Diyarbakırspor, yıllar önce merhaba demişti birinci lige (1977-78). İlk sezonunu 9. sırada tamamlamış, bir sonraki sezonu beşinci bitirmişti. Bu yeni gelen bir takım için küçümsenmeyecek başarıydı. Avrupa kupalarına katılmayı kıl payı kaçırdılar. Sonra ne olduysa birden düşüşe geçtiler. Hem de öyle böyle değil. Bugün bulundukları yer 2. amatör küme. Şaka gibi. Kulübü yönetmek için başa gelenler resmen ihanet etmişler. Başkanlık ve yöneticilik zor iştir. Bizde vaatler başa geçene kadar. Sonra o vaatler hemen unutuluyor. Bir de bakmışsınız ki; kulüp batağa saplanmış. İşte Diyarbakırspor. Gün oldu, FIFA’dan transfer yasağı geldi. Gün oldu, TFF’ye olan borçlardan ara transferde takviye yapamadı. Eğer bu kulüp 40 yıl önce olduğu gibi bugün akıllı insanlarla yönetilmiş olsaydı Diyarbakırspor’u çok farklı yerde görürdük. 56 yıllık stadı yıkıldı yerine yenisi (33 bin kişilik) yapıldı. Keşke bu stat her şey güllük gülistanlıkken inşa edilseydi. Kulüp uzun zamandır can çekişiyor. Ne parası var ne de destek verecek taraftarı kaldı. Yazık. Bu kulübü bu duruma getirenler utanmalı. Bir daha Süper Lig’e döner mi mucize olur. Çünkü en üstten düşenler kolay kolay gelemiyor.

18 yıl sonra yeniden
En son 3 Mayıs 2000’de G.Saray’ın, Antalya’yı 5-3 yenerek kupayı kaldırdığı finale sahne olan Diyarbakır, 18 yıl aranın ardından dün yine Ziraat Türkiye Kupası’na ev sahipliği yapmanın heyecanını yaşadı. Kupada grup maçlarının kaldırılması iyi oldu. Eleminasyon sistemine geçiş, tribünlere daha fazla seyirciyi çekti. Grup maçları kulüplere külfetti. Buna en fazla isyan edenlerin başında da F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım geliyordu. Haklıydı isyanında. Çünkü yabancılara maç başına önemli paralar ödüyorlardı.

Yine kaybetti!
159 takımla başlayan kupada finali Fenerbahçe ile Akhisar oynadı. İki taraf gaza basınca mücadele tempolu geçti. İlk golü Ege temsilcisi buldu. Lopes harika bir vuruş yaptı, top öyle bir yere gittiki kalede iki Volkan olsa çıkaramazdı. Haftalardır Aatif, Hasan Ali ve Alper dökülüyor. Kulübede o kadar oyuncu varken Aykut Kocaman bu 3 isimde ısrar ediyor. Neden? Bunun adı bence “sabit fikirlilik”. Aklı başına geldi ama işe yaramadı. Fernandao’nun beraberlik golü jeneriklikti. Sonrasında Sissoko Akhisar’ı 2-1 öne geçirdi. 7 Fenerbahçelinin arasından vurdu topa. Barbosa fişi çekti: 3-1. Josef’in golü farkı 1’e indirse de Sarı-Lacivertliler sahadan mağlup ayrıldı. Zafer Akhisar’ın, ilk kupalarını aldılar, büyük iş başardılar, gelecek sezon ülkemizi UEFA Avrupa Ligi’nde temsil edecekler, kutlamak gerekir, tadını çıkarsınlar. Küçük ama önemli bir ayrıntı; Fenerbahçe bu sezon Akhisar ile oynadığı 3 maçı da kaybetti.