Miyase İlknur

Adam ayartma siyaseti

04 Mart 2023 Cumartesi

Siyasette rekabet işin doğasındandır. Pazarlıklar da öyle. Ama başka partiyi dizayn etmeye kalkışmak, başka partiden adam ayartmak ne siyasi nezakete ne de siyasetin gerçekliğine uygundur.

İYİ Parti, altılı masanın kurulduğu ilk günden beri rahatsızlığını hissettirdi. Masaya sonradan katılan partilere mesafeli davrandı. Cumhurbaşkanı adayını belirlemede işinin zorlaşacağından belki de.

Meral Akşener’in cumhurbaşkanlığına aday olmayacağına dair açıklaması muhalif kesimlerden takdir görmüştü. Ancak sonrasında “Ben aday değilim ama şu olsun” dayatmasını hem kendisi hem de partisinden isimler sık sık yineledi. Bu adaylar kendi partisinden isimler olsa amenna. Ama önerdiği isimler iki büyük ilin CHP’li belediye başkanları.

CHP lideri Kılıçdaroğlu da kalkıp “Siz başbakanlığa adayım diyorsunuz ama sizin partinizden falanca isim ya da filanca isim olsa daha iyili olur” dese İYİ Parti nasıl bir tavır gösterir?...

Süleyman Demirel, ANAP’ın merkez sağda AP’nin mirasına sahip çıkmasına yönelik “Ben tapulu arazime gecekondu yaptırmam” demişti. Şimdi İYİ Parti’nin yaptığı CHP’nin tapulu arazisine gecekondu yapma operasyonudur.

Kaldı ki aday olarak önerdikleri İmamoğlu’nun adaylığının önündeki risk biliniyor. Aday olduğu gün mahkeme kararının onaylanacağı gün gibi aşikâr. Şimdi AKP, Kılıçdaroğlu aday olduğu için de davayı düşürüp İYİ Parti’nin adayı olması için hamle yapacaklar. Mansur Yavaş’ın genel başkanını çiğneyerek aday olmasını CHP tabanı sineye çeker mi?

Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının güçlü bir şekilde dillendirilmesi üzerine Akşener ve partisinin yöneticileri sürekli “Biz noter masası değiliz” açıklaması yaptı. Peki, siz isim dayattığınızda diğer beş partiye noter muamelesi çekmiyor musunuz?

İki büyük ilin belediye başkanlarını “Bizim desteğimizle seçildiler” diye başa kakmalarını unutup sadece bu tavra öfkelenen bazı CHP’lilerin “Bizim ödünç verdiğimiz milletvekilleriyle parti kurabildiniz” sözlerini şikâyet konusu yapmak da ayrı bir garabet.

Kaldı ki iki büyük ilin belediye başkanları sadece İYİ Parti’nin oylarıyla değil son genel seçimlerde kendilerinden daha fazla oya sahip HDP’nin de oylarıyla seçildiğini nedense unutuyorlar. Hele İstanbul’un en kalabalık iki ilçesi Esenyurt ve Küçükçekmece’de HDP oylarının potansiyeli düşünüldüğünde onların daha fazla başa kakma hakları var. Ama bugüne kadar bir kez bile böyle bir tavır takınmadılar.

BİZ ADAY DAYATIRIZ AMA BEŞ PARTİ DAYATAMAZ

Altılı masanın beş partisine “Bize dayatmada bulunuyorlar” deyip tek başına kendilerinin aylardır yaptığı dayatmayı görmezden gelmek karşısındakileri ahmak yerine koymaktır.

Son günlerde Akşener’in açıklamalarının iler tutar bir yönü yok. Aylar önce Bülent Kuşoğlu’nun sözlerini sanki dün söylenmiş gibi gündeme getirmesi bile ayrılık için bahanelerden biriydi sadece. Kuşoğlu’nun açıklamasından aylar önce İYİ Partili Koray Aydın, İsmail Tatoğlu, Yavuz Ağıralioğlu’nun açıklamaları ittifak ruhuna çok mu uygundu?

İYİ Parti’nin dayatmaları sadece cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda da olmadı. Cumhurbaşkanı yardımcılarının kaç kişi ve kimlerden olacağı, Kılıçdaroğlu’nun aday olması halinde aynı gün partiden istifa etmesi konusunda da dayatmalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı seçilince partisinden istifa edeceğini Kılıçdaroğlu kendisi açıklamıştı zaten. Aday olması halinde istifasını istemek de neyin nesi?

Kılıçdaroğlu istifa ederse CHP genel başkanlığına da aday önereceklerdi herhalde.

Peki İYİ Parti’nin derdi ne?

Herhalde, Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığını kaybetsin ve CHP dağılsın; zaten Meclis’te oluşan matematik erken bir seçimi zorunlu kılar ve ilk seçimde biz hem ana muhalefet partisi oluruz hem de cumhurbaşkanı bizden olur hesabı yapılıyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aldı sazı Erdoğan 27 Nisan 2024
Kelle İsterük! 20 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları