Sizler de biliyorsunuz ki Cuma günü Avrupa’da kura günüydü. Temsilcimiz Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi’ne kalamadı, ama Şampiyonlar Ligi gibi bir gruba düştü. Manchester United malumunuz, anlatmaya gerek var mı? Bir diğer rakip Feyenoord ile F.Bahçe 2002-2003 Şampiyonlar Ligi 3. ön elemesinde karşı karşıya gelmişler. Tarihinde iki kez UEFA şampiyonu olan Kırmızı-Beyazlılar Sarı-Lacivertlilerle oynadığı iki maçı da 1-0 ve 2-0’lık skorlarla kazanmış. Zorya Luhansk, kapalı kutu. Ukrayna’nın yeni yeni ayağa kalkan takımlarından. İlk kez gruplara kalıyormuş. F.Bahçe evinde oynayacağı bütün maçları kazanmak zorunda. Hatta bu da yetmeye bilir. Dış sahalarda da bir iki puan kapmalı ki işini sağlamlaştırsın. Bana göre gruptan çıkacak ikinci takımı Feyenoord ile F.Bahçe’nin aralarındaki karşılaşmalar belirleyecek. F.Bahçe geçen yıl Avrupa için güçlü bir kadro kurmuştu. Maalesef işe yaramadı. Harcanan 100 milyon Avro çöpe gitti. Şimdi yeni hoca, yine yeni futbolcular. Bakalım bu kez beklenen olacak mı?

Bazı futbolcular yetersiz
Ligin ikinci haftası rakip Kayserispor. Hafta arasında Advocaat’in hem yardımcısı hem de sağ kolu Cor Pot Sarı-Lacivertlilerin fiziksel açıdan eksik olduğunu ifade etmiş, ne zaman hazır olur sorusuna ise süre vermemişti. Bazı futbolcular hâlâ yetersiz. Üzerine koyamıyorlar. Oysa yaşları çok genç. Dinamik olmaları gerekmez mi? Tribünler boş, kombinelere hâlâ ilgi yok, hoş değil, seyirci kime tepkili? Karşılıklı gollerle geçen ilk 45 dakikayı izledik Kayserispor adına Welliton iki gol attı. F.Bahçe, böylesi kolay golleri yiyecek takım değil. Kjaer’in oyundan atılması, bana göre çok ağırdı. Hakemin, maç içindeki kararları tartışılır. Van der Wiel gördüğüm kadarıyla Gökhan Gönül’e henüz çare olamadı. Stoch, takımın en iyisiydi. Bir tek Stoch yetmez tabii ki. Dün gece, Fenerbahçe adına yine kötü geçti. Fenerbahçe, yine Fenerbahçe gibi oynamadı. Zaman zaman öldü öldü dirildi. Maç Kayserispor’un hakkı mıydı, bana göre hakkıydı. Ama futbolun maalesef adaleti yok.