Elçin Poyrazlar

ABD ‘geri döndü’

16 Haziran 2021 Çarşamba

ABD Başkanı Joe Biden göreve geldikten sonra ülkesinin önceliklerini Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi’nde Mart ayında sıralamıştı. 

Belgede dünyanın yeni bir dönüm noktasında olduğu, küresel dinamiklerin değiştiği ve yeni krizlerin ortaya çıktığına vurgu yapılıyor. 

Tehditler arasında yükselen milliyetçilik, gerileyen demokrasi, Çin, Rusya ve diğer otoriter devletlerle artan rekabet ve teknolojik devrimin yaşandığı bir dünyada ABD’nin liderlik rolüne hazır olduğu mesajı var. 

Biden belgenin giriş bölümünün son paragrafında ‘Amerika geri döndü. Diplomasi geri döndü. İttifaklar geri döndü’ sözlerine yer vermişti. 

Nitekim Biden, selefi Donald Trump’ın bozmaktan rahatsızlık duymadığı transatlantik ilişkileri tamir edebilmek için ilk resmi gezisini Avrupa'ya düzenledi. 

G7, NATO ve AB’ye üye ülkelerin liderleriyle bir araya geldi, hem ABD’nin sarsılan imajını tazelemek hem de yeni tehditler konusunda ortaklıklar kurmak istedi.  

Trump’ın İkinci Dünya Savaşı sonrasında oluşturulan düzenin mevcut kurumlarına saldırısı ABD’nin Batılı müttefiklerinde güven krizine yol açmış, 75 yıllık dış politikanın tek bir başkan tarafından yerle bir edilmesi sarsıcı bir etki yaratmıştı.

Trump’ın ABD’yi içe kapalı, dışlayıcı, sert gücüne ve çıkarlarına odaklanan ‘Önce Amerika’ politikası küresel siyasette bir vakum oluşturmuştu.  

Biden yönetimi ise o vakumu Rusya ve Çin'e bırakmak istemiyor. 

ABD’nin ana hedefleri Rusya’nın siber hamlelerini ve askeri açılımlarını baltalamak, Çin'in teknolojik ve ekonomik büyümesini sekteye uğratmak. 

Ve bu politik hedefleri için ittifakları yeniden kurmak ve cephe oluşturmak. 

Belgede dikkat çeken önemli bir unsur daha var. 

O da Biden’ın dünyada demokrasi rejimini tehdit altında görmesi ve otokratik eğilimlere karşı çıkacaklarının sinyalini vermesi. 

Belgede ‘Ortadoğu’da Amerikan menfaat ve değerlerine ters politikalar izleyen ortaklarımıza açık çek vermeyeceğiz’ diyor. 

Üstelik küresel çapta demokrasiyi ve değerlerini savunan müttefiklerini işbirliğine çağırıyor.

Hatta Biden ulusal düzeydeki bu belgede kadın ve LGBTi haklarına açıkça değinen ilk başkan olabilir.

Özetle Biden yönetiminin ulusal strateji kılavuzunda ana vurgu, demokrasi, diplomasi ve ittifaklar üçgeninde yoğunlaşıyor. 

Biden’ın Avrupa gezisini bu mercekten incelersek, ABD’nin salgın sonrasında oluşacak yeni ekonomik ve siyasi düzene öncülük etmeye hazırlandığını ve liderlerle ilk temaslarını bu hedefle gerçekleştirdiğini görmek gerekli. 

Buna görüş ayrılıkları yaşadığı Türkiye gibi ülkeler de dahil. 

Türkiye, Avrupa’nın güvenliği, NATO’daki askeri gücü ve coğrafi konumu nedeniyle hem ABD hem de bölge için önemli bir ülke. 

Batı Türkiye'yi kendi cephesinde tutmak için elinden geleni yapacaktır. 

Ancak yönetimler gelip geçicidir. 

Esas olan, demokratik değerler, stratejik ve ulusal çıkarlar açısından Türkiye’nin yeni kurulan dünyada hangi cephede pozisyon almak istediğidir. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları