Işıl Özgentürk
Işıl Özgentürk isilozgenturk@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Ortadoğu Dendi mi Önce Bir Düşüneceksin

01 Temmuz 2012 Pazar
\n

KCK operasyonlarında tutuklanan kişilerin sayılarının beş bini geçtiği, seçilmiş belediye başkanlarının, milletvekillerinin, gazetecilerin, pankart asan, puşi takan öğrencilerin, eski Genelkurmay Başkanının terörist suçlamasıyla cezaevlerinde gün doldurdukları, sözüm ona demokrasinin var olduğu söylenen ülkemizin başı, iktidarın muhteşem bir fiyaskosu olan, uluslararası politikaları sayesinde iyice belaya sardı.

\n

Bir kendini beğenmişliktir ki alıp başını gidiyor. Günlerdir, ansızın Suriye, Ortadoğu ve savaş uçakları konusunda uzman olanları dinlemekten bana gına geldi. Hepsinin anlaşmış gibi söylediği şu sözlere de artık gıcık olmaya başladım. Efendim, Amerika seçimlerle uğraşıyormuşsözün Türkçesi şu: Amerika masum!

\n

Yani koca koca adamlar, koca koca kadınlar bu yalana siz kendiniz bile inanmıyorsunuz eminim; dünyanın en büyük emperyalist gücü, bu yeni paylaşım kavgasında geride duracak. Vay vay vay

\n

Siz yalanlarınıza devam edin, ben de Can Dündarın aktardığı, yabancı bir diplomatın Ortadoğu için anlattığı fıkrayı okurlarımla paylaşayım. Efendim, Hollywood faresi Mickey Mouseun yolu Ortadoğuya düşmüş, düşer düşmez de bakmış ki arkasında bir kedi, hemen karşısına gelen ilk oyuğa girivermiş. Kedi oralarda, gitmeye hiç niyeti yok, farecik sabırla gitmesini bekliyor, bir süre sonra bakmış kedinin miyavlaması kesilmiş ve dışarıda bir köpek havlıyor. Hemen oyuktan çıkmış ve alanını hiç terk etmeyen kedi Mickey Mouseu yakalamış, Mickey Mouse şaşkın, Yahu seni gitti sandım, dışarıda bir köpek havlıyordudemiş, kedi Mickey Mousea ağzına yaklaştırırken, bilge bir tavırla şunları söylemiş: “Burası Ortadoğu, çok dil bilmem gerekiyor.

\n

Şimdi ben çok merak ediyorum, Ortadoğu ülkelerinde görevli diplomatlarımızın kaç tanesi Arapça biliyor? MİTte bir Ortadoğu masası var mı? Burada söz konusu ülkelerin dilini hem de lehçeleriyle bilen kaç uzman var? Ortadoğu ülkelerinde yaşayan halkların alışkanlıklarını, geleneklerini, değerlerini bilen kaç uzman sosyolog var?

\n

Çok uzmanlı CIAnın bile sürekli yanıldığı Ortadoğuda, at koşturmayı göze alıyorsanız çok bilgili ve kuşkucu olmanız gerek. En azından Şamı, Halepi, Lazkiyeyi bilmek gerek, görmüş olmak gerek.

\n

Güneydoğu ahalisi dışında, özellikle beyaz Türklerin Suriye ile bilgileri ders kitaplarıyla sınırlıdır. Biraz utanarak kendimden bir örnek vermek istiyorum. Aponun Şamda karargâh kurduğu yıllarda, yedi sekiz arkadaş bir minibüse binip Halep, Şam üzerinden Ürdüne geçmeyi, ardından Kızıldenizde dalmayı planladık. O günlerde internet yok, gezi kitaplarında Suriye diye bir ülke bulunmuyor. Benim gibi Suriye sınırına çok yakın Antep gibi bir kentte büyümüş olan bir beyaz Türk, arkadaşlarına şu tavsiyede bulunuyor: Çocuklar aç kalabiliriz, yanımıza bol miktarda konserve alalım.

\n

Minibüsün bagajı konserve dolu yola çıkıyoruz, ilk durağımız Halepe, onlar Halebodiyorlar, geldiğimizde kent sokaklarına yayılan kebap kokusu bizi baştan çıkarıyor ve parasız sunulan yeşillikler öyle bol ki, hangisini yiyeceğimizi şaşırıyoruz. Şama geldiğimizde de Ermeni, Arap, Rum ve Osmanlı mutfağının en güzel tatlıları bizi bekliyor. Konserveleri hemen, kimseler görmeden çöp kutularına atıp bir ayıptan kurtuluyoruz.

\n

Ve özellikle Halepte her şey bizi şaşırtıyor, Kapalıçarşı benzeri Halep Çarşısında şen şakrak kadınlarla çay içip en canlı renklerdeki kumaşlara hayranlıkla bakıyoruz, yerimiz yok ki alalım.

\n

Hele de Halepin kahveleri. Fransız tarzı bir kahveden mi hoşlanıyorsunuz, buyurun. Bir Türk kahvesinde oturup nargile mi tüttürmek istiyorsunuz, her çeşit aromalı nargile emrinize amade

\n

Sonra sokaklarından yasemin kokusundan baygınlık geçirdiğimiz Lazkiye. Yasemin ağaçları öyle kocaman ki, bana gene böyle kocaman yasemin ağaçları gördüğüm İspanyanın Cordoba kentini anımsatıyor. Zaten tüm Suriye en çok Cordobaya benziyor, kadim Arap uygarlığının en çok hissedildiği o güzelim kentte.

\n

Yani kısaca Ortadoğuda Mickey Mouse olmamak için hem çok dil bilmek ve uygarlık tarihini yeniden hem de Doğudan okumak gerek.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları