Gülengül Altınsay

Come to adalet*

10 Ağustos 2017 Perşembe

Konyaspor Başkanı sürekli konuşuyor. Süper Kupa’nın ardından şimdi amaç Konya’nın alacağı olası cezayı hafifletmek. Bunu yaparken de işin içine Beşiktaşlıları da çekmek istiyor. Neymiş onca taşkınlığın kinin nefretin nedeni Beşiktaşlıların söylediği İzmir marşıymış. Sonra bu pek tutmayınca ‘Nuriye-Semih’ için açılan pankart üzerinden siyaset yaparak Beşiktaş’a yüklenmek daha uygun gelmiş olmalı. Yazılı açıklamasında ise Konyaspor yönetimi yargılama süreci henüz başlamamış bu iki genç insanı şimdiden terörist olarak mahkûm edecek kadar da pervasızlaşıyor. Aslında Konya Başkanı İzmir Marşı meselesini(!) Beşiktaş’la oynayacakları Süper Kupa maçı öncesinde gündeme getirmişti. Durup dururken taraftarlarıyla övünmüş “Bir tek bizim stadımızda İzmir Marşı söylenmiyor” demişti.
Ardından Beşiktaşlı taraftarlardan yanıt gecikmemişti tabii; “Samsun’da yeri göğü İzmir Marşı’yla inleteceğiz” dediler. Yani taş yerini bulmuş; Konya Başkanı Beşiktaşlıları kışkırtmayı başarmış, Süper Kupa maçını siyasetin tam göbeğine atmıştı.
Ayrıca şu herkesin dilindeki siyaset meselesine gelirsek; tribünlerde neyin siyasi neyin siyasi olmadığına kim karar veriyor? Bizim bilmediğimiz böyle bir kurum mu var; TFF mahkeme mi? Kaldı ki taraftarın siyasetle ilgilenmesinden neden rahatsız oluyorsunuz? Yoksa siyaset sadece muktedirlerin hakkı mı?

Milli maç mı?
Mesela birkaç yıl önce Bursa’da Diyarbakır maçında tüm tribünlere dağıtılan Türk bayrakları, futbolculara söylenen “PKK dışarı” sloganları ve konuk taraftara fiili saldırılar hiç siyasi değil… Amedspor’a karşı linç kampanyaları hiç siyasi değil… “Başkomutan” pankartları hiç siyasi değil… Milli maçlarda saygı duruşunu yuhalamak, ırkçı pankartlar açmak siyasi değil… Ama İzmir Marşı söylemek siyasi? Samsun’da İzmir Marşı söyleyen Beşiktaşlılara “PKK dışarı” diye bağırmak, sanki Beşiktaşlılarla meydan muharebesine giriliyormuş gibi tekbirler getirmek de siyasi değil, “Mustafa Kemal Paşa” pankartı siyasi… Süper Kupa finalinde olanlar ‘birkaç kendini bilmez’in, ‘statlara sokulmayacak bir-iki geri zekâlının’ işi mi?
Yoksa yapılan açıklamalara bakılırsa fena halde örgütlü bir hareket mi?

Siyaset hakkı
Demokrasilerde herkesin siyaset yapma hakkı var oysa ki. Hemen her yerde var. Ayrıca tribünlerdeki futbolseverlere yeni ergen muamelesi yapmak, güdülmesi gereken geri zekâlı bir kitle olarak görmek de neyin nesi?
Bırakın insanlar ne düşünüyorlarsa söylesinler; İzmir Marşı’nı da söylesinler, “Başkomutan” pankartını da assınlar. Kime ne zararı var? Yeter ki ırkçılık, ayrımcılık yapmasınlar, hakaret etmesinler, fiili suç işlemesinler. Zaten demokrasi sev sevme, tasvip et etme farklı olana tahammül değil mi?
Hesap versin Konya Başkanı, önce Türkiye Kupası’nda olanların hesabını versin. Neyin siyasi olup olmadığına bizim adımıza karar vereceğine Süper Kupa finalindeki rezaletin kimler tarafından nasıl örgütlendiğini ortaya çıkarsın. Çünkü küçük hesaplar uğruna taraftarı kışkırtmanın sonu çok daha acı olabilirdi. Böyle bir vebalin altından kimse kalkamazdı. Ya o akşam Beşiktaşlı taraftarlar kışkırtmalara yanıt verip sahaya inselerdi. Ya Beşiktaşlı futbolcular Konyalı taraftarlardan kaçmayı başaramasalardı? Yaralananlar ölenler olsaydı? Değer miydi tüm bunlar bir kupa için.
Sahaya bakınca insan sanki kaybeden Konya sanırdı. Oysa ki kaybeden Beşiktaş’tı. Ama sahaya yabancı madde atan da, Beşiktaşlılara sözlü ve fiili saldıran da Konyalılardı. Demek ki skor değildi dert. Sorun çok daha derinlerdeydi.
Şimdi ne olacak? Eğer onca feci olayın ardından Konyalı taraftarlara ve sürekli konuşan başkanına sıkı bir ceza, hem de sportif değil adli bir ceza gelmezse gelecekte bu tür olaylar teşvik edilmiş olur. Ve eğer onca kışkırtmaya rağmen ufak tefek olayların dışında Beşiktaş’a da ceza verilirse bu da gelecekteki nahoş olaylara ‘buyur’ demek olur.
Beşiktaş taraftarı sözlü ve fiziki kışkırtılmış, polisin tuttuğu taraftara Konyalı yumruğu sallamış, futbolcusuna bıçak atılmış buna rağmen sahaya inmemiş. Yine de ‘denge olsun’, ‘Konyalıları fazla kızdırmayalım’ filan diye Beşiktaş’a da ceza verirseniz bu memlekette hiçbir şeyi düzeltemezsiniz. Tam tersine Beşiktaş taraftarı ödüllendirilmeli ki başkalarına da örnek olsun. Göreceğiz bakalım; gücü elinde tutanlar ne isteyecek neye karar verecek.

Dikkat dikkat
Önce Olimpiyat Stadı’ndaki Galatasaray maçında 1453 diye meçhul bir grubun provokasyonu…
Sonra Lyon maçında Beşiktaş’la ilgisi olmayan bir kitlenin çıkardığı olaylar…
Ve en son, Konya Başkanı’nın ettiği lafta başlayıp bıçaklara, saha işgaline kadar uzanan Süper Kupa rezaleti…
Sadece ülkenin değil, dünyanın da sayılı taraftar topluluklarından olan Beşiktaşlılar üzerine oynanan oyunlar bunlar. Beşiktaşlılar hepsinde sağlam durdu… Umarım bundan sonra da dururlar. En azından yaptıkları besteler için, toplumsal sorumluluk pankartları için ve 1.5 milyar insanın izlediği eğlenceli videolar için lazım onlar? Sonra kimi örnek alacak, “Hey kupa, come to Konya” diye kimi taklit edeceksiniz?
*Adalete gel, ama hakkaniyetli davran anlamında… Yoksa ‘bu mu sizin hakkaniyetiniz’ anlamında ‘adalete gel’ değil.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şimdi ders zamanı 5 Aralık 2024
Takım ne yapsın? 3 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları