Ermenistan’ın saldırgan yüzü ve Batı

Ermenistan’ın saldırgan yüzü ve Batı

15.10.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Batı’nın gözünde, bazı ülkeler son derece geniş bir krediye sahiptirler! Savaş da açsalar sivillere de saldırsalar, gerek Avrupa gerek ABD nezdinde sanki dokunulmazlığı olan ülkelerdir bunlar! Listenin başında da Ermenistan ve Yunanistan gelir. Bir ülke olmamasına rağmen PKK’yi de bu gruba paralel bir kulvardan ekleyebiliriz. Türkiye ise ister tarihi ister güncel konularda, hep acımasızca lime lime edilir. Mesela Fransız medyasında, Türkiye genellikle “Olağan Şüpheliler” filmini hatırlatan bir şekilde sürekli sanık sandalyesindedir. Konu fark etmez, “Ermeni soykırımı” iddiaları, yüz kızarmadan her ihtiyaç olduğunda ısıtılıp sunulan “Kıbrıs işgali” yalanı, PKK saldırılarını neredeyse onaylayan alt metinler, maalesef alıştığımız tavırlar. Yalnız AKP döneminden söz ettiğimi sanmayın!

Ermenistan, Dağlık Karabağ’da üç haftadır başlattığı saldırılarla dünya kamuoyunda objektif gözlerin şimşeklerini üzerine çekti. 

Türkiye’nin de doğal olarak “iki devlet bir millet” olarak gördüğümüz dost Azerbaycan’ın yanında yer almasından farklı bir şey düşünülemezdi. Ama geleneksel Batı medyası yine işgalci Ermenistan’ı “mağdur kesim” olarak göstermeyi başardı!

Batı’nın olağan, fırsatçı ve ikiyüzlü tavrı

Buna rağmen açık gerçeği gören birçok ülkenin lideri ve diplomatları, bu sefer “ateşkes” çağrıları yapma yönünde bir “orta yol” takip ederek “Haydi çocuklar artık kavga gürültüyü bırakın bakalım” tadında komik tepkiler verdiler. Örneğin BM, Avrupa Konseyi, Amerika ve Almanya, ısrarla ortak dille “Askeri operasyonları askıya alın, masaya oturun” şeklinde çağrılar yaptılar; ancak hiçbiri “Ermenistan işgal ettiği toprakları derhal terk etsin, müzakereler sonra başlasın” diyemedi. Bir tek Fransa, AGİT-MİNSK Grubu’ndaki sorumluluğunu hatırlayarak nasıl olduysa “tarafsız kalmamız lazım” diyerek Paris diyasporasını hayal kırıklığına taşıdı. Durumu fırsat bilip Türkiye’ye de diş gösterenler arasında Kanada Başbakanı Trudeau vardı. Kanada, Türkiye’ye ihraç ettiği askeri teknolojilerin Karabağ çatışmasında kullanılıp kullanılmadığı netleşene kadar, Türkiye’ye insansız hava aracı teknolojisi ihracatını durdurduğunu açıkladı! Afganistan, Pakistan, hatta İran ve Bulgaristan gibi ülkelerden ise Azerbaycan’ın haklı mücadelesini destekleyen ve Ermenistan’ı kınayan sesler duyabildik... 

Ermenistan’ın affedilmez bir şekilde yine işgalciliğe soyunarak sivil halka göz göre göre saldırıp birçok can kaybına neden olmasının ardından, Türkiye’nin net bir tavırla Azerbaycan’a verdiği destek, şaşırtıcı tepkiler de doğurdu. Mesela Soros ürünü Paşinyan sık sık rastladığımız agresif ve raydan çıkmış tavırlarıyla “Türkiye çatışmalara katılmaya hazır olduğunu göstermeseydi, bu savaş başlamazdı” şeklinde akıllara ziyan bir psikolojik taktik bile denedi! Türkiye’nin dostluk ilişkileri ve ittifaklarının doğrultusunda Azerbaycan’a arka çıkması, Paşinyan’ın ağzından “savaş kışkırtması” olarak tasvir edildi! Acaba yine akıllarında, karışan görüşen olmadan yapabilecekleri bir “Hocalı Katliamı” senaryosu mu vardı ki bu kadar tepki verdiler? Paşinyan’ın muhalefete, Anayasa Mahkemesi’ne ve eski başkanlara ne muameleler reva gördüğünü de duyuyoruz! Arkasından sözde ateşkesten önce ve sonra sivil hedefleri açıkça bombalamaları, onca Azeri kardeşimizi öldürmeleri, ilk kez yaşadığımız bir şey değil ama bu cüret insana her seferinde “pes” dedirtiyor. Buna rağmen Azerbaycan, Ermenistan’ın ilerlemesini durdurduğu gibi, yıllardır işgal edilen topraklarının da bir kısmını kurtardı. Ermenistan ise sivillere, okullara ve basına bombalar yağdırmaya devam ediyor. Bunun kaynağı, Batı’dan buldukları yüz... Mesela geçen haftaki Fransız Le Point dergisi, Ermenistan’ı aklayarak, aynen yukarıda tarif ettiğim üç konu üzerinden Türkiye’ye ve işin ucunda da Azerbaycan’daki savaşa yükleniyor! Batı’nın tipik bir komprime anti-Türk harmanı!

Los Angeles ve New York’tan gelen kötü sinyaller

Los Angeles’ta Ermeni diyasporası çok güçlü. Tabii ki onlar bu çatışmaya Ermenilerin açısından bakıyorlar. Los Angeles’ta yerel yönetim, açıkça Ermenileri tutmasının dışında, Biden’ın da Ermenilere verdiği destek, artık yıllardır beklenen “Soykırımın ABD’de resmi olarak tanınması” açısından önemli gelişmelere yol açtı. Başta Los Angeles Times, New York Times ve Boston Globe gibi büyük gazetelerin haberlerde kavganın tetikleyicisi Ermenistan’ın gözüyle yaptıkları haberler ve lobi baskılarının ciddi bir sonucu oldu: Geçen hafta sonu, Los Angeles Başkonsolosluğumuz ne yazık ki 35 bin kişi gelen Ermeni grupların ağır taciz ve tahrik baskınına hedef oldu. Başkonsolos Can Oğuz’un, stresli anlar yaşadığını öğrendik, güvenliğe çok dikkat etmek lazım. Ünlü Highway 101, yine Ermeniler tarafından kapatıldığı için ambulanstaki bir hastanın vefat ettiği de konuşulanlar arasında... Biden’dan da güç alan Ermeniler, Los Angeles’ta Birleşik Okullar Birliği’nin (LA Unified Schools) 24 Nisan’ı “Soykırım anma günü” olarak ilan ettirmeyi başarmanın eşiğindeler! Bireysel çabalar harcayarak bu yıpratmalara direnen vatansever Amerikalı Türkler tabii ki var, birçoğunu da şahsen tanıyorum. Ama maalesef Türk derneklerimiz, polis ve yerel yönetimlerin de Ermeni diyasporasının tarafını tutmalarından dolayı kendilerini çekingen davranmaya mecbur hissediyorlar. Bu arada bu ırkçı kararı ilan eden resmi yazıda da “Azerbaycan’ın Türkiye’nin desteğiyle Ermeni topraklarına saldırdığı” şeklinde desteksiz palavralar atılabiliyor. Aynen uzun bir sohbette New York’ta da aynı nabzın zorla attırıldığını aktaran eski avukatım olan bir dostumun dediği gibi: “Amerikalıların büyük çoğunluğu, zaten şu anda yalnız sağlıklarıyla ilgileniyorlar. Azerbaycan olaylarını izleyen az sayıda Amerikalı da ‘Azeriler masum Ermenilerin topraklarına saldırdı’ gibi bir kaba yalandan başka bir şey bilmiyorlar.

Ateşkesten daha önemlisi, Ermenistan’ın artık uluslararası hukuku hiçe sayan tavrını derhal bırakması ve işgal ettiği toprakları terk etmesi!

Ama unutmayalım: Ermenistan’ı ağır şekilde eleştiren bu yazı, yeryüzünde yaşayan Ermeni halkına da ülkemizde yaşayan sevgili Ermeni vatandaşlarımıza da tek bir kötü söz söylenmesini kabul edebileceğimiz anlamına tabii ki gelmiyor. Tersine, halkların dostluğuna el uzatmak ödevimiz. Her Ermeni vatandaşımız canımızdır. Dost Azerbaycan’ın yaşadığı acıların artık işgalin son bulmasıyla bitmesi dileğiyle, Yurtta Sulh, Cihanda Sulh!    

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025