Gülengül Altınsay

N’aptın Belhanda

12 Mart 2021 Cuma

Sahalar berbat, futbol berbat, seyirci zaten pandemi olmasa da yok. Yayıncı abonelik satamıyor. Kulüpler ise bir-iki istisna dışında “milyonları sokağa atıyor”, limitler lafta kalmış her sene takımlar yeniden dizayn ediliyor. Avrupa artık hayal.

Böylesi saçma bir ortamda futbolun güzelleşmesi, gelişmesi ve Dünya futbolunda iyi bir yere sahip olması olası değil. O zaman insanların dikkatini farklı taraflara yönlendirmekten başka çare yok. Yetkililerin hatalarını, eksikliklerini örtmenin en kestirme yolu da tabii ki suçu hakemlerin sırtına yüklemek.

Önce kim bozuldu?

Aslında bu ortamda hakemlerin de bozulmaması mümkün mü? Üstelik hakemlik gibi dünyanın belki de en zor işini yaparken. Bizim videoyu defalarca durdurup çözemediğimiz pozisyonları sahada saniyeler içinde çözmek zorundalar çünkü.

Özetle futbol iyi yönetilmiyor, kulüpler iyi yönetilmiyor, takımlar iyi çalıştırılmıyor.

Ama şu çökmüş futbolumuzda olmayan adalet meselesi özellikle son günlerde herkesin dilinde. Herkes adalet istiyor. Hesapta adaletsizlikten şikâyet etmeyen yok. İyi de herkes adaletsizlikten şikâyetçiyse bu adaletsizlik kimlerin işine yarıyor? Ve neden herkesin yakındığı böylesi bir ortam yıllardır hem de güçlenerek varlığını sürdürüyor? 

Bağıran kazanıyor

Dolayısıyla başından beri hep dikkat çektiğim noktaya geliyoruz: Aslında biz adalet istemiyoruz adaletsizlikten daha fazla pay istiyoruz. Rakiplerimizden daha fazla.

Bu ortamda bile iyi futbol oynamaya çalışan, limitlere uymaya bütçesini küçültmeye çalışan birileri varsa da rahat bırakılmıyor ne yazık ki. Öyle ya onlar ancak “kayrıldıkları için” yapıyorlar bunları... Maksat herkes aynı bozuk zemine çekilsin.

Zaten böylesi adaletin azaldığı ortamlarda herkes çirkefe bulaştırılmaya çalışılır ki herkesin herkese söyleyecek bir şeyi olsun. Kimin haklı kimin haksız olduğu anlaşılmasın. Sizin şu maçta verilen penaltınız, bizim şu maçta sayılmayan golümüz... İşler kötüye gidince başlarlar bir iki hakem kararı üzerinden yaygara koparmaya… Geçmişe doğru hakem hatalarını sıralasanız aslında görürsünüz ki bu hatalardan en çok yararlanmış, hatta şampiyonluklar kazanmış olanlar da kendileri.

Ama alışmışlar bir kere... Kazanınca kendi başarıları, kaybedince hakemler... 

Dokununca...

Mesele de bu aslında. Minicik bir özeleştiriye bile cesaretleri yok iktidardakilerin... Bakın son örneğe... Belhanda doğru ya da yanlış stadın zeminini eleştiriyor. Aslında Terim’in daha önce söylediklerini tekrarlıyor. Fakat fikrini söyledi diye futbolcunun sözleşmesi feshediliyor ve röportajın noter onaylı çevirisi kulübün resmi sitesinden yayınlanıyor.

Ne yaptın Belhanda! “Zemin önemli değil” diyen yöneticilerini eleştirdin o berbat zeminde işini yapamayan bir futbolcu olarak. Bu olmadı.

Sen de sallasaydın ya maçın hakemine “adaleeeet” diye.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şimdi ders zamanı 5 Aralık 2024
Takım ne yapsın? 3 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları