Bağış Erten

Tehlike anında camı kırınız

21 Eylül 2015 Pazartesi

Nasıl oluyor da oluyor? Daha birkaç gün önce Molde karşısında dökülürken ilk yarıda sezonun en iyi futbolunu oynayıp, Bursaspor’a ilk yarının son beş dakikası dışında top göstermemek... Devre boyunca her ikili mücadelede rakibinin asabını bozacak kadar diri ve sağlam durmak. Ve belki sezon boyunca yakaladığı pozisyonu ilk yarım saate sığdırmak... Ama sonra, ikinci yarı bu sefer rakibin direnç ve diş göstermesiyle ve biraz da hakemin bazı yanlış kararlar vermesiyle bir anda gene Pereira’nın son maçtaki ilginç açıklamasına mesnet olan ‘duygusala’ bağlamak, sinirini bozmak. Hem tribünde hem sahada tekerrür eden panik ve dağınıklık... Ve van Persie’nin peleriniyle yeryüzüne tek vuruşla inişiyle köprüden önceki son çıkıştan yırtmak.

Kurtarma sözlüsü
Nasıl başardılar bunu? Hem onu, hem bunu? Önce oyun dışı nedenle başlayalım. Bir memleket futbolu kaidesidir. Eğer bir önceki maçta herkesin canını sıkacak kadar kötü oynadıysanız, hele de bu bir Avrupa karşılaşmasıysa hemen ertesindeki mücadele artık sizin için kurtarma sözlüsüdür. Ve her öğrenci gibi siz de takım olarak o sözlüde başarılı olmak için zıpkın gibi girersiniz sınava. Çok koşarsınız, çok basarsınız, çok istersiniz. Ama tuttuğunuzu koparamazsanız sonlara doğru derman azalır. Zaaflar gün yüzüne çıkar. O yüzden sadece o motivasyon ve heves yetmez. Oyun da, plan da, bilgi de gerekir. Hepsinden çok da efor gerekir. Bunların hiçbiri yoksa, tehlike anında camı kırarsanız! Sonuçta rakip Bursaspor ligde kalıbının yerinde değil, çok daha iyi ve mahir bir takım. İkinci yarının başındaki çıkışları bunun en iyi göstergesi. ‘Göze göz’ü de biliyor, ‘dişe diş’i de. Dzsudszak’la birlikte nakış işlemeyi de... İlk yarıda yakaladıklarınızla vurup düşüremezsiniz, kalkıyor gene ayağa. Bu durumda geriye tek bir çare kalıyor: Van Persie.

Sihir eksik
Böylece şunu net bir şekilde anlamış olduk. Tamam Markoviç’in fuleleri iyi; tamam, takım böyle daha mücadeleci. Ama yetmiyor. Bir sihir lazım. Sanırım Diego’yu o yüzden arıyor Portekizli teknik adam. Ya da van Persie kenara gelince ondan ayağa kalkıyor tribün. Futbol böyle bir oyun işte. Onlar dokununca gol oluyor. Neticede bu galibiyet önemliydi Sarı - Lacivertliler için.
Öyle ya da böyle. Son bir söz de kaybeden tarafa. Ertuğrul Sağlam’ın maç öncesi söyledikleri çok doğru. Bu takıma sabretmek lazım. Kadro kalitesi şampiyonluğa oynayacak kadar iyi. Ama Sağlam’ın da bir karar vermesi lazım. Klasik, rakibi bozan, sert bir takım mı kuracak, yoksa kadronun yapısına uygun bir atak çeşitliliği mi? İkisinin arasında kalırsa sabırla da hiçbir şeyi çözemez.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu sezon o sezon değil 2 Eylül 2018
Herkes biliyor 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları