Gülengül Altınsay

Demek kabul ediyorsunuz

04 Mart 2016 Cuma

Fenerbahçe kulübünden Seba’ya küfür üzerine yapılan açıklamada Beşiktaş Kulübü’nün üzüntüsüne karşın “Seba üzerinden başarısızlıklarının üstünü örtme gibi çirkin bir çaba içine girme..., yapay gündemlerle kamuoyunu manipüle etme” gibi ibareler var.
Pardon ama biz de bu ülkede yaşıyoruz ve bugüne kadar çok şeye tanık olduk. Kimin ne amaçla ne yaptığını anlamak hiç zor değil. Ayrıca laflara değil yapılanlara itibar etmeyi öğreneli de çok oldu. Bu arada sadece üç puanlık bir maçtı bu. Bundan sonra Beşiktaş da Fenerbahçe de tüm maçlarını alsa Beşiktaş şampiyon olmayacak mı? Yani tablo hâlâ inisiyatifin Beşiktaş’ta olduğunu göstermiyor mu?
‘Başarı’, ‘başarı’ dediğiniz sadece bir maç için değil mi? Küfür meselesine gelince; hep böyle zaten. Kimse hatasını kabul etmek, özür dilemek ve de düzelmek istemiyor. Kavga eden küçük çocuklar gibi “Sen de yapmıştın” diyerek karşı tarafın hatasıyla kendini haklı çıkarmaya çalışıyor. “Herkes şike yapıyor” diye yaptığın şikeleri örtbas etmeye kadar gider bu. Yani özrü kabahatinden büyük. Bir anlamda suçun kabulü bu. “Ama suçlu sadece ben değilim; herkes” demenin de bir yolu. Böylece ortalık bulandırılıyor, suçlu suçsuz birbirine karışıyor. Ayrıca küfür eden taraftarı bir şekilde savunduğunuza göre onlara o sözleri etmelerini siz teşvik ediyorsunuz demek ki. Öyle ya o tarz uygunsuz davranışlar kulüpler tarafından savunulmasa büyüye büyüye bu günlere kadar gelebilir miydi? Aklıma gelmişken; Seba’lı dönemde Fenerbahçe’nin de Galatasaray’ın da şampiyon Beşiktaş’ın ise şerefli ikinci olduğu dönemleri yad edip Seba’ya rakipleriyle aynı zeminde mücadele etmediği için şükretmek yerine küfretmek anlaşılır gibi değil.

Gündemi kim değiştiriyor?
Böyle kulüp yöneterek geldiğimiz nokta belli. Futbola harcanan paralarla elde edilen başarılar karşılaştırıldığında her şey apaçık ortada. Avrupa maçlarını hiç mi seyretmiyor bunlar. Bizim büyüklerin çok altında bütçelerle şampiyonluğa oynayan takımların futbolcularının yaşlarına bir baksınlar. Onlar yeni yeni genç oyuncular bulup parlatıp oynatırken biz Avrupa’da işi bitmiş ama ismi yadigâr kalmış posalara büyük paralar saçıyoruz. Amaç taraftarı kandırmak. Çünkü aksini yapmak için vizyon gerek, futboldan anlamak, futbolun gidişatından haberdar olmak daha da önemlisi sisteme karşı çıkacak yürek gerek.

Beşiktaş kapıları açtı
O maçın skorunu belirleyen kimse kusura bakmasın ama Fenerbahçe’ye tüm kapıları açan Beşiktaş’ın ta kendisiydi. Sadece üç maçtır birlikte oynayan savunma göbeğiyle Fenerbahçe derbisine çıkmak büyük riskti. Yetmedi; Fenerbahçe’nin kanatlarının en büyük avantajı olduğunu bile bile o bölgelerde savunma özelliği olmayan oyuncularla oynadı Beşiktaş. Bu koşullarda mahkûm oynamaktan başka çare yoktu zaten. Hakeme gelince; Tamam maçın başında Cüneyt Çakır gösterdiği sarı kartlarla ve çaldığı faullerle otorite sağladıktan sonra takımları eksik oynatmamak için 2. sarıları göstermemeye aşırı gayret gösterdi. Maçı yönetmektense yönlendirmeyi seçti. Sonuçta asıl kendisine laf gelmemesini sağladı. Düşünün; o maçta formaları değiştirseydik ve kazanan Fenerbahçe değil de Beşiktaş olsaydı şimdi ortalık nasıl da toz duman olur, hakem nasıl da yerden yere vurulurdu. Ama doğru ya; burası Türkiye…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şimdi ders zamanı 5 Aralık 2024
Takım ne yapsın? 3 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları