Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Fenerin Altı
Deniz feneriydi, belediyelerin iftar çadırıydı, cemaatin hayrıydı; hepsi ama hepsi adım adım yıkılan sosyal devletin yerine oturtuldu. Yoksullar dilenci, yurttaşlar oy satıcısı konumuna düşürüldü. Yolsuzluk ve dolandırıcılık “sosyal yardım” örtüsüne bürünürken sömürü katmerlendi.
Türk Harb-İş Sendikası Başkanı Ahmet Kalfa’ya güncel konularda sorular yöneltmiştik. AKP’nin uygulamaya soktuğu “istihdam paketi”nden söz açtı. Anlaşılan “istihdam paketi”nden amaç, işsizlere iş bulmak değilmiş:
“İstihdam paketi ile özellikle İşsizlik Sigortası Fonu’na göz dikiliyor. İşsizlik Sigortası Yasası’nın 46. maddesine göre, işsizlik sigortasının amacı; işsizlik sigortasına ilişkin kuralları ve uygulama esaslarını düzenlemek ve sigortalılara işsiz kalmaları halinde, bu kanunda öngörülen ödeme ve hizmetlerin yerine getirilmesini sağlamak. Bunun anlamı şudur: İşsizlik Sigortası Fonu’nda biriken para, yasanın öngördüğü amaçların dışında hiçbir biçimde kullanılamaz.
Oysa hükümet ‘istihdam paketi’ ile İşsizlik Sigortası Fonu’nda biriken 33 milyar YTL’ye yakın parayı ‘ekonomiye kazandırma’ gerekçesiyle farklı düzenlemelerle yasanın amacı dışına çıkartarak, kendi politik ve ekonomik öncelikleri doğrultusunda kullanmayı amaçlamaktadır.
Üyelerimiz ve sendikamızı arayan birçok işçi bu sürece karşı benzer tepkileri göstermekte ve yaşanılanların kendi haklarına ve özgürlüklerine, çocuklarının geleceğine yönelik saldırılar olduğunun bilincinde tepkilerini dile getiriyorlar.”
Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti giderek aşiret toplumuna dönüşüyor. Küresel köyün ağalarının gözüne kestirdiği yerel beyler, üç paket makarna, iki torba kömür ile kandırılmışlara seçtiriliyor. Soygun düzenine mistik bir hava verilirken ortaçağ ilişkileri demokrasi çeşnisine bandırılıp özgürlük içinde afiyetle yeniyor...
TİGEM Bildirgesi
Onların ilk adı Devlet Üretme Çiftlikleri idi. Köylüye ve çiftçiye çağdaş tarım uygulamalarını göstermek, tohumluk, damızlık hayvan, fide-fidan girdileri sağlamak görevini üstlenmişlerdi. Sonradan Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne (TİGEM) bağlı işletmeler oldular.
Son dönemde Acıpayam, Çiçekdağı, Gelemen, İnanlı, Gökçeada, Ardahan, Hafik, Boztepe ve Kazova’dakiler ya özel sektöre kiralandılar ya da kapatıldılar. Elde kalanlarsa özelleştirme kapsamına alınacak.
Başta Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı olmak üzere öğretim üyeleri, Köy-Koop ve Ziraat Mühendisleri Odası yöneticileri ve çiftçi dostları bir bildirge yayımlayıp dediler ki:
“Türkiye sertifikalı tahıl tohumluğunun yüzde 80’ini, yem bitkileri tohumluğunun yüzde 75’ini üretmektedir. Türkiye damızlık hayvan gereksiniminin yüzde 10’unu karşılamaktadır. TİGEM’ler Türkiye’nin en güvenilir damızlık kaynaklarına sahiptir. TİGEM’ler aynı zamanda dünyanın en önemli safkan Arap atı yetiştirme merkezlerindendir. Tarımsal eğitim etkinlikleriyle, hizmet içi eğitim programları düzenleyen, aynı zamanda ziraat, veterinerlik ve başka fakültelerin öğrencilerine staj olanağı, kırsal kesim yoksul ve işsizlerine yönelik olarak sertifikalı eğitim programları sunan başlıca kuruluşlardır.
Unutulmamalıdır ki, bir kamu hizmeti gerçekleştiren, iyi bir yönetim ile zarar etmeyecek olan TİGEM’lerin zararı esas itibari ile çiftçiye götürülen hizmetin bedelidir ve destekleme kapsamında ele alınmalıdır. Bu nedenle TİGEM’lerin zararını bahane etmek anlamsızdır. Bu hizmetlerin özel sektöre devri ise bir yandan girdi maliyetlerinin baskısı altında yok olma noktasına getirilen, diğer yandan finansman gücü olmayan veya çok zayıf olan küçük ve orta ölçekli üreticilerimizin de sonu olacaktır.”
Sorgulanan Yazı
Gazeteci Vecdi Altay’ın cep telefonu çaldı. Arayan, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden polis memuru Muzaffer’di... Ergenekon soruşturması çerçevesinde, elindeki bir evrak hakkında bilgi istiyordu Vecdi Altay’dan. “Evrak” dediği, ADD Genel Başkanı Şener Eruygur’un Vecdi Altay’a 15 Mayıs 2007’de gönderdiği bir yazıydı. Araştırdığı ise yazının “teyit” edilmesi, aslı ile suretinin aynı olup olmadığıydı.
Soruşturulan yazı ne mi? Şu:
“Sayın Vecdi Altay,
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlama etkinlikleri kapsamında düzenlenen sergiye davetiniz için teşekkür ederim.
Sergiye katılamayacağım için üzgünüm. Atatürkçü Düşünce Derneği olarak bu kadirşinas davranışınız için sizi kutlar, emeği geçen herkese içten sevgi ve saygılarımı sunarım.
M. Şener Eruygur, (E.Orgeneral), Genel Başkan.”
Ayakkabı
AKP’nin bundan böyle “Altı Kopuk Pabuç” diye nitelenmesini öneren okurumuz Erdoğan Tetik, bir gün oğlu Demircan’a demiş ki:
“Ayakkabıların küçülmüş oğlum, gel yenisini alalım.”
Henüz okula bile gitmeyen Demircan, yanlış olanı yakalamış:
“Baba, ayakkabı küçülmez, ayak büyür.”
AKP de o hesap... Kalıbına sığmıyor. Dışı küçülmüyor, içi büyüyor. Rüşvet, üçkâğıtçılık, cinlik, hokkabazlık, alavere dalavere...
Durmak yok, yola devam... İyi de, ayakkabı sıkıyor...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- ABD basınından Esad iddiası