Beşiktaş yıllarca şanssız şekilde başarılı sonuçlar alamadığı Başakşehir karşısında bu kez iyi futbol oynayarak 3 puanı hakeden takım oldu. Rakip 10 kişi kaldıktan sonra oyunun temposu ve kalitesi düştü, vasat bir mücadeleye dönüştü. Bakalım neler oldu:
- Beşiktaş’ın iki kanadı, Türkiye’nin en
iyi kanadı. Sağda Onur, solda Masuaku,
önlerinde Redmond ve Cenk’le beraber
kanatlardan adeta Başakşehir’i yıkan taktiği
uyguladılar. Ve Başakşehir; Beşiktaş’ın kanat
organizasyonlarına hiçbir önlem alamadı.
- Beşiktaş, Aboubakar ve Cenk’le; hem
Trabzonspor’un hem F.Bahçe’nin hem de
G.Saray’ın önünde bir forvet hattına sahip. Bu
forvetleri sadece, G.Saray’dan Icardi biraz
zorlayabilir. Takım ruhu ve tam kapasiteyi
ortaya koyma adına Cenk ile Aboubakar’ın
çok daha üst düzeyde olduğunu görüyoruz.
Ama Icardi’nin de bu iki golcüden daha klas
olduğu gerçeği var. Eğer Beşiktaş, Sivas’ta
kaybetmeyip, Antalya ile berabere kalmasaydı
şampiyonluğun en büyük adayıydı.
- Başakşehir’de Emre Belözoğlu
takımına, Atletico Madrid’de Simeone’nin
uyguladığı gibi; fizik gücüyle rakibi ezen,
döven, oynatmayan, durduran, taktik ve
oyun disiplinine sadık bir futbol uygulatmaya
çalışıyor. Bunda zayıf takımlara karşı üstünlük
sağlayabiliyor. Ama büyük maçlara gelince,
bu oyuncu kadrosu yetenek açısından yetersiz
kaldığı için uygulattığı taktik sonuç vermiyor.
- Şenol Güneş, kısa sürede takımı
toparladı, oyuncularını iyi motive ederek en
azından Avrupa’ya gidecek düzeye çıkardı.
Şenol Hoca’nın gelmesiyle başkan Ahmet
Nur Çebi ve yönetimin yaptığı transferlerin
ne kadar doğru oyuncu profilleri olduğu ve
takıma yaptıkları katkı kendini net şekilde
gösterdi. Güneş’in, kaleci Mert Günok’u
ve Cenk Tosun’u kazanması takıma ekstra
güç kattı. Eğer sezon başı Şenol Hoca
gelseydi, şimdi bu takım doğru transferlerle
şampiyonluk yürüyüşünde olurdu.