Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yerli, milli ve yabancılı
Şampiyonlar Ligi çeyrek finalistleri belli oldu. Cuma akşamı Lyon Juventus’u, M.City de Real Madrid’i eledi. Juventus ve Real Madrid’in bitik hallerini izlerken özellikle Lyon’un ne kadar diri bir futbol oynadığını gördük. Bakın Lyon’un maç kadrosuna; orta alanda maçın yıldızı olan Aouar altyapıdan ve 22 yaşında, yinealt yapıdan Caqueret 20, Brezilya’dan alınan Bruno 22, kanatta Cornet ise 23 yaşında.
Sonra gelelim bizim şampiyonumuz Başakşehir’e. Avrupa Kupası’nda Kopenhag karşısında hiç varlık gösterememesinin birincil nedeni yaşlı takım olması değil miydi? Kopenhag daha çok koştuğu, kondisyonu daha iyi olduğu için kazanmadı mı? Sonuçta şampiyonun nezdinde ülkede körüklenen takım kurma anlayışı da hezimete uğradı. Bu arada kulüp yönetimiyle örnek gösterilen Başakşehir’in finansal olarak diğerlerinden bir farkı olmadığı ortaya çıktı. UEFA ile uzun pazarlıkların ardından 4 yıllık ağır koşulları olan bir anlaşma yapıldı. Bu koşullara baktığınızda, “Başakşehir Avrupa yasağından iyi sıyırmış” diyebilirsiniz rahatlıkla.
Gerçekler ortada
Aslında kulüplerin gelir gider dengelerinin kurulması, transferlerin akıllıca yapılması herkesin dillendirdiği gerçekler. Konuşmaya gelince herkes hemfikir ama iş uygulamaya gelince eski bildik alışkanlıklar bir gıdım değişmiyor. İşte yine bir transfer dönemindeyiz ve parasızlıktan ağlayan kulüplerimizin peşinden koştukları oyuncuların yaşlarına bir bakın. Yani kesinlikle akıllanmıyoruz biz. Tabii ki bir takımda 30 yaş üstü oyuncu da olacak; gencini bulamıyorsan ya da takıma tecrübe de katmak istiyorsan. Ama bu riske değmeli alınacak yaşlı oyuncu ve bir takımda bunların sayısı bir ikiyi geçmemeli. Fakat bakıyorum da özellikle büyük takımlar sonuca çabuk gitme bahanesi ile takımlarını bir daha transferi olamayacak kadar yaşlı oyuncularla dolduruyorlar. Bir yandan limitlerden, parasızlıktan, yeterince para harcayamamaktan yakınıyorlar, bir yandan da Dolar, Avro bazında transferler yapıyorlar. Sonunda bize özgü bir lig yarattık ve burada nedense yaşlı yabancı oyunculardan vazgeçemiyoruz.
Limit bahane
Şu limitler meselesi de tümüyle hedef şaşırtmaktan başka bir şey değil. Kulüpleri daha çok harcamaya yönlendirip sonra iflasa sürüklüyorlar böylece. Bankalarla borç yapılandırması yapan kulüpler 2 yıl sonra ne yapacaklar ana parayı ödemek zorunda kaldıklarında. Şu 2 yıl ne kadar çok harcarlarsa kar sanıyorlar. Öyle ya sonrası Allah kerim. Fenerbahçe gibi bankalarla anlaşması olmayan kulüplere düşük limitler verilmesi bir çeşit cezalandırma gibi gözükse de uzun vadede şans aslında. Ne kadar az harcarsan o kadar az borcun olmaz mı?
Tüm bunlar olurken başımızda öyle bir TFF var ki bir dediği bir dediğini tutmuyor. Nereden baskı gelirse ona göre şekil değiştiriyor. Bir gün önce kümeden düşme olacak derken 1 gün sonra kümeden düşmenin kaldırılması ise bardağı taşıran son damla. Ve bizi nasıl bir lig bekliyor bilmiyoruz. Takımlar 42 haftalık sezonda kaç günde bir maç yapacak, bilmiyoruz. Oldu olacak -bir arkadaşın dediği gibi- 81 takımlı lig kurulsun, ilk 10’a da şampiyonluk kupası verilsin.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
- Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ne zaman görüşecek?
- Davutoğlu'ndan yanıt
- Kırmızı ete yüzde 40 zam! Yurttaş isyan etti
En Çok Okunan Haberler
- 'Müzakere edilmez!'
- Yandaş ‘gazeteci’den tepki çeken çıkış
- Canlı yayında 'dolar' tartışması: Tansiyon yükseldi
- Erdoğan ve Steinmeier'ın diyaloğu gündem oldu
- 'Bir milletvekilliğine her şeyi sattın'
- Neler konuşuldu?
- Mehmet Ali Yılmaz evinde ölü bulundu!
- Mehmet Ali Yılmaz'ın ailesinden açıklama
- CHP’nin yükselişi sürüyor
- 'AK Partili bakan yardımcısının toplam maaşı...'