Gülengül Altınsay

Sıfır noktası

05 Haziran 2021 Cumartesi

Beşiktaş çok başarılı bir sezonun ardından Süper Lig’in şampiyonu oldu ve hemen ardından da Ziraat Türkiye Kupası’nı aldı. Böylece sezonu çift kupayla kapattı. Herkes mutlu, herkes sevinçli, herkes kıvançlı. Sonuna kadar hakları.

Ne var ki geleceğin tasarlanması ve futbolun yapılanması açısından baktığınızda gelinen nokta sıfır noktası ne yazık ki.

İsterseniz şimdi bir önceki başkan Fikret Orman dönemine hem de iki yıl üst üste şampiyon olunan zamana gidelim. Yine güzel futbolla yine sonuna kadar hak edilerek alınmış şampiyonluklar değil miydi onlar da? 

Peki sonra ne oldu?

Ne oldu da o takımlardan da başarılarından da eser kalmadı ve geriye sadece enkaza dönmüş bir kulüp kaldı?

Nedeni şu: Kurulan takımlar sadece o sezonu kurtarmak için kurulmuştu. Bir takım menajerlerin esiri olunmuş, pahalı eski şöhretlere ve çok sayıda kiralık oyuncuya bel bağlanmıştı. Yani kalıcı bir kadro oluşturmak gibi bir niyet hiç yoktu.  

Sonunda Orman yönetimi arkalarında dibin dibine vurmuş, harcanacak bir tek kuruşu kalmamış bir kulüp bırakarak adeta kaçarak gittiler. 

EN DİBİ GÖRDÜLER 

Tamam Ahmet Nur Çebi’nin kulübü aldığı koşullar Fikret Orman dönemine göre çok daha farklıydı. Bir kere maddi koşullar bu kadar kötü hiç olmamıştı. Ve bu zorluklara rağmen kulübün çarklarının döndürülebilmesi bile başlı başına büyük başarıydı. Bunu ne kadar tekrarlasak az. Ama futbol takımının oluşturulması, transfer politikası geçmişe göre çok da farklı olmayınca Beşiktaş görkemli şampiyonluğunun ardından şimdi yine sıfır noktasında maalesef. Mesela başarıda büyük payları olan kiralık futbolcular, başta Ghezzal ve Rosier olmak üzere serbestler. Yani Beşiktaş’ın oyuncusu değiller şu an. Takımın santrforu hiç yok. Bundan sonra ne olacak aynı futbolcularla  devam edilebilecek mi, edilemeyecekse alternatifler hangi kriterlere göre seçilecek, bu işlere kimler karar verecek? Sonra yeni oyuncularla nasıl uyumlu bir takım oluşacak? Ya ondan sonraki yıllar? Bir sürü belirsizlik…

EYLÜL’DE BAŞLIYOR

Üstelik artık bahane de yok. Beşiktaş doğrudan şampiyonlar Ligi’ne katılacağından maddi olarak rahatlayacak. Ne var ki bu bir sürü de sorumluluk üstlenmek demek. Grup maçları Eylül’de başlayacak. Yani takımı bir an önce kurgulamak, uyum sürecini başlatmak için zaman da var. Bir yandan da takımı her sezon sonu sil baştan yapmayacak şekilde geleceğin inşa edilmesi gerek. Bu da hem yönetim hem de Sergen Yalçın açısından yeni bir sınav demek. Hem de çok ciddi bir sınav. Dar kadro ile kısıtlı bütçe ile elde edilen şampiyonlukta Sergen Yalçın faktörü önemliydi. Onun futbol zekası, liderlik vasıfları önemliydi. Sergen Yalçın, yönetimin de şansı oldu filan ama şimdi gelinen şu sıfır noktasında bundan sonra yapılacaklar çok daha önem kazanıyor. 

YENİ ÇITA

Şampiyonlar Ligi farklı bir alan çünkü. Futbolun zirvesi. Ve üst düzey futbol aklı, şampiyona stratejisi gerektiriyor.

Yeri gelmişken büyük başarılar tek başına alınamaz. İş şansa da bırakılamaz. Bundan sonrası üst düzey vizyon işi, tecrübe işi, cesaret ve kararlılık işi… Beşiktaş Şampiyonlar Ligi’nde gruplardan çıkamazsa başarısızlık olur bu. Çıta artık buralarda.    



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ha hakem ha referee 25 Nisan 2024
Kim çürümüş? 18 Nisan 2024
Süper kriz 11 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları