Tehlikeler ve Şablonlar

Tehlikeler ve Şablonlar

05.10.2014 01:27
Güncellenme:
Takip Et:

Suriye ve Irak’a asker gönderilmesine, Türkiye’ye yabancı asker girişine izin veren tezkere TBMM’de AKP - MHP oylarıyla onaylandıktan sonraki durum bir gün öncesine göre daha karmaşıktır. Çünkü şimdi hem içeride hem dışarıda farklı sonuçlar doğurabilecek yeni bir silahla “mücehhez”dir AKP iktidarı. Bu silahın nasıl kullanılacağını merak edenler benzer durumları, siyasi gücün militer güçle her buluşmasının yarattığı “yenilikleri” hatırlamalıdırlar.
Kuşkusuz bu yeterli olmayacaktır; bu gibi “yeniliklerin” “ulusal” duyguları, şoven milliyetçi böbürlenmeleri zirveye çıkardığı ve yönetenlere ideolojik üstünlük sağladığı da ihmal edilmemesi gereken bir gerçektir.
Bu türden, köktendinciliğin yaygın desteğiyle güç kazanmış, laikliği devre dışı bırakmayı başarmış ideolojik üstünlükler, giderek koyulaşan karanlıkta her türden oyunun sergilenmesine, saklı kalmış niyetlerin, örneğin “mutlak otoritenin zorunluluğu” tezinin rahatlıkla savunulabilmesine ve hızla uygulanabilmesine olanak sağlar.
                                                                      *** 
Böyle zamanlarda solu bekleyen en büyük tehlike, şablonların sahte koruyuculuğuna sığınmak olur.Örneğin “her türden melanetin ABD emperyalizminden kaynaklandığını” söylemek, bugünkü durumun kaynağını artist Reagan, baba-oğul Bush dönemlerinde aramak ve bulmak pekâlâ mümkün ve doğrudur ama bugünkü güçler dizilişini, gereksinimleri ve muhtemel sonuçları kavramak için yetersizdir; hiçbir işe yaramaz.
Somut durum, IŞİD teröristlerinin İslam ülkelerinden, aşiretlerinden aldıkları güçle ve büyük ideolojik destekle geniş bir alanda hâkimiyet kurdukları, Irak’ta ve Suriye’de güç biriktirdikleridir. Şimdi bu terör örgütünün ortaya çıkışını ABD’ye bağlamanın, “alçak ABD emperyalizmi IŞİD’i sen yarattın” demenin hiçbir pratik yararı yoktur; çünkü Ortadoğu ile ilgili hesapları tutmayan ABD, şimdi bu örgütü dizginlemeye, askeri güçle ehlileştirmeye çabalamaktadır. Burada ABD’nin uzun erimli niyeti, planı ne olursa olsun, pratik ve önemli sonuç, bu yazının yazıldığı saatlerde hâlâ böyle bir umut vardı, Kobani’nin IŞİD’in eline geçmesinin önlenmesi olur ya da olurdu.
                                                                 *** 
Tezkere ile siyasi gücünü artırma imkânlarını genişleten AKP’nin kolayca ve kendisi için büyük tehlikeler yaratmayacak küçük maceralarla, örneğin Süleyman Şah karakolunu kurtarmak için düzenlenecek bir operasyon sonunda sağlayacağı ideolojik üstünlük, dedikodusu çoktan başlamış bir erken seçimde daha da pekişmez mi? Tamam AKP’nin başka güçlerin sırtından sağlamaya çalıştığı bir Suriye zaferi yakın zamanda görünmüyor; peki Suriye sınırında ortaya çıkan PYD özerk kantonlarının IŞİD eliyle ortadan kaldırılması, güçten düşürülmesi ve bu durumun “istemem yan cebime koy” diye sırıtan ikiyüzlü siyasetin başarısı olarak seçmen kitlesine sunulması da imkânsız mı?
Öyleyse iki büyük tehlike ve tehdit karşımızdadır: Birincisi AKP iktidarının otoritesini mutlaklaştırmak için önemli yeni bir araca kavuşmuş olmasıdır. İkincisi Kürt siyasi hareketinin büyük bir tuzakla karşı karşıya kalması ve bunun tüm Türkiye’de olumsuz sonuçlarının ortaya çıkmasıdır. Bu olumsuz sonuçların en önemlisi, tırmanacak şoven milliyetçiliğin, otoriter yönetime baskı ve zorbalığı artırmada bulunmaz fırsatlar sunması olacaktır.
                                                                 *** 
IŞİD realitesini dizginlemeye, Suriye’de tarafların itiraz etmeyeceği bir sonuç elde etmeye çalışan ABD’nin, Türkiye’deki durumların medya ve Think Tank kuruluşları aracılığı ile “insan hakları, basın özgürlüğü” vesaire gibi gerekçelerle eleştirmesi de doğrusu pek hoş olacak, iç faktörün yenik güçlerinde dış faktör edebiyatının ve umudunun güçlenmesine yol açabilecektir. Bu nedenle şablonları bir yana bırakmanın ve somut duruma, somut durumun aktörlerine alıcı gözle bakmanın, niyetleri okumakta geç kalmamaya özen göstermenin zamanıdır.
Tehlike büyüktür ve “kahrolsun ABD emperyalizmi” şablonu, kuşkusuz tez zamanda kahrolsun, eli kolu kırılsın ama işe yarar bir analiz argümanı değildir.

Yazarın Son Yazıları

Sondan Bir Önceki

Sondan Bir Önceki

Devamını Oku
07.09.2018
İdeolojinin Ekonomiyle Dansı

İdeolojinin Ekonomiyle Dansı

Devamını Oku
05.09.2018
Gazetelere Döviz Darbesi

Gazetelere Döviz Darbesi

Devamını Oku
03.09.2018
Dişleri Sökülmüş Eleştiri

Dişleri Sökülmüş Eleştiri

Devamını Oku
02.09.2018
Hava Tükenmeden

Hava Tükenmeden

Devamını Oku
31.08.2018
Burjuvazi Mon Amour!

Burjuvazi Mon Amour!

Devamını Oku
29.08.2018
Haftanın Dökümü

Haftanın Dökümü

Devamını Oku
27.08.2018
Hep Biz mi Ödeyeceğiz?

Hep Biz mi Ödeyeceğiz?

Devamını Oku
26.08.2018
Unutma Yarın Cumartesi

Unutma Yarın Cumartesi

Devamını Oku
24.08.2018
Geleceği Kurtarmak (22.08.2018)

Geleceği Kurtarmak

Devamını Oku
22.08.2018
Büyük Sorunumuz: İşsizlik

Büyük Sorunumuz: İşsizlik

Devamını Oku
20.08.2018
Umutsuzluğun Düşmanı Samir Amin

Umutsuzluğun Düşmanı Samir Amin

Devamını Oku
19.08.2018
Gazetecilik ölüyor mu?

Gazetecilik ölüyor mu?

Devamını Oku
17.08.2018
Kim Kriz İster?

Kim Kriz İster?

Devamını Oku
15.08.2018
Gazeteciliğin Tanımı Değişmedi, Değişmeyecek

Gazeteciliğin Tanımı Değişmedi, Değişmeyecek

Devamını Oku
13.08.2018
Krizin İki Cephesi

Krizin İki Cephesi

Devamını Oku
12.08.2018
Zamanıdır Yeni Bir Aşkın

Zamanıdır Yeni Bir Aşkın

Devamını Oku
10.08.2018
Kriz İçinde Kriz

Kriz İçinde Kriz

Devamını Oku
08.08.2018
Gazetecinin İşi

Gazetecinin İşi

Devamını Oku
06.08.2018
Katı Olan Her Şey...

Katı Olan Her Şey...

Devamını Oku
05.08.2018
Necdet Bulut Olsa Ne Derdi?

Necdet Bulut Olsa Ne Derdi?

Devamını Oku
03.08.2018
Quo Vadis Kardeşler?

Quo Vadis Kardeşler?

Devamını Oku
01.08.2018
Hayvan Haklarına Ne Oldu?

Hayvan Haklarına Ne Oldu?

Devamını Oku
30.07.2018
Ben Gelmem!

Ben Gelmem!

Devamını Oku
29.07.2018
‘Dönülmez Akşamın Ufkundayız...’

‘Dönülmez Akşamın Ufkundayız...’

Devamını Oku
27.07.2018
Platon’un Devlet’ini Okurken

Platon’un Devlet’ini Okurken

Devamını Oku
25.07.2018
Otoriter ‘Demokrasinin’ HALLERİ

Otoriter ‘Demokrasinin’ HALLERİ

Devamını Oku
23.07.2018
Uçardık Gökyüzüne Doğru

Uçardık Gökyüzüne Doğru

Devamını Oku
22.07.2018
Açıkları Kim Kapatacak ya da Meclis’in İşlevi

Açıkları Kim Kapatacak ya da Meclis’in İşlevi

Devamını Oku
20.07.2018
Rejim Değişti Devlet Dönüşüyor

Rejim Değişti Devlet Dönüşüyor

Devamını Oku
18.07.2018
OHAL Gidiyor mu? AİHS 15. Madde Kısıtları Kalkıyor

OHAL Gidiyor mu? AİHS 15. Madde Kısıtları Kalkıyor

Devamını Oku
16.07.2018
Muhafazakârlık

Muhafazakârlık

Devamını Oku
15.07.2018
Benzetmeler Topaldır, Bu Ölü...

Benzetmeler Topaldır, Bu Ölü...

Devamını Oku
13.07.2018
Ne Oldu, Ne Olacak?

Ne Oldu, Ne Olacak?

Devamını Oku
11.07.2018
Medyanın Zor Günleri

Medyanın Zor Günleri

Devamını Oku
09.07.2018
Kana Rengini Veren Nedir?

Kana Rengini Veren Nedir?

Devamını Oku
08.07.2018
Bir Başka Açıdan

Bir Başka Açıdan

Devamını Oku
06.07.2018
Daron Acemoğlu Ne Diyor?

Daron Acemoğlu Ne Diyor?

Devamını Oku
04.07.2018
‘Gazetecilik Suç Değildir’ ve Gazetecinin Suçları

‘Gazetecilik Suç Değildir’ ve Gazetecinin Suçları

Devamını Oku
02.07.2018
‘Dur Bakalım Ne Olacak?’ (01.07.2018)

‘Dur Bakalım Ne Olacak?’

Devamını Oku
01.07.2018