Köksal Özbek

Selçuk Yula

03 Ekim 2013 Perşembe

Kimi insan, yaşadığı yerin, yerkürenin neresinde bulunduğunu bilmeden, hayat süresini bitirir. Hiçbir kimsenin de, onun varlığından haberi olmamıştır. Kimisi de, nerede yaşarsa yaşasın, üretimi, eylemleri ve söylemleriyle, yaşadığı ortamdan taşar.
Ölüm denilen, yaşamın bitiş anı, herkesin başına gelecektir. Önemli olan, insanların hayatta var oldukları süreçte, ilelebet anılacaklarının güvencesi sayılabilecek eserler bırakabilmeleridir. 
Selçuk Yula, bunu başaran bir insandır. Üst düzeyde futbol oynamış, gol krallığı sevincini tatmış, Türk futbolunu yurtdışında temsil etmiştir. Faal futbolculuk süresini takıben de, yorumcu ve eleştirmen kimliği ile futbolun içinde yer alarak, yalnızca futbolcu değil, futbol adamı olmak kapsam ve kapasitesi içine girmiştir.
Selçuk, birçok rakip fanatikler tarafından, 
“Fenerbahçe fanatiği” denilerek eleştirilmiştir. Fanatizm, tutku demektir. Tüm fanatikleri, tutkularını barışçıl yolla belirttikleri sürece, sempati ile karşılarız. Selçuk Yula da, işte böylesi bir Fenerbahçe sevdalısı idi. Ödünsüz fanatikliği, rakip fanatiklerin bir bölümünün, Fenerbahçe’ye yönelik takındıkları düşmanca tutuma karşı bir savunma refleksiydi. Zaten, Fenerbahçe’yi savunurken, somut sportif verileri cepheye sürerdi.
Selçuk Yula, Türkiye’deki ortalama ömür seviyesinin çok altındaki bir yaş rakımında iken vefat etti. Fakat, yaşarken yaptığı üretim ile, sonsuza dek anılacaktır.
Allah rahmet eylesin.

8 Ağustos 2013 - Cumhuriyet



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Suikast Girişimi 12 Nisan 2015
Yetiş Ey Futbol! 10 Ocak 2014
Bize Göre 4 Aralık 2013

Günün Köşe Yazıları