Konyaspor-Galatasaray maçı futbolumuzu krize taşımasın!

Konyaspor-Galatasaray maçı futbolumuzu krize taşımasın!

23.05.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bu hafta dananın kuyruğu kopuyor ve Türkiye Süper Ligi şampiyon ve 1. lige düşenlerle şekilleniyor. Fakat ortada konuşulan rahatsız edici bir durum var. Konyaspor ve Galatasaray şayet birer puan alırlarsa, yani berabere kalırlarsa, Galatasaray şampiyon oluyor, Konyaspor’da kümede kalıyor; bu her ikisini de rahatlatan bir formül. Maçın önceden anlaşmalı olarak beraberliğe bağlanması futbolda tamamen yasak olan ve büyük cezalar getirecek bir durum. Herhangi bir önyargıyla her iki kulübümüzün böyle bir davranışa tevessül edeceklerini tabi söylemiyorum ve kimse de söyleyemez. Öte yandan toplum şu anda bu formülün herkese yarayan bir sonuç oluşturacağını söylüyor ve akıl almaz bir şekilde böyle bir beklenti oluştu. Daha da kötüsü insanlar bunu normalleştirme peşindeler! 

1- KONYA-GS maçının oldu bittiye getirileceği şeklinde bir beklenti ve toplumu buna alıştırma çabaları kabul edilemez. Bu, başta Konya’ya ve Galatasaray’a hakarettir. Birer puanın herkese yaradığı, dolayısıyla maçın bu şekilde “bağlanacağı” algısı, müsamaha gösterilmemesi gereken çok ağır bir durumdur. Bu havanın derhal yok edilmesi şarttır. Burada her iki takımın yöneticilerine büyük iş düşmektedir. 

2- Bütün kamuoyuna, Konyaspor’un son üç maçta, Galatasaray’ı evinde üst üste yendiği hatırlatılmalı, bu maçın Türk futbolunun onur testi olduğu kamuoyuna anlatılmalıdır. Aksi taktirde şampiyonu ve son düşeni belirleyecek olan böyle bir maç, bütün Süper Lig katılımcılarına hakaret olur.  

3- Şimdiden bazı bahis sitelerinden, normalde en yüksek voltajlı maç olması gereken Konyaspor-Galatasaray maçının çıkarılması veya pazar maçlarının şimdilik bahislerde devre dışı bırakılması tesadüf değil, gelmekte olan bir skandal beklentisinin itirafıdır. Tek başına bu olay bile, nasıl karanlık bir hafta sonu beklentisinde olduğumuzun bir kanıtıdır.

4- Böyle bir beklentinin bayağılaştırılması ve toplumun buna alıştırılması kabul edilemez. Ne Fenerbahçe ne Hatayspor ne de diğer camiaların bunu kabullenmesi mevzubahis olamaz. Bu kadar hayati ve kritik bir konuda TFF’nin UEFA ve FIFA gözlemcilerinin ivedi olarak maça davet edilmesi tek sağlıklı alternatiftir. Skor ne olursa olsun böylece Türk sporunun ve kulüplerimizin onuru korunmuş olacaktır. 

5- Spor kamuoyu bu hafta sonu oynanacak maçların dürüstçe, onurlu bir şekilde ve layıkıyla oynandığını ve takımların birbirleriyle “pratik gelecek sonuçlar üzerinden anlaşma yapma yoluna hiç girmediklerini” görmeli ve hissetmelidir. Zaten hepimizin bildiği gibi, aksi bir durum Türk sporu ve Süper Lig için telafi edilemez yaralar oluşturacaktır. 

6- Bu arada küme düşme hattında Konyaspor’un rakipleri olan takımların maçlarının oynanış tarzı ve alınan skorlar da en azından çok ilginçtir. Beşiktaş ile oynadığı maçta Hatayspor aleyhine son dakikada verilen penaltı nedeniyle, Konyaspor son maçında tek puan alarak ligde kalır duruma gelmiştir. Aynı şekilde Kayserispor’un Konyaspor ile oynadığı maçta Kayseri Başkanı’nı çıldırtacak bir şekilde verilen kırmızı kart ile on kişi kalan Kayserispor, kendi evinde Konya’yı büyük ihtimalle eksik kaldığı için yenememiştir. Bunları fark etmemek, mümkün değildir. Bu durum düşme hattının limitinde olan Ankaragücü’nü de çok zor durumda bırakmıştır.

7- Konyaspor’un evinde oynadığı son üç maçta Galatasaray’ı yenmiş olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansının halen çok yüksek olduğunu görmek zor değildir. Buna rağmen basında ve kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan “ligin bittiği” algısı ve Fenerbahçe’nin Galatasaray’ı yenmesine rağmen şampiyonun çoktan belli olduğu savı gerçeği yansıtmamaktadır. Galatasaray, şampiyon olacaksa, bunun için kazanmaya mecbur olduğunu hissederek kıran kırana oynayacağı bir maça çıkmalı, Konyaspor ise ligde kalmak için maçı kazanmaya ant içerek bu maçı oynamalıdır.  

8- Konyaspor ile Fenerbahçe’nin oynadığı maç öncesinde Konya’nın bütün mülki amirlerinin ve siyasilerinin gidip Konyaspor’a antrenmanda tatlılar ikram etmesi, moral vermesi ve galibiyet beklediklerini ifade etmesi çok normal görüldüğüne göre, şimdi aynı mülki amirlerin ve siyasilerin, aynı kararlılıkla yine Konyaspor antrenmanına gidip Galatasaray maçında da galibiyet beklediklerini söylemeleri ve bunun arkasında durmalarını beklemek Türk sporseverlerin hakkıdır. Türk spor kamuoyu bu durumun takipçisi olmalıdır.

9- Konyaspor Başkanı Ömer Korkmaz’ın Galatasaray Kongre Üyesi olduğu söylentileri, (?) gergin ve kritik bir konunun kamuoyunda şimdiden kullanıldığını göstermektedir. Zaten birçok tartışma ve ağır polemiklerle geçen 2023-2024 sezonunda, hiç olmazsa kapanırken özenli, ciddi ve profesyonel bir anlayışla hareket edilmeli, Türkiye Süper Lig’in etik değerleri korunmalıdır. 

10- Bu sürecin dünya spor kamuoyu tarafından da yakından izlediğinin bilinmesi ve ülkemiz futboluna en ufak bir leke sürülmeyecek şekilde tüm önlemlerin alınması gerekmektedir. Söz konusu olan Türk sporunun temizliği ve şerefinin takibidir. Unutmayalım ki, bu konuda oluşacak herhangi bir negatif düşünce ve olumsuz algı, Türkiye’nin uluslararası futbol kurumları ve kamuoyu açısından büyük bir çöküşe neden olur. Bu konuda oluşacak büyük bir şüphe Türkiye Ligi’nin tescil edilmemesi veya sonuçların altüst olması gibi olaylara neden olabilir. Bunun böyle yaşanmaması, Galatasaray, Konyaspor başta olmak üzere Hatayspor, Ankaragücü, Fenerbahçe ve bütün takımlarımızın ortak temennisi olmalıdır. 

Bu sene zaten gerçekten her iki takım da şampiyonluğu hakketti; onları ayrıca kutlamak lazım. İki takımın da büyük bir ihtimalle Şampiyonlar Ligi'ne girecek olması ülkemiz için gurur vericidir.

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025