Kemal Kılıçdaroğlu Sözcü gazetesine konuştu ve isim verdi: “Rüşvetçiden büyükelçi olur mu? Devleti temsil etmesi gereken büyükelçi, iktidar propagandası yapar mı? Prag Büyükelçisi Egemen Bağış ve Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu ile çalışmayız.”
Tam da bunun üzerine düşünürken bir mesaj aldım:
“Houston başkonsolosluğunda Türkiye’yi temsil eden eğitim ataşesine bakın...”
Baktım, Prof. Dr. Recai Aydın oturuyor o koltukta. Kendisi uzun yıllar ABD’de yaşamış, ekonomi alanında uzmanlaşmış bir isim.
Tamam, dedi kaynağım ve ekledi: “Adli sicil kaydına bakın.” Dilinin ucundakini söylemiyor, uğraşmamı istiyordu.
Madem öyle, ben de Houston’ın bağlı olduğu Teksas Eyaleti Kamu Güvenliği Departmanı’nın resmi web sitesine girdim (dps.texas.gov). Orada bir hesap oluşturup “Mahkûmiyet Veritabanı” adlı sayfayı açtım. Ve Recai Aydın’ın ismini arattım.
İşte o an anladım benimle iletişime geçen gizemli ismi. Meğer...
Tarih: 18 Mart 2009.
Recai Aydın o tarihte Houston Polis Departmanı tarafından gözaltına alınmıştı. Zira bir aile bireyini yaralamakla suçlanıyordu. O sırada 36 yaşında olan ve ABD’de akademisyenlik yapan Aydın bu suçtan cezaevine de girmişti. İddia o ki “aile bireyini yaralama” diye kodlanan suç bir kadına karşıydı.
Bir aydan fazla zaman hapis yatan Recai Aydın, 22 Nisan ve 6 Temmuz 2009’da ABD mahkemelerinde yargılanmıştı. Houston 14. Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, Aydın’ın suçu kabul ettiği ve şartlı tahliye edildiği görülüyordu.
Evet...
Tüm bunlar, Aydın’ın gözaltı fotoğrafıyla birlikte ABD’nin resmi kayıtlarında tarih tarih yazıyordu.
Dahası, bu siciline rağmen Recai Aydın 2021 yılında Houston başkonsolosluğu kültür ataşesi olarak atandı. ABD makamlarının ise karıştığı şiddet suçunu gerekçe göstererek o dönem vize vermediği ve bu nedenle Aydın’ın aylarca görevine başlayamadığı da duyumlar arasında.
Hakkındaki suçlamaya dair Houston Başkonsolosluğu Eğitim Ataşesi Recai Aydın’ı da aradım. Aydın “Kamu görevlisi olarak çalıştığım için, benim herhangi bir konuda basınla görüşme yapmam, izin almadan mümkün değil. Ayrıca bu, özel hayatımı ilgilendiren bir konu. Maalesef detaylara giremiyorum. Görevim gereği bu tür konulara girmem uygun değil” demekle yetindi.
Sahi...
Milli Eğitim Bakanlığı kadrosundan ABD’de diplomatik görev yapan Recai Aydın’ın bu sicili bilinmez olabilir mi? MEB Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Hasan Ünsal ya da Houston Başkonsolosu Serhad Varlı neden sicilinde kadına şiddet olan isme Türkiye’yi temsil ettirir?
Soru çok ama yazının başına geleyim...
Sadece Egemen Bağış ve Metin Feyzioğlu değil, Dışişleri’nde çok daha fazla cerahat var. Türkiye'de iktidarın değişmesiyle hesap sorulması bekleniyor.
