Sarpsborg maçının kahramanı Lens yedek. Atiba ve Oğuzhan da yedek. Orta alan Medel, Dorukhan ve Ljajic’e emanet. Savunma yine yeniden düzenlenmiş. Zaten duran top kullanımlarında tehlike apaçık ortada. Ayrıca Beşiktaş 1.5 günlük dinlenmeyle yorgun argın sahada ama Galatasaray’da bunu kullanabilecek güç yok. Daha çok savunmayı düşünen rakip karşısında Oğuzhan gibi derinlemesine paslarla oyunu hızlandıran oyunculara ihtiyaç var. Etkisiz rakibi karşısında Kartal yine de topla fazla oynayan ve pozisyona giren taraf. Fakat rakip savunmayı çok zorlayacak pozisyonlar değil bunlar. Ve imdada penaltı yetişiyor. VAR’la gelen penaltı Beşiktaş’ın 28.11.2010’dan beri İstanbul derbilerinde aldığı ilk penaltı. Yani yaklaşık 8 yıl sonra. Ve Ljajic’le öne geçiyor Siyah-Beyazlılar. Gol Cim-Bom’u biraz da olsa hareketlendiriyor. Hareket sadece futbolda değil gerilim de artıyor maçta. Ardından gereksiz itişip kakışmalar ve bir sürü sarı kart.
Şenol Güneş, 2. yarıya çok etkisiz kalan Güven Yalçın’ın yerine Atiba’yı alıyor. Amaç takıma direnç katmak biraz da dağınıklığı önlemek. O zaman Mustafa Pektemek santrfora geçiyor. Bu aynı zamanda karşılayan pozisyonuna geçmek demek. Bu karşılamalar skor sadece 1-0’ken yürek kaldırıcı. Ama hep böyle sürmüyor tabii. Beşiktaş 2. golü ararken Galatasaray da kapanıyor doğal olarak. Ve gözler bu anlarda duvar delici Oğuzhan’ı arıyor. Bitime 35 dakika kala Cüneyt Çakır Galatasaray’a verdiği penaltıyı VAR’da izleyip iptal edince skor değişmiyor. Güneş bu kez Medel’i alıp Lens’i sürüyor sahaya. Ve Beşiktaş 4-4-2’ye dönüyor. Quaresma ve Mustafa ileride. Öyle ya Quaresma’ya illa ki bir yer bulmak gerek. Özellikle son dakikalarda Galatasaray beraberlik için çok gayret ediyor. Beşiktaş da kontralarla pozisyon yakalıyor ama gol sesi gelmeyince sonuçta Beşiktaş güldürüyor fakat futbola bakınca bundan sonrası hiç kolay gözükmüyor.