Halit Deringör
Halit Deringör hderingor@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

MeslekiÖzgürlük

31 Mayıs 2011 Salı
\n\n\n

Aykut Kocamanı severim. Bunu herkes bilir. Bir ropörtajımda söylediğim Aykut Fenerbahçeye sevgi getirdi sözü manşetten verildi. Bunu anti-Aykutçular pek beğenmemişler. O kadar da abartma ağabey diyenler oldu. Aslında beni tanıyanlar ve yazılarımı takip edenler bilirler. Abartılı ifadeler pek kullanmam; ne olumlu ne de olumsuz açıdan. Daha önce de köşemde yazmıştım. Futbol kariyeri olarak kendime çok benzetiyorum Aykutu. Takımın içinde görev yaptığımız mevki de aynı. İkimiz de Fenerbahçede teknik göreve başladığımızda puan bakımından takım bir hayli gerilerdeydi. Ancak ligin sonunda takım, gerilerden gelip şampiyonluğa ulaştı. Herhangi bir futbolcuyu veya antrenörü ne kadar beğenirsem beğeneyim, onları ilahlaştırmam. Heykellerinin yapılmasını aklıma bile getirmem. Çünkü futbolcular takıma, antrenörler de ekibinin başına yüksek bedeller ödeyerek getirilirler. Başarılı olmak onların asli görevleridir. Değerlendirmelerimi yaparken böyle düşünürüm.

\n

Aykutun görevini başarıyla yerine getirmesine rağmen, mesleki özgürlüğünü tam anlamıyla kullanmış olduğunu düşünmüyorum. Çünkü şimdi bu çağda spor sektöründeki sınırsız özgürlük, kulüp başkanlarına aittir. Her şey onların iki dudağı arasındadır. Başkalarının özgürlüğünü pek de kabul etmezler. Karşı gelirseniz dışlanırsınız. Dışlanmak bir şey değil, milyon Avrolar kaybedersiniz. Onun içindir ki Aykut da tam anlamıyla mesleki özgürlüğünü kullanamamıştır. Çağımızda ülkemizin genel durumu bu. Geri döndüremezsiniz. Peki, Sen umumi kaptanlık yaparken (şimdiki teknik direktörlük görevi) mesleki özgürlüğünü kullanabildin mi diye sorabilirsiniz. Evet kullandım. Tam yetkiliydim. Görevim süresince kulüp başkanımız bir kez bile soyunma odasına inmemiş ve de işlerime karışmamıştır. Sadece aklımda kalan bir tek olay vardır: İkinci defa Lefterin Fenerbahçede oynadığı dönemde, şampiyonluk finali öncesinde bazı nedenlerden dolayı Lefteri kadro dışı bırakmıştım. Başkan telefon ederek, Lefteri kadroya al ve oynat demişti. Ben de Eğer, istiyorsanız ben bırakayım, gelin siz takımı yapın diye yanıt vererek dinlememiştim onu. Kumandanvari bir emirdi. Malum ya askerlikte emir demiri keser diye bir söz vardır. O günlerden bugüne kadar başkanlar hep kendilerini kumandan, teknik adamı da asker olarak düşünürler. Ya özgürlüğünüzden ya da paranızdan olacaksınız. Hangisinden vazgeçmeli dersiniz? Bugünden, o günlere bakarsanız, masal gibi. Bugün, tüm antrenörlerin durumu birbirinden farklı değildir. Bunun içindir ki sık sık teknik adam değişir. Türkiyenin bugünkü sosyo-psikolojik durumunda Aykutun başarısı ve davranışlarındaki zarafeti ayrı bir görüntü veriyor.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Olmaz.. Olmaz... 6 Kasım 2012

Günün Köşe Yazıları