Gülengül Altınsay

Gerçekten Kıskandım

02 Nisan 2015 Perşembe

Hemen birkaç günde bir ülkeyi tanımak, kültürü hakkında fikir yürütmek neredeyse olanaksız. Güney Kore’de ben de sadece bir hafta geçirdim Büyükelçi Hakan Okçal’ın eşi, yakın arkadaşım Pınar’ın misafiri olunca ve birçok etkinliğe katılınca farklı kesimlerden Korelileri tanıma şansı buldum. Güney Kore’nin durumunu yetkin kişilerden dinledim.
Spor yazdığımı öğrenen neredeyse herkes Türkiye’nin neden Avrupa ve dünya kupalarına gidemediğini sorup durdu bana. Nasıl yanıtlayacağımı bilemedim. 2016’ya da gitme olasılığımızın düşük olduğunu da söyleyemedim. Bu arada yeri gelmişken Türkiyelilerin Kore’de itibarı inanılmaz. Kendilerini bize çok yakın hissediyorlar. Ve nedendir bilinmez birbirimize benzediğimizi düşünüyorlar.

Savaşma çalış!
Güney Kore kendisini Kuzey Kore’ye karşı Amerikalıların himayesine teslim etmiş. Amerikalılar ne kadar gitmek isteseler de artık göndermiyorlar. Böylece savaşmak işini başkalarına bırakıp çalışmayı para kazanmayı tercih etmişler. Ve kısa zamanda özellikle elektronik alet üretiminde ve bilişim sektöründe yaptıkları akıllı hamlelerle Asya’nın parlayan yıldızı olmuşlar. Önümüzdeki yıllarda bütün aletlerin internete bağlanması işini ve robot üretimini teşvik edecekler… Ürkütücü ama hepimiz de bu teknoloji hızının dışında kalamayacağız.
Güney Koreliler teknolojide olduğu kadar sporda da iddialılar.
1998’de Yaz Olimpiyatlarını yapmışlardı. Futbolda 2002’de Japonya’yla birlikte dünya kupasında ev sahibiydiler ve şimdi de harıl harıl 2018 Kış Olimpiyatları’na hazırlanıyorlar.

Az zamanda çok yol
İşin gerçeği futbolda hiçbir zaman çok parlak bir ülke olmadılar. Geçmişlerinde böyle bir kültüre sahip değiller. Buna rağmen futbolda gelişmeyi kafaya koyup altyapıya çok para ve emek harcayarak 2002’ye hazırlandılar. Sonuçlarını da 2002 Dünya Kupası’ndan beri alıyorlar. Avrupa’nın önemli liglerine futbolcu ihraç ediyorlar. Premier Lig ve Bundesliga’ ya gönderilen oyuncularıyla çok gurur duyuyorlar. Bizim futbol geçmişimizle kıyaslandıklarında az zamanda çok yol kat ettikleri ortada. Bunda doğru planlama doğru adamlarla çalışma ve en önemlisi sabırlı olma etkili olmuş belli ki. Tabii her şeyden önce ilişkiye ve tepedekilere yaranmaya değil, liyakate, adalete ve dürüstlüğe öncelik vermişler.
Yani bizde hiç olmayan şeyler bunlar. Kısa yoldan kolay sonuca gitme arzusu ve bir şekilde iktidar parçası elde edip bir türlü vazgeçmeme öylesine genlerimize işlemiş ki sabırla bir plana göre çalışmak bizim için neredeyse bir hayal.
Öyle olunca da aynı yerde debelenip duruyoruz. Yurtdışına gönderdiğimiz bir tek Arda ile övünüp duruyoruz.
Böyle olunca Güney Kore dünya çapında turnuvalar yapıyor, biz ise televizyondan seyrediyoruz.
İyi seyirler o zaman….



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şimdi ders zamanı 5 Aralık 2024
Takım ne yapsın? 3 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları