Hırs ve hayat dersleri!

Hırs ve hayat dersleri!

12.11.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Günlük yaşadıklarımıza bakıyorum da dört bir yanımız ağır hayat dersleri ile kuşatılmış. İhtirasları gözlerini bürümüş insanlar, ailelerini, ait oldukları kurumları, ülkelerini akıl almaz şekilde ateşe atıyorlar.

Atatürk’ü yok etmeye çalışırken altında kalanlar!

Büyük önderimizin aramızdan ayrılışının 82. yıldönümünde, yurdun her yerinde milyonlarca vatandaşımız yine Anıtkabir’e veya Atatürk anıtlarına koştular, trafik her yerde durdu. Birkaç örümcek kafalı yobaz hariç herkes Ata’sına saygı için caddelerde, meydanlarda ve sosyal medyadaydı. Şimdi insanlar işlerine gelmediği için pek hatırlamak istemezler ama 1990’larda Atatürk’ü en sert şekilde savunan bizler adeta köşeye itilmiştik. Televizyonlarda sansür başlamıştı ve egemenlik yobazlardan önce İkinci Cumhuriyetçilerdeydi, yani “Yetmez ama evetçi”lerin öncü kollarında! Neler yapılmadı ki... Atatürkçü yazar ve gazeteci arkadaşlarımız öldürüldü; bizleri susturmak, Kemalizmin mirasına her yerde iftira atmak, anlamını biçim bozumuna uğratmak için her şey yapıldı. Ne oldu sonra? Hatalarını itiraf etme veya özür dileme cesareti bile olmayan bu çapsız kalemşorların kullanım süreleri doldu, tasfiye edildiler. Atatürk ise dimdik ayakta. Bu ülkede öyle sağlam tohumlar bırakmış ki hainler ona saldırdıkça topraktan adeta orman gibi fışkırıyor! Düşünceleri ile devrimleri ile hatıraları ile tüm güzellikleriyle...

Paşinyan, kendi tetiklediği depremin altında kaldı...

Sovyetler’in dağılmasının ardından Ermeniler ve Azeriler arasında yaşanan gerilimler sonucunda yüz binlerce kişi yaşadığı topraklardan göç etmek zorunda kaldı, Ermenistan topraklarında yapılan büyük gösterilerin ardından Karabağ’a saldırdı ve sıcak savaş başladı. 28 yılı aşkın süren işgal ve savaşlar, Azeri sivillerin gördüğü şiddet ve baskı yıllarca sürdü. Hocalı katliamı ve benzerlerinde yüzlerce Azeri sivil katledildi. İşgal edilen Azeri toprakları yıllarca bu yeni statükonun altında ezildi.

27 Eylül’de Ermenilerin cephe hattı boyunca saldırıları sürdürerek ateşkesi defalarca ihlal etmiş olmaları, bu yılın çatışmalarını başlatan kıvılcım oldu. Paşinyan, iki yıldır Ermenistan’ın kaderine yön veriyor ve bu yeni savaşta gözünü kırpmadan sivilleri, köyleri, kasabaları, şehirleri bombalatıyordu. Bütün bunları yaparken arkasında Batılı ülkelerde konuşlanmış diyasporanın küstahlaşan tavırları, uluslararası medya gücü ve söylemi vardı ancak uluslararası kamuoyunu kandırmaya bu da yetmedi! Aynı Paşinyan, evvelsi gece işgal ettiği topraklardan çekileceğini taahhüt ederek apar topar resmen mağlubiyetini kabullendi. Ülke karıştı, parlamento basıldı. Paşinyan, Dimyat’a pirince giderken evindeki bulgurdan oldu. Hırs, Paşinyan’a da ülkesine de ölümcül bedellerle döndü.

Trump, Biden’a yenilmeyi bile başaramadı

Geçen hafta Amerikan seçimlerini ve umut vaat etmeyen iki ışıksız ve yaşlı lideri ele almıştım. Seçimler yaşandı ve anladığım kadarıyla hatırı sayılır bir farkla Biden kazandı. Amerikalıların en azından yarısı, ülke işgalden kurtulmuş gibi sokaklarda dans ediyorlar. Trump kimden örnek aldı, nereden literatürüne soktu bilemiyoruz ama yenilgiyi kabul edemedi ve resmen oyunbozanlık içinde her yerde dava açmaya başladı! Amerikalıların başına daha ne gelecek bilmiyorum ama Trump edebiyle Beyaz Ev’den ayrılmazsa yine sokaklar kan gölüne dönebilir. Sayısız Amerikalının bu endişeyi taşıması bir yana Amerikan siyaseti ve Cumhuriyetçi Parti eksenindeki sayısız insan da şu anda başkanı sağduyuya davet etmekle meşgul! Gerek Afro-Amerikanlara, gerek Meksikalılara, gerek kadınlara, gerek LGBTİ+’ya, gerek Covid konusunda halkı uyaranlara ağır tepkiler veren huysuz başkan, kaybetmeyi bile başaramayan ve kendini ülkesiyle beraber utanç sınırlarına çeken isim olarak tarihe kalıyor!

Dövizin barbarca yükselişi maliye bakanını yedi!

Bu istifanın en ilginç noktası, ilk saatlerinde esrarengiz bir Hollywood senaryosuna benzemesiydi. Önce kimse Instagram’da çıkan istifa bildirisinin gerçek olduğuna inanamadı. Bu olsa olsa Albayrak’ın hesabının ele geçirilmesi anlamına gelebilirdi. Ancak gecenin ilerleyen saatlerinde gerçek su üstüne çıktı. İstifa bir şaka değil, ağır bir gerçekti! Akabinde penguen medya komedilerine yatay geçiş yaptık. Ertesi gün malum birkaç ana muhalif gazete dışında hiçbir medya organı, damat beyin istifasını haber yapmaya cüret edemedi.Belli olmaz; yarın vazgeçerler, kabak bizim başımıza patlar” modundaydı hepsi. Böylece halkımızın merkez medyadan bilgileri alan kısmı pazar gecesini ve pazartesi gününü ligde sayılmayan goller ve verilmeyen penaltıların gölgesinde geçirdi. Bir kuş kadar saf ve bihaber olarak!

Sonra Beştepe’de ne yaşandı bilinmez, istifa kabul edildi ve haber nihayet Saray’ın izniyle ahaliye ulaştı! Böylece ne mi oldu? İşte burası çok önemli! Döviz artışı hakkında kendisine yöneltilen endişeli sorulara alaycı bir şekilde “Niye bunları soruyorsunuz maaşınızı dolarla mı alıyorsunuz?” şeklinde dâhiyane yanıtlar bulan espri dolu ve nüktedan bakanımızı o dövizler sanki birden yiyiverdi... Dolar mı, yoksa Avro mu sorumluydu, orasını bilemedik. Tek bildiğimiz, düz düşüşle irtifa kaybeden Türk Lirası, koltuğun boşalması ile erimeye hiç olmazsa bir günlük mola verdi!

3 Temmuz kumpasından medet uman ekipler, şimdi ne yapıyorlar?

13. Ağır Ceza Mahkemesi, Aziz Yıldırım, Şekip Mosturoğlu, İlhan Ekşioğlu ve diğer sanıkları tekrar beraat ettirdi. Malum kesimler yine ağır depresyona girdiler. FETÖ kumpası ile Fenerbahçe’yi pes ettirmeye yeminli, kulübün Atatürkçü duruşunu ağır bir şekilde cezalandırmaya kalkışan çete, bir kere daha adaletin tokatını yedi. Çok merak ediyorum, 2011 yılında Fenerbahçe’yi pes ettirmeye çalışan, o yalanları UEFA’ya ve bütün dünyaya yayan, yaygarasını koparan, ellerini ovuşturan futbol yöneticisi veya “gazeteci” malum güruh, şu anda neler yapıyor?

Ağızlarını bıçak açmadığı malum; bütün eski demeçlerinden, makalelerinden ve gizli yazışmalarından utandıkları da malum! Aynen Ergenekon ve Balyoz davalarında kumpasları kurarak Atatürkçü yazar, generallerin hapse atılması için entelektüel bir dil kullanarak adaletten ve hukuktan bahseden ve şu anda tedavülden kaldırılmış o sahte demokrasi havarileri gibi...

Uzun lafın kısası, hırs, ihtiras çok kötü bir şey. İnsanın aklını yer bitirir. Farkına bile varamadan ayağının altındaki halıyı çeker, sahibine de boşluktan aşağı düşerken “Ben kimdim? Nereye gidiyorum” sorularına yanıt aramak kalır...

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025