Dış politika, ikilemler ve büyük güçler
Barış Doster
Son Köşe Yazıları

Dış politika, ikilemler ve büyük güçler

27.06.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Türkiye, aslında tek bir paket programın parçaları olan Doğu Akdeniz, Suriye ve Libya cephelerinde, pek çok güçle mücadele ediyor. Üç bölgede de en çok ABD ve Rusya arasında sıkışıyor. Bu ikisi arasında denge kurmaya çalışıyor. Sıkıntı çekiyor. O nedenle, askeri başarılara koşut, siyasi kazanım elde etmekte zorlanıyor. Özellikle Suriye meselesinde, düğmeyi baştan yanlış iliklemenin olumsuz sonuçlarına katlanıyor. Suriye ve Libya’nın bağımsızlığı, bütünlüğü, egemenliği ve siyasal birliği konusunda Türkiye’nin gösterdiği haklı, doğru, meşru hassasiyeti, ABD paylaşmıyor. Tersine bu iki ülkeyi de bölmek istiyor.

Belirtmekte yarar var. Dengelerin, ittifakların hızla değiştiği dış politikada, her zaman ilkesel tavır almak, daima tutarlı olmak zordur. Dış politikanın bazı geleneksel ikilemleri vardır. Örneğin; siyaset biliminde, temsilde adalet ve yönetimde istikrar ikilemi, nasıl geleneksel bir ikilem ise dış politikada da devletlerin toprak bütünlüğüne saygı ilkesiyle, ulusların kendi kaderini tayin hakkı ilkesi, temel bir ikilemdir. Çünkü bu ilkeler birbiriyle çelişir. Birini öne çıkarınca ötekinden vazgeçilir. Biri savunulunca diğeri savunulmaz. ABD emperyalizmi, ulusların kendi kaderini tayin hakkını, ülkeleri bölüp parçalamak için savunur. Bu ulusları sevdiğinden değil...

Dış politikada, bu tartışmaların öne çıktığı belli dönemler, belirli sorunlar vardır. Mesela; Soğuk Savaş’ın hemen ardından, Yugoslavya dağılırken ulusların kendi kaderini tayin hakkının ayrılıkçı amaçlar için kullanılabileceği, ABD ve Avrupa Birliği tarafından kabul edildi. Yugoslavya dağıldı. Fakat federal Yugoslavya’nın dağılmasıyla ortaya çıkan devletlerin, aynı hak öne çıkarılarak bu kez kendi içlerinde dağılmasına karşı çıkıldı. Daha fazla bölünme, daha çok parçalanma arzu edilmedi. Federasyonun, onu oluşturan federe devletler tarafından bölünmesi kabul edildi fakat ortaya çıkan bağımsız devletlerin, ulus altı kimlikler, özerk bölgeler, etnik, dinsel, mezhepsel aidiyetler üzerinden, ulusların kendi kaderini tayin hakkı ilkesi kapsamında bölünmesi istenmedi. Federasyon döneminin federe devletleri arasındaki iç sınırlar, federasyon dağıldıktan sonra ortaya çıkan bağımsız devletlerin milli sınırlarına dönüştü. Fakat daha fazla devletin, daha çok sınırın ortaya çıkması arzulanmadı. Şüphesiz ABD ve Avrupa’nın bu tavrı ilkesel değildi. Kendi içinde tutarlı olma iddiası yoktu. Dönemle, güç dengesiyle, sorunun çapıyla, muhataplarla, hasım devletlerle ilgiliydi öncelikle. Sonraki çatışmaları, küçük yapılardaki ayrılıkçı hareketleri, Balkanlar’ın nasıl Balkanlaştırıldığını hatırlıyoruz.

Çözüm, güçlü devlet olmakta

Dış politikanın bir diğer ikilemi de, devletlerin içişlerine karışmama ilkesi ile insan hakları ihlallerinin, azınlık hakları ihlallerinin devletlerin iç meselesi olarak kabul edilemeyeceği ilkesidir. Emperyalizm bu ilkeyi de, hedefindeki ülkeyi bölmek için kullanır. Kendisi söz konusu olunca, kimsenin içişlerine karışmasına izin vermez. Başkası söz konusu olunca, “insan hakları ihlal ediliyor, azınlıklar baskı görüyor” diyerek içişlerine müdahale eder. ABD’nin pek çok ülkede yaptığı tam da budur.

İç bünyedeki sorunları çözmek, emperyalist güçlerin eline koz vermemek gerekir. Bunun için güçlü devlet olmak şarttır. Onun yolu da demokrasidir, özgürlüktür, bağımsızlıktır, hukuk devletidir, sosyal devlettir, güçlü ekonomidir, nitelikli eğitim ve bilimdir, ulusal bilinçtir. Yani Cumhuriyettir.

Yazarın Son Yazıları

Muhalefet ve değişimin yönü

Muhalefet ve değişimin yönü

Devamını Oku
14.06.2023
İktidar ve anayasa değişikliği

İktidar ve anayasa değişikliği

Devamını Oku
10.06.2023
Mehmet Şimşek’ten kimler, ne bekliyor?

Mehmet Şimşek’ten kimler, ne bekliyor?

Devamını Oku
07.06.2023
Yeni CHP, başkalaşan CHP, dönüşen CHP

Yeni CHP, başkalaşan CHP, dönüşen CHP

Devamını Oku
03.06.2023
Seçmenle inatlaşmak

Seçmenle inatlaşmak

Devamını Oku
31.05.2023
İttifakın etkisiz elemanı

İttifakın etkisiz elemanı

Devamını Oku
27.05.2023
Sinan Oğan, iktidar ve itibar

Sinan Oğan, iktidar ve itibar

Devamını Oku
24.05.2023
Hangi CHP? Yenisi mi? Gerçeği mi?

Hangi CHP? Yenisi mi? Gerçeği mi?

Devamını Oku
20.05.2023
Seçimin sayısal ve siyasal tahlili

Seçimin sayısal ve siyasal tahlili

Devamını Oku
17.05.2023
Seçimler ve sosyal medya

Seçimler ve sosyal medya

Devamını Oku
13.05.2023
Seçimler ve seçim kampanyaları

Seçimler ve seçim kampanyaları

Devamını Oku
10.05.2023
Seçimler ve ulusal güvenlik

Seçimler ve ulusal güvenlik

Devamını Oku
06.05.2023
Seçimler ve milli savunma sanayimiz

Seçimler ve milli savunma sanayimiz

Devamını Oku
03.05.2023
Seçimler, dış politika ve küresel rekabet

Seçimler, dış politika ve küresel rekabet

Devamını Oku
29.04.2023
Milliyetçilik nedir? Ne değildir?

Milliyetçilik nedir? Ne değildir?

Devamını Oku
26.04.2023
Seçimler, devrimler ve bilinçli yurttaşlar

Seçimler, devrimler ve bilinçli yurttaşlar

Devamını Oku
22.04.2023
Seçimler, yurttaşlık bilinci ve kimlik siyaseti

Seçimler, yurttaşlık bilinci ve kimlik siyaseti

Devamını Oku
19.04.2023
Seçimler ve ekonomik vaatler

Seçimler ve ekonomik vaatler

Devamını Oku
15.04.2023
Aday listeleri, sultanlar ve kapıkulları

Aday listeleri, sultanlar ve kapıkulları

Devamını Oku
12.04.2023
Seçimler ve sahte demokratlar

Seçimler ve sahte demokratlar

Devamını Oku
08.04.2023
Seçim, demokrasi ve demagoji

Seçim, demokrasi ve demagoji

Devamını Oku
05.04.2023
Erol Bilbilik’in ardından

Erol Bilbilik’in ardından

Devamını Oku
01.04.2023
Seçimler ve pazarlıklar

Seçimler ve pazarlıklar

Devamını Oku
29.03.2023
Orhan Karaveli’nin ardından

Orhan Karaveli’nin ardından

Devamını Oku
25.03.2023
Seçimler, partiler ve adaylar

Seçimler, partiler ve adaylar

Devamını Oku
22.03.2023
Çanakkale Zaferi ve günümüz siyasetçileri

Çanakkale Zaferi ve günümüz siyasetçileri

Devamını Oku
18.03.2023
İttifaklar, siyaset ve Cumhuriyet

Hem Millet İttifakı hem Cumhur İttifakı, seçmen tabanlarını genişletmek ve bünyelerine yeni müttefikler katmak için çabalarını hızlandırdı. Altılı masada siyasal İslamcı gelenekten üç parti var; Saadet Partisi, DEVA Partisi, Gelecek Partisi. Cumhur İttifakı zaten siyasal İslamcı, muhafazakâr yönü çok daha baskın bir ittifak ve bunu daha da güçlü kılmak istiyor. Yeniden Refah Partisi ve HÜDA PAR’la görüşüyor.

Devamını Oku
15.03.2023
Seçimler ve ittifaklar

Seçimler ve ittifaklar

Devamını Oku
11.03.2023
Millet İttifakı ve olasılıklar

Millet İttifakı ve olasılıklar

Devamını Oku
08.03.2023
Dağılan masa ve İYİ Parti

Dağılan masa ve İYİ Parti

Devamını Oku
04.03.2023
Deprem ve ahlak

Deprem ve ahlak

Devamını Oku
01.03.2023
Deprem ve cehalet

Deprem ve cehalet

Devamını Oku
25.02.2023
Deprem, onur ve kader

Deprem, onur ve kader

Devamını Oku
22.02.2023
Deprem ve devlet (18 Şubat 2023)

Deprem ve devlet

Devamını Oku
18.02.2023
Deprem ve büyük yenilgimiz

Deprem ve büyük yenilgimiz

Devamını Oku
15.02.2023
Depremin gösterdikleri

Depremin gösterdikleri

Devamını Oku
11.02.2023
Deprem ve sorumlular

Deprem ve sorumlular

Devamını Oku
08.02.2023
6’lı masadaki çatlak

6’lı masadaki çatlak

Devamını Oku
04.02.2023
Fakir milletin zengin siyasetçileri

Fakir milletin zengin siyasetçileri

Devamını Oku
01.02.2023
Batı’dan Doğu’ya kayan güç ve Türkiye

Batı’dan Doğu’ya kayan güç ve Türkiye

Devamını Oku
28.01.2023