Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Rekabetteki Garabet
\n
Bu pazar, Trabzon’da idim. Fenerbahçe’nin 1461 Trabzon ile oynadığı maçı seyrettim. Yerim, protokol tribününde, Fenerbahçelilere ayrılan sıradaydı. Yanı başımızda bir şekilde dâvetiye bulan heyecanlı, sıradan, bir parça kontrolsüz ahâli vardı. Müsabakayı kısaca özetleyip, sahadakileri ve tribünlerdekileri betimlemek istiyorum. 1461 Trabzon, genç ve enerjik bir takım... Çoğu insanın tarif ettiği üzere, eski, efsânevi Trabzonspor gibi olmasa da, çabuk ve hızlı bir kadrosu var. İlk devre, sahaya hâkim idiler. Önemli gol pozisyonuna girmemiş olsalar da, heyecanla çırpınıyorlardı. Deneyimli spor adamları, onların, son yirmi dakikadaki kondüsyonlarını merak ediyorlardı. Gerçekten, Stoch’un harcadığı iki gol fırsatını takiben, Semih, ilk golü, hemen akabinde de Kuyt, ikinci golü attı ve beklenen oldu. Doğal olarak, uluslararası düzeydeki bir ekip, genç kardeşlerini önce yordu, sonra yendi. Ancak, zaten maç boyunca seyircinin tutumu, genç Trabzon ekibinin oyuna konsantre olmasını engelledi. Seyircinin sahadaki oyunla pek ilgisi yoktu. Koro halinde, küfür edebiyatının şaheserlerini üretmekle meşgul idiler. Sahaya, devamlı olarak yabancı maddeler atarak, semt pazarı sonrasının moloz yığını benzeri görüntüler oluşturdular. Hele bir 61. dakika tutkusu var ki, stat, savaş alanına döndü. Fenerbahçe, bu tür karmaşaya göğüs gerebilecek deneyimli bir takım idi. Fakat 1461 Trabzon, akıllı konsantrasyonla, belki de beraberlikle ayrılacakları karşılaşmayı, seyircisi sayesinde(!), kolayca kaybetti. Manzarayı, endişe ile izledim. Gördüğüm kadarıyla, geleneksel Fenerbahçe Trabzon (ve Trabzonspor) rekabeti, kin ve düşmanlık sınırını geçmek üzere... Ortamın bu duruma gelmesinde, bir kısım yöneticilerin sorumsuz beyanlarının rolü çok büyük. İmam-cemaat meselesi gibi... Trabzon’da başta dostumuz Sadri Şener olmak üzere Nevzat Şakar ve Hasan Yener’in (triyumvira) dikkatsiz söylemleri, ateşli Trabzon seyircisini tahrik ediyor diye düşünüyorum. Ayrıca, Trabzonspor, başarılı geçmişe sahip, güçlü bir camiadır. Sanal şampiyonluklara ihtiyacı yoktur. Her zaman, şampiyon olabilecek potansiyele sahiptir. Yöneticilerin, rakiplerinin 17 maçta 16 galibiyet ve bir beraberlik kazanarak, oyuncularının alın teriyle kazandığı başarıya, “hırsızlık” olarak lanse etme hakkı yoktur. Yirmi gün sonra, Trabzonspor-Fenerbahçe maçı var. Tansiyonu düşürmek için, elbirliği ile gayret göstermeliyiz. O gün seyircinin, 1996’da, Trabzonsporlu oyuncuların üzüntülerine tercüman olarak birçok çevrenin eleştirisine maruz kalan Aykut Kocaman gibi bir centilmene, küfretmek değil, alkışlamak durumunda olmasını temenni ediyorum.
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- ABD basınından Esad iddiası