alis harikalar diyarında

Alis harikalar diyarında

Devamını Oku
09.08.2018
Takas formülü: Önce Rahip Brunson sonra Hakan Atilla

Türkiye ile ABD arasında tarihin en büyük krizinde gerilim düşüyor. Henüz bir “el sıkışma” olmasa da, Brunson krizinin nasıl aşılacağı konusunda bir formül yavaş yavaş şekillenmeye başladı. Formül, iki ülkenin de aylardır konuştuğu “Andrew Brunson-Hakan Atilla” takası. Brunson’ın ABD’ye gönderilmesi karşılığında Atilla bir süre sonra Türkiye’ye gelecek.

Devamını Oku
05.08.2018
Brunson yaptırımları ve devam eden pazarlıklar

Brunson yaptırımları ve devam eden pazarlıklar

Devamını Oku
02.08.2018
Brunson’la takas fikri kimden çıktı

Brunson’la takas fikri kimden çıktı

Devamını Oku
29.07.2018
Al Papaz’ı ver Halkbank’ı

Al Papaz’ı ver Halkbank’ı

Devamını Oku
26.07.2018
Sessizlik

Sessizlik

Devamını Oku
22.07.2018
Bir demokrasi kendini nasıl savunur?

Bir demokrasi kendini nasıl savunur?

Devamını Oku
19.07.2018
Batı’yla pazarlık

Batı’yla pazarlık

Devamını Oku
15.07.2018
Osmanlı bu değildi

Osmanlı bu değildi

Devamını Oku
12.07.2018
Yeni dönem ne olur?

Yeni dönem ne olur?

Devamını Oku
08.07.2018
Dünya karıştıkça biz geriliyoruz

Dünya karıştıkça biz geriliyoruz

Devamını Oku
05.07.2018
Hüzün

Hüzün

Devamını Oku
01.07.2018
Sonuçlara bir de böyle bakın

Sonuçlara bir de böyle bakın

Devamını Oku
28.06.2018
Kazanacağız

Kazanacağız

Devamını Oku
24.06.2018
25 Haziran Türkiye’si

25 Haziran Türkiye’si

Devamını Oku
21.06.2018
Emanetim sende saklı

Emanetim sende saklı

Devamını Oku
17.06.2018
İki seçim arası

İki seçim arası

Devamını Oku
14.06.2018
MERKEL: Kendine gel! TRUMP: Dükkân benim

MERKEL: Kendine gel! TRUMP: Dükkân benim

Devamını Oku
11.06.2018
"Akşener'in İnce'yi desteklemesinin önünü kesmeye çalışacaklar"

Oyun büyük

Devamını Oku
10.06.2018
Ver Papaz’ı, Al Münbiç’i

Ver Papaz’ı, Al Münbiç’i

Devamını Oku
07.06.2018
Ben sana iktidar olamazsın demedim...

Ben sana iktidar olamazsın demedim...

Devamını Oku
03.06.2018
Sessiz çoğunluk

Sessiz çoğunluk

Devamını Oku
31.05.2018
Burası Rusya değil kardeşim

Burası Rusya değil kardeşim

Devamını Oku
27.05.2018
Ne yapmalı? (24.05.2018)

Ne yapmalı?

Devamını Oku
24.05.2018
Dip dalga ne gösteriyor?

Dip dalga ne gösteriyor?

Devamını Oku
20.05.2018
Baskıda kaosa geçiş süreci

Baskıda kaosa geçiş süreci

Devamını Oku
17.05.2018
Dışarıda olan seçimi nasıl etkiler?

Dışarıda olan seçimi nasıl etkiler?

Devamını Oku
13.05.2018
Attım bunu cebe

Attım bunu cebe

Devamını Oku
11.05.2018
Bilinenler, bilinmeyenler

Bilinenler, bilinmeyenler

Devamını Oku
06.05.2018
Piyesin son sahnesi

Piyesin son sahnesi

Devamını Oku
03.05.2018
Diktatörlüğün sıradanlaşması

Diktatörlüğün sıradanlaşması

Devamını Oku
29.04.2018
CHP’nin zor kararı

CHP’nin zor kararı

Devamını Oku
26.04.2018
İki çift lafım var...

İki çift lafım var...

Devamını Oku
22.04.2018