Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Damga
Milli Eğitim Bakanlığı, “Atatürkçülük” kavramını derslerden çıkarmış. Bir de evrimi.
Devrim ile evrimi yok sayıyorlar anlayacağınız. İnsancıl atılımlara ve bilime karşı duracaklarını sananların yazgısı bellidir: Damgalanmak...
Hem de öyle bir damgalanırlar ki, kuşaktan kuşağa derilerinden hiç çıkmaz.
Yeni kimlik
Devlet Bahçeli, Binali Yıldırım’ın elinden yeni kimliğini de aldığına göre, anayasa değişikliğinin geçtiği gün MHP il ve ilçe binalarına asılacak ilanlar hazırdır:
“Sahibinden devren...”
Başkancıl
Tahtırevana binip inmemekte kararlı olan, paldır küldür götürüyor bizi kıyamete.
Babıâli Kültür Yayıncılık tarafından 2011’de yayımlanan “Her Yönüyle Başkanlık Sistemi” kitabının 14 ve 15. sayfalarında hangi kıyamete sürüklendiğimiz açık seçik anlatılmış:
“Kuzey Amerika’daki başkanlık sistemini ülkelerine taşımak isteyen Güney Amerika ülkeleri, temel ilkeleri değiştirdiklerinden başarılı olamamışlardır. Örneğin, başkana kanun hazırlama imkânı verilmiş ve gerektiğinde parlamentoyu dağıtma yetkisi tanınmıştır. Böyle bir sisteme başkanlık sistemi denilemez. Bu nedenle burada uygulanan sisteme ‘başkancıl sistemler’ denilmektedir. Keza, Arap dünyasındaki bir bir devrilen diktatörlükler ile Türk dünyasında örnekleri görülen sistemlerin başkanlık sistemi ile hiçbir ilgileri yoktur.”
Bu satırların sahibi; bugün “başkana kanun hazırlama ve parlamentoyu dağıtma yetkisi tanıyan” anayasa değişikliğinin baş savunucusu olan Prof. Dr. Burhan Kuzu!
Siyaset biliminde, işte böylesi keskin dönüşlere “kuzucul buhran” deniyor.
Umut Davası’nda son durum
Uğur Mumcu’dan Muammer Aksoy’a, yitirdiğimiz tüm canlarımızı anacağımız Adalet ve Demokrasi Haftası 24 Ocak’ta başlayacak. Mumcu, Aksoy, Bahriye Üçok ve Ahmet Taner Kışlalı’nın öldürümleri ile ilgili “Umut Davası” konusunda geçen ay açıklanan Anayasa Mahkemesi kararı, kamuoyunda sanki tüm sanıkların yeniden yargılanacağı gibi bir algıya yol açtı. Aslında karar öyle değil. Mumcu ailesinin avukatı Halil Sevinç, duruma açıklık getirdi:
“Sanıklar hüküm aşamasında iki ayrı grup olarak değerlendirildi. Ferhan Özmen, Necdet Yüksel, Rüştü Aytufan öldürme olaylarının failleri olarak; diğer sanıklar da örgütsel faaliyetleri nedeniyle cezalandırıldı.
Anayasa Mahkemesi kararı, dosya kapsamında öldürme fiilinden değil, örgütsel faaliyetten yargılanan üç sanıkla ilgilidir.
Temyiz incelemeleri, Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nce yapıldı. Öldürme fiillerinden yargılanan sanıklar hakkındaki hükümler onandı. Daire, katledilenlerin yakınlarının davada yargılaması devam eden örgüt mensuplarına yönelik müdahillik haklarının olamayacağını bildirdi.
Anayasa Mahkemesi kararı, bu sanıklardan Hasan Kılıç, Yusuf Karakuş ve Mehmet Şahin’in başvurusu üzerine verilmiş bir karardır. Sadece onlar yönünden sonuç doğurur. Yargılaması yenilenecek olan bu üç sanıktır.”
Bağımsız yargı
Şak, şak, şak...
Nereden geliyor?
Saraydan.
Kimden geliyor?
Yargıda Birlik Derneği üyelerinden.
Neden geliyor?
Şak dendi mi, şak diye yapacaklar da ondan.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- Premier Lig'den Arda'ya çılgın teklif!
- AFAD duyurdu: Ege Denizi'nde korkutan deprem!
- Ahmet Ercan'dan sabaha karşı 'deprem' mesajı
- Kurultay sonrası üst düzey istifa
- Özel-Erdoğan görüşmesinin tarihi netleşti
- Çağlayan'da 'Erdoğan' ve 'Deccal' krizi
- CHP'den yurttaşlara çağrı
- İYİ Parti'de yeni dönem istifalarla başladı
- Ali Yerlikaya'dan '1 Mayıs' açıklaması
- Ankara’nın diğer yarısı da oğlu ve gelininmiş!