Ergin Yıldızoğlu
Ergin Yıldızoğlu ergin.yildizoglu@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

‘Çin modeli’ ve anlamadan istemek şaşkınlığı

13 Aralık 2021 Pazartesi

Siyasal İslamın seçkinleri, “Türkiye’nin yeni yol haritası Çin modelini örnek alacak” diyorlar ama o modelin arkasında, Aydınlanma geleneğinin ve çürümüş bir imparatorluğun, iflas etmiş bir monarşinin yerine çağdaş bir Cumhuriyet kurma arzusunun yattığının farkında değiller. Üstelik o modelde devleti soyanların başına gelenleri de bilmiyorlar! 

İKİ ‘MAYIS 1919’

Çin modeliyle, Türkiye’de kurulan cumhuriyetin ilk dönemi arasında, ekonomik benzerlikleri aşan paralellikler var: Modern Türkiye Cumhuriyeti ve Aydınlanma hareketi, bağımsızlık refleksi için 19 Mayıs 1919 neyse, Çin için, 4 Mayıs Hareketi (1919) odur! Çin modelinin kaynağında 4 Mayıs Hareketi var.

I. Dünya Savaşı’nın ardından yapılan Versay Antlaşması’nda, emperyalistler Çin’e verdikleri sözden dönerek Şandong’da kurulmuş Alman kolonilerini, Japonya’ya devrettiler. Halbuki Çin, İttifak Devletleri’ne, cephede siper kazmaya yardım edecek 100 binden fazla emekçi göndermişti. Bu nedenle Çin entelijansiyası, üniversite öğrencileri arasında, Versay Antlaşması tam anlamıyla bir ihanet, aşağılanma olarak algılandı. 

4 Mayıs 1919’da üniversite öğrencileri Pekin’de öfkeyle sokaklara döküldü. Böyle başlayan 4 Mayıs Hareketi, kısa zamanda, “Yeni Gençlik” (1915-1921) gibi dergilerin tetiklediği Aydınlanma /Modernleşme hareketiyle birleşti. 4 Mayıs Hareketi, emperyalizm karşıtı, ulusalcı ve cumhuriyetçi bir bilincin ifadesiydi. Hareket, modern basın ve telgraf yoluyla hızla ülkede yayıldı. 

“Yeni Gençlik” dergisi ve “Yeni Kültür” hareketi Konfüçyüs düşüncesinden kurtulmayı amaçlıyordu. “Yeni Kültür” hareketi, o düşünceye sadık skolastik kapı kulu entelijansiyanın tekelindeki ve onun ayrıcalıklarını yeniden üreten klasik Çincenin herkesin anlamasına, kullanmasına olanak sağlayacak biçimde sadeleştirilmesini savunuyordu. Modern Mandarin bu yöndeki çabaların ürünü olarak şekillendi. 

“Yeni Gençlik” dergisi ve ait olduğu entelijansiya, Çin’i emperyalistlerin elinde aşağılanmaktan kurtarmanın, çökmekte olan eski imparatorluk düzenini aşmanın yolu olarak, Batı’daki gelişmeleri örnek almak gerektiğine inanıyordu. Bu, bireysel özgürlüklerin, kadın haklarının genişletilmesi, bilimsel ve eleştirel düşüncenin, sanatta modernizmin savunulması anlamına geliyordu.

İKİ AKIM

Başlangıçta (1915) entelijansiya arasında doğan, 1919 sonrasında, “4 Mayıs Hareketi”- “Yeni Gençlik” sentezine dönüşen hareketin içinde biri tutucu, diğeri ilerici iki akım vardı. Tutucu yaklaşım, Çin’in yenilgisini modern silahlardan yoksun olmasına bağlıyordu. Bu akım Batı’nın, “düşüncesini (felsefe, sanat, siyaset) değil, teknolojisini almak gerekir” diyordu. 

İlerici akım, çözümün aydınlanma hareketinin, felsefi, siyasi, bilimsel mirasını edinmekten geçtiğine inanıyordu. Bu bağlamda, Aydınlanma geleneğinin, felsefi, siyasi, bilimsel metinleri, modernizmin örnekleri Çinceye çevriliyor, bu metinler ülkenin entelijansiyası arasında yayılıyordu. Kimileri Amerika ve Avrupa’ya giderek üniversite eğitimi alıyor, doktora yapıyordu. Cumhuriyet, demokrasi, kadın hakları ve nihayet komünizm düşünceleri Çin’de hızla gelişmeye başladı. Komünist Partisi ve Mao, bu Aydınlanma-Modernleşme hamlesinin, emperyalizm karşıtı demokratik cumhuriyetçi dalganın içinden çıktı ve onunla yükseldi.

Siyasal İslamın kendine örnek almaya çalıştığı Osmanlı İmparatorluğu’nun seçkinleri, 19. yüzyılda içine düştükleri derin yaşamsal krizi, “Aydınlanma hareketini” (bilimi felsefeyi) yok sayarak, Batı’nın teknolojisine sığınıp aşmayı (içlerinde bunu bile reddedenler vardı) hayal ediyordu. 

Bugün o imparatorluğun tefessüh etmiş hanedanını, ulemasını kendi ecdadı addeden şaşkınlar, içine düştükleri derin krizi, “düşük ücrete” dayalı olduğunu sandıkları Çin modelini taklit ederek, işçisinin emeğini emperyalizme peşkeş çekerek aşmayı hayal ediyorlar. Bu şaşkın debelenmeler de dünkü şaşkın debelenmeler gibi ülkeyi çöküşe sürüklüyor. Ancak, bu şaşkın debelenmelerin “Ardından bir yenilenme gelecek mi?” sorusunun tatmin edici bir cevabı henüz yok!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Böyle devam etmez! 5 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları