Avrupa’nın en büyüğü olmak elbette çok kolay bir iş değil. Bu yere ulaşmanız için engelleri birer birer aşmanız gerekiyor. Takıldığınız an göreviniz biter, bir sonraki yılı düşünmeye başlarsınız. Üç kulvarda birden mücadele eden temsilcimiz F.Bahçe çeyrek finale kadar geldi, yolun çoğu gitti, azı kaldı. Ama her tur sonrası biliyorsunuz ki işler zorlaşıyor. Sarı - Lacivertliler dün gece İtalya’nın Lazio’suyla son 8’in ilk maçını oynadı. Kulüp aynı zamanda UEFA Avrupa Ligi’nde çeyrek finale kalarak tarihinde bir ilki daha yaşadı. Lazio ile ilgili biraz ders çalıştım. Önemli bilgiler öğrendim ve bunların birazını sizinle paylaşmak istedim. ‘Societa Sportiva Lazio’ bilinen adıyla Lazio’dur. 1900 yılında İtalyan ordusuna mensup kişilerce kurulan bu kulüp, renklerini Yunan mitolojisinden, amblemindeki Kartal’ı da Zeus’tan almış. Lazio kelimesi, Roma’nın içinde bulunduğu bölgenin adında gelmekte. Kulüp, Mussoli’nin yıllarca desteklediği faşist bir yapıya sahip. Irkçılıkla fazla skandalı olan Lazio’da taraftarlar hala bu düşüncede yoluna devam etmekte. Bunun sonucu olarak F.Bahçe ile oynayacakları iç saha maçı seyircisiz. Kulübün tarihine ve taraftarın çoğunluğuna işlemiş olan ırkçılık, gün gelmiş futbolcular tarafından da yapılmış, Kaptan Polo Di Canino’nun bir Roma maçı sonrası tribünlere faşist selam hareketi bile varmış. Milan’la beraber 1980’de küme düşmüş, Seri B’de mücadele ederken bir oyuncularının karıştığı yasa dışı bahis sonucu lige -9 puanla başlama cezası almış, Seri C’ye düşmek üzereyken imdadına play-off maçları yetişmiş. 1992’de Sergio Cragnoti’nin başkanlığa gelmesiyle, Veron, Crespo, Vieri, Nedved, İnzaghi, Pancaro gibi yıldızlar bu takıma transfer olmuş. 1997-98’de UEFA Kupası finalinde İnter’e 3-0 yenilmişler. 1998-99 yılında son kez oynanan Kupa Galipleri Kupası’nı müzesine götürmüş, yine 1999-2000 UEFA Süper Kupa’sının sahibi. Sezonu Seri A şampiyonluğu ve İtalya Kupa’sını alarak bitirmiş. Lazio Teknik Direktörü Vladimir Petkoviç, belki de Aykut Kocaman’a F.Bahçe kariyerinde en çok zarar veren antrenördür. Petkoviç, Young Boys’u çalıştırırken Kocaman’a karşı üstünlük sağlamış (2-2, 0-1). Samsunspor’un başındayken Kadıköy’de aldığı beraberlik var. Sarı - Lacivertlilerin sezon sonunda yarım puanla şampiyonluğu kaçırdığını düşünürsek, Petkoviç’in bir nevi Aykut hocanın elinden şampiyonluğunu aldığını söyleyebiliriz.

Dün, yine heyecan katsayımızın, stresimizin yüksek olduğu bir gece yaşadık. Bu tarz maçlarda evinizde oynamanın verdiği bütün avantajları iyi değerlendirmek zorundasınız. Güçlü kalmanız lazım. Tek golle kazanmak rövanş için risk taşır, tur için yetmeyebilir. Hele gol, goller yerseniz o zaman işiniz zorlaşır, başınız ağrıyabilir. Baktım tribünler yine harika. Çoşkuları tavan yaptı. Belli ki 12. adamda uzun süredir Avrupa maçlarını izleyememenin açlığı vardı. Bir, iki kendini bilmezin işlediği suçu koca camia çekiyor. Rakip Lazio köklü kulüp. Futbol oyunu içinde özellikle ön presi olağünüstü yapıyorlar, hala Avrupa Ligi’nde en çok kaleyi yoklayan takım ünvanına sahipler. Juventus’un lider olduğu ligde 6. durumdalar. Avrupa arenasında artık kolay maç yok, her maç birbirinden zor.

Benim bildiğim futbol dikine oynanan bir oyundur. F.Bahçe bu anlayışı hiç denemedi. Peki o zaman nasıl kazanacaksın? Takım yan paslardan arındı derken dün gece yine yan pas hastalığı ortaya çıktı. Top ayağında orta sahadasın geriye dönüyorsun olmaz. Kaleciye veriyorsun hiç olmaz. Emre’siz orta saha kayıp. İkinci bir Emre yok. Ziegler ne iş yapar? Adam mı bulamadılar tekrar çağırdılar. Ülkemizde Ziegler’ler o kadar çok ki.. Kuyt çok çabaladı, Sow keza öyle, zaman zaman da Gökhan Gönül ve Webo.. Sow’un direkten dönen vuruşu elbette şanssızlık. İlk yarıda başka bir pozisyon gördüğümü hatırlamıyorum. Lazio’da kaliteli oyuncu sayısı çok fazla. Çabuk çıkışları, üretkenlikleri başa bela. Top hangisinin ayağında olursa olsun “Eyvah, Aman” demekten kendimizi alamadık. Biz daha çok hata yaptık. İtalyan ekibi ise daha garanti bir oyunu benimsedi.

İkinci bölümün hemen başında Lazio’dan Onazi’ye kırmızı kart çıktı, önceden sarısı vardı. Rakibin 10 kişi kalması F.Bahçe için iyi bir avantaj oldu. Meireles’in şutu da direkten dönünce topun bizi sevmediği kesinleşti. Baskı arttı, hakimiyet F.Bahçe’ye geçti. Gol atmak şarttı. Çizgi hakeminin kararıyla Sarı - Lacivertliler penaltı kazandı. Webo topun başına geldi, nefesler tutuldu. Gol vuruşuyla birlikte neredeyse Kadıköy sallandı. Sonra Kuyt ile 2. gol geldi. Fenerbahçe yarıfinal için büyük avantaj yakaladı.