Köksal Özbek

Son Saniye

09 Ocak 2013 Çarşamba

\n

Futbol maçı vardır; ekiplerden biri, doksan dakika boyunca, sâhaya hâkimdir; birçok kez, oyuncuları, kaleyle karşı karşıya kalmış topu, ya kaleciye çarptırmış, veyâ daha zor olanı yapıp auta atmışlardır. Üstelik, son dakikalarda, rakip takım, can havliyle yaptığı atakla golü bulmuş ve maçı kazanmıştır. Mahkûm oynayan gâlip gelmiş, hâkim oynayan mağlup olmuştur. Bir taraf, sevinçten havalara uçarken, diğer tarafın oyuncuları, başları iki ellerinin arasında çimlere çöküp, donakalmışlardır.\n

\n

Bu manzara, birçoklarının, olağanüstü biçimde hoşuna gider ve hemen, futbol, sürprizler oyunudur diye, bir klişe söyleme sarılırlar. Aslında bu, hiç de hoş durum değildir ve bana göre, haksızlık ihtivâ eder.Ülkemizde, futbol, topun 40 - 50 dakika süreyle sâhada kaldığı ve oyuncuların, en fazla 2-3 dakika topla buluştuğu bir oyundur. Topun çizgi dışına çıkıp oyalandığı süreler, maç müddetine dâhildir.\n

\n

Basketbolda ise, top oyun alanını terk ettiği anda, süre durur; top oyuna girince işlemeye başlar. Kırk dakika boyunca, iki tarafın oyuncuları da, bir pota altından, diğerinin altına koşarlar ve sahayı katederken de, genellikle top çevirirler. Hücum eden takımın her oyuncusu, birkaç sâniyelik fâsılalarla top ile buluşur; savunma yapan ekibin her oyuncusu da, eşleştiği rakibini kontrol etmek için çırpınır. \n

\n

Olağanüstü biçimde güç ve enerji harcanır. Böylesi emek yoğun oyunda, takımların kalite seviyesi birbirlerine yakınsa, genellikle, skor farkı açılmaz, başabaş gider ve çoğu kez, son sâniye sayısı ile sonuç belirlenir. Üst düzey uluslararası maçlardan, mütevâzı lokal karşılaşmalara kadar, defâlarca rastlanmış bir durumdur. Müsâbakanın bitiminde, yine, bir taraf, havalara zıplarken, diğerinin oyuncuları, çökmüş omuzlarından sarkan elleri, bellerine asılmış ve şaşkın vaziyette, kalakalırlar.\n

\n

Geçen pazar akşamı, Fenerbahçe ile Galatasaray kız takımlarının oynadığı basketbol maçında da böyle oldu. Bitime bir sâniye kala, Galatasaray, mola aldı. Vaziyet 72-72 idi. Oyun başlayınca, Sarı - Kırmızılı kız, topu, hemen potaya savurdu; son sâniyede sayı yaptı. \n

\n

Bu sezon Nevriye eksikliğini gideremeyen Fenerbahçeli kızlar üzgün, rakipleri sevinçliydi. Bir taraf, emeğinin semeresini almış, diğer tarafın aynı ölçüde harcadığı emeği zâil (yok) olmuştu. Maç, bir tarafı kayırıp, diğer tarafı yana ayırmıştı. Her şeye karşın, Fenerbahçeli kızlar rakiplerini kutlayıp, kendilerine yakışan davranışı sergilemişlerdi.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Suikast Girişimi 12 Nisan 2015
Yetiş Ey Futbol! 10 Ocak 2014
Bize Göre 4 Aralık 2013

Günün Köşe Yazıları