Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bademcik
Bademcik, daha önce üniversite sınavlarını benzetmişti, fiske bile vurmadılar.
Kamu personeli sınavında da aynı dümen döndü. Bademcik yine yerinde.
Oysa, CHP’li Ali İhsan Öztürk, KPSS’de yaşanan kepazelikleri bir bir açıkladı:
“Tarafımıza mağdur öğrencilerce gönderilen Twitter paylaşımında, sınavda adaylara yöneltilen Türkçe sorularının A4 kâğıt formatında ve sınav kitapçığı ile ilgisi olmayan bir formatta deşifre edildiği ifade edilmektedir.
Bu soruların belli bir cemaat tarafından dağıtıldığı, iddialar arasında yer almaktadır. Cemaatin dağıttığı iddia edilen bu soruların aynı zamanda DİHA’nın eline geçtiği de basınımıza yansımıştır. Bilgiler, 07 Temmuz 2012 sabah saat 08.19’da, yani sınavdan tam 1 saat 11 dakika önce paylaşılmış ve 382 kişi tarafından da RT edilmiştir.
DİHA’nın Eğitim Bilimleri sınavı yapılırken yine aynı A4 word formatında soruları kamuoyu ile paylaştığı ulusal medyaya yansımıştır. Sınavda, kimi sınav salon ve binalarda 90 dakika dışarı çıkma yasağına uyulmadığı iddia edilmiştir. Tüm Türkiye çapında bu ‘90 dakika kuralı’na nerelerde uyulup nerelerde uyulmadığı konusunda tam bir netlik yoktur. Sınavda üst aramasının da tam olarak ve eşitlik içerisinde uygulanmadığı iddia edilmektedir. Tüm bu nedenler de, sınavda kopya şaibesini oldukça güçlenmektedir.
ÖSYM’nin yaptığı basın duyurusunda soruların sınava girenler tarafından ezberlendiği ve sınav binasından çıkıştan sonra yazıldığı iddia edilmesine karşın, sınav süresi 120 dakikadır. 120 dakika sınav sorularını nokta, virgüle kadar ve cevap şıklarının sıralaması kadar ezberlenecek bir süre değildir. Beyaz Kalem dershanelerinin Genel Kültür testi sorularının 57 tanesini vermesi, Güncel Konular ile ilgili son 3 sorunun yazılmamış olması ve ilişikteki kitapçığın altında ‘DENEME SINAVI - 2’ olarak geçmesi varolan iddiaları daha da güçlendirmektedir.”
Dokunulmazlığı var bademciğin, öylece, oturduğu yerden, uzun uzun bakıyor gelene geçene.
CHP Kurultayı
CHP’nin gelecek hafta içinde yapılacak kurultayında pek bir değişiklik beklenmiyor. Dünya görüşü çerçevesinde bir tartışmadan çok bireysel kaygı ve istemlerin öne çıkacağı bir kurultay olacak.
Muhalif kanattan Berhan Şimşek, genel başkan adaylığı için nabız yokladı, ancak yakın çevresi bir çıkış yapmasını uygun görmedi.
Kemal Kılıçdaroğlu yine
tek aday. MYK ve PM’de
ise ufak tefek değişiklikler olabilir. Nihat Matkap gibi, Faruk Loğoğlu, Sezgin Tanrıkulu ve Erdoğan Toprak gibi son dönemde Kılıçdaroğlu’na çok yakın duran isimlerin yerlerinde kalmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Sendikacı Yakup Akkaya’nın yerine bu kez Süleyman Çelebi yeğlenecek gibi. Geri planda kaldığı gözlenen MYK üyeleri Ayten Kayalıoğlu, Atila Emek de liste dışı kalabilirler.
Büyük Devlet Adamı Özal
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, kadın kurultayında dedi ki:
“Hiçbir Osmanlı padişahı, hiçbir Türkiye Cumhuriyeti başbakanı, Ortadoğu’ya, Batı’nın egemen güçlerinin dilini kullanarak seslenmedi; ne Mustafa Kemal Atatürk, ne İsmet İnönü, ne Bülent Ecevit, ne Süleyman Demirel, ne Turgut Özal. Bunu yapan sadece bir kişi var, onun adı da Recep Tayyip Erdoğan.”
Bürokratlığı döneminde Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yapmış Süleyman Demirel’in, kendisini görevden almak isteyen kimi bakanlara karşı Kılıçdaroğlu’nu hep koruduğu bilinir. Ama, Kılıçdaroğlu’nun, Turgut Özal hayranlığının nereden geldiğine pek anlam veremiyoruz. Daha önce de Özal’ın “ekonomideki başarılı uygulamalarının izlerinin bugün hâlâ görüldüğü”nü Kılıçdaroğlu’ndan öğrenmiştik.
Şimdi de yine ondan, Turgut Özal’ın, Ortadoğu’ya Batı’nın egemen güçlerinin dilini kullanarak seslenmediğini öğreniyoruz.
Demek ki, bizim bildiklerimiz yanlışmış. Örneğin, 12 Eylül sonrası CHP kapatılırken o, siyasete ABD’de hazırlanmamış. Baba Bush ile birinci Körfez krizinde hiç iş pişirmemiş. Irak’a ABD’nin koynunda girip “Bir koyup üç alacağız” dememiş. Olası bir askeri harekât konusunda, yanında Türk generalleri varken Amerikan generallerini dinlememiş. Dışişleri Bakanı’nı kapı önünde bekletip Beyaz Saray’da ABD Başkanı ile pazarlık yapmamış.
Bizdeki de bir türlü yenilenemeyen bir kalın kafalılık zaten. O kafa yüzünden, Turgut Özal’ın hiç değerini bilememişiz. Onun benzersiz bir devlet adamı olduğunu algılamak için yenilenmek gerektiğini anladık. Kılıçdaroğlu’nun sayesinde.
Destek
Ülkücü katillere özel af, MHP’ye kırpılan göz olarak değerlendiriliyor: Anayasa değişikliğine, başkancı sisteme giden yolda, amortisöre destek takozu olsun diye....
Mülkiye
SBF’lilere göre “Mülkiye, Türkiye” demektir.
Mülkiyeliler Birliği yönetimine seçilen yeni ekip, Mülkiye dergisini, bundan böyle Türkçe değil de, çokdilli çıkarmayı tartışıyormuş.
Bak Mülkiye’nin haline, gör Türkiye’yi...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu