Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kim bu adamlar, kim bu baronlar?
Sıcak paranın ülkeye girişi için uygulanan politikalar, yabancı suç örgütlerinin Türkiye’ye girişini kolaylaştırıyor. Gazeteci Timur Soykan tek tek yazıyor, anlatıyor. Kırmızı bülten ile aranan çete liderleri ülkemize geliyor, geldiği yetmediği gibi burada çatışmaya katılıyor, infazlar yapıyor. Peki bu kişiler nasıl olur da bu kadar rahat ülkemize gelebiliyor?
Sorularıma cevap ararken ben de ilginç bilgilere ulaştım.
Adı: Masood Zakaria
1995 Avustralya doğumlu. Suç örgütü lideri olarak Avustralya’da aranıyordu. Interpol araması da var. Suçları ne? Suç örgütü üyeliği, cinayete teşebbüs, uyuşturucu kaçakçılığı. Zakaria, balıkçı teknesi ile Malezya’ya gidiyor, sonra Asya üzerinden Türkiye’ye ulaşıyor. Sonra İstanbul’a, ardından karayolu ile Bodrum’a gidiyor. Polis, Zakaria’nın Bodrum’a geldiği bilgisini alınca operason düzenleyerek gözaltına alıyor. Zakaria’nın yanında eşi, çocukları ve korumaları olduğu öne sürülen 10-15 kişilik bir grubun bulunduğu ortaya çıkıyor.
Mahkemeye sevk ediliyor ve tutuklanıyor. Mahkeme kararında tutuklanma gerekçesi olarak “Şüphelinin üzerine atılı suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin mevcudiyeti, şüphelinin atılı suçları işlediğine dair kuvvetli şüphenin bulunması, delillerin toplanmadığı, şüphelinin sabit adresinin olmadığı, kaçma şüphesinin bulunduğu...” şeklinde sıralanıyor.
Zakaria’nın avukatları 2022 yılında “36-1612936 başvuru numarası” ile İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı’na başvurarak ikamet izni alıyor. Ardından avukatı, Bodrum Sulh Ceza Mahkemesi’ne tutukluluğuna itirazda bulunuyor. İlk itirazda Masood Zakaria tahliye ediliyor.
Bakın işte bu kadar basit!
Avukatını aradım görüştüm. Türkiye’ye pasaport ile girdiğini, sabit adres alındıktan sonra yaptıkları tahliye başvurusunun kabul edildiğini beyan etti. Dosyayı başka meslektaşlarına devrettiğini belirtti. Kaçma şüphesi, adresinin sabit olmadığı şüphesi ile kaç Türk vatandaşı hapiste tahmin edemezsiniz. Yapılan tüm itirazlar ise reddediliyor.
Diğer ulaştığım bilgi daha da vahim.
Adı: Libya asıllı Gais Faraj Mahmoud...
Türkiye’ye 2014 yılında Kaddafi devrinin sona ermesinden sonra yasal yollardan ailesi ile geliyor. Beyanına göre Türkiye’de 5-6 milyon TL’ye Bahçeşehir’de dört tane ev alıyor. Bir medikal firmasına da ortak oluyor. Mahmoud bir metro istasyonunda kimlik kontrolü sırasında gözaltına alınıyor. Nedeni 2018 yılında Türkiye’de G-87 kodu uygulanması. Yani G-87 kodu konulan kişi genel güvenlik açısından sakıncalı veya terör bağlantılı olabileceği değerlendirilen yabancılara uygulanan madde. Sınır dışı etme kararında IŞİD şüphesi yazıyor.
Emniyet ve mahkeme işlemlerinden sonra bu kişi serbest bırakılıyor. Hakkındaki G-87 kodunun kaldırılması için başvuru yapıyor, tahdit uygulamasının kaldırılması istemi ile Ankara İdare Mahkemesi’ne başvuru yapıyor. Aracılar bu kişinin geri gönderilmemesi için devreye giriyor. Eski başbakan yardımcısı Emrullah İşler’e ulaşıyorlar. Emrullah İşler yapılabilecek herhangi bir şeyin olmadığını belirtiyor. Emrullah İşleri’i aradım görüştüm. Sayın İşler, “Doğrudur. Tam hatırlamıyorum. O dönemde bana bu şekilde çok fazla başvuru geliyordu. Gelmesi de gayet doğal. Tam hatırlayamadım ancak sizin de belirttiğiniz gibi yapılacak herhangi bir şey olmadığını bildirmişiz” dedi.
İddiaya göre bu kişi Libya’da askeri organizasyonlar yapıyor. Türkiye’de şirket kurup Suriye’deki terör örgütleri ile irtibata geçtiği iddia ediliyor. Mahmoud ve avukatları ise mahkemeye itiraz ediyorlar ve birtakım belgeler sunuyorlar. Sundukları belgeler kritik...
İddiaya göre sundukları belgelerden bir tanesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmacı olduğu Türkiye-Afrika III. Ekonomi ve İş Formu toplantısı fotoğrafları. Bu toplantıya kabul edildiğine dair DEİK’ten gelen kayıt onayı bile var.
Sonrasında ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Eylül 2022 tarihinde yürüttüğü IŞİD terör örgütüne müzahir şahıs/şahıslar ile ilgili soruşturmada da Gais Faraj Mahmoud’un ismi şüpheli olarak geçiyor. Terör örgütleriyle irtibatlı olduğu iddiası ile gözaltına alınıyor.
Sınır dışı edilmek üzere Göç İdaresi’ne teslim ediliyor. Peki sonuç ne oluyor?
Sınır dışı etmeyi bırakın yapılan itiraz kabul ediliyor ve Ocak 2023 tarihinde mahkeme kararı ile salıveriliyor. Öğrendiğim son duruma göre de hakkındaki sınır dışı kararı ve G-87 kararı ise devam ediyor.
Ülkemizde kimler yaşıyor, nasıl ayrıcalıklara sahip oluyorlar bu kişilere tanınan haklar ve hukuki hoşgörü Türk vatandaşlarına asla ama asla gösterilmiyor.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu