Mustafa Aysan

Seçim Bildirgeleri

30 Nisan 2011 Cumartesi
\n

Seçim bildirgeleri, Cumhuriyetimizin yüzüncü yıldönümüne, günümüzden 15 yıl sonrasına odaklanmış. Bildirgeler, uzun geleceğimiz için cennet gibi bir ülkeye doğru hızla kalkınma sözleri veriyor; bunun nasıl elde edilebileceği konusunda sessiz kalıyor. Bu açıdan bildirgeler arasında büyük farklar yok. Sadece siyasal partilerden her biri, bu hedeflere ötekilerden daha çabuk ulaşacağını ve işleri onlardan daha iyi yöneteceğini, yurttaşlara daha çok olanak sağlayacağını söylüyor.

\n

Bidirgeler, genellikle, yeni bir sivil anayasa yapılmasını, Kürt sorununun çözüleceğini, ülkenin hızla kalkındırılacağını, ekonominin hızla büyütüleceğini, gelir dağılımının düzeltileceğini, fakirlere kaynak aktarılacağını, bölgesel kalkınmışlık farklarının ortadan kaldırılacağını, vergi sisteminin düzeltileceğini, işsizliğin azaltılacağını, eğitim, sağlık, savunma, adalet, hukuk ve öteki sistemlerimizin iyileştirileceğini söylüyor.

\n

İki büyük partinin seçim bildirgeleri, 2023 yılında ekonomimizin çok büyüyeceğini, en büyük ekonomiler arasında sıramızın yükseleceğini, kişi başına gelirin arttırılacağını, yatırımların çok hızlandırılacağını hedefliyor. 2023te kişi başına gelirin 25 bin dolar düzeyine yükseleceğini söyleyen de var; bunun yetmeyeceğini ve 2023te kişi başı gelirimizin 31 bin doları geçeceğini öne süren de. Kuşkusuz bu ekonomik büyüme hızını önümüzdeki 15 yıl boyunca değişmeden sürdürebilme olanağı yoktur; ama bildirgeler böyle diyor ve büyümede değirmenin suyunun nereden geleceğini söylemiyor. Bildirgeler bununla, yani kaynağın nereden sağlanacağı konusuyla fazla ilgilenmemiş.

\n

Ama, ekonomik hayat böyle demiyor; ekonomik hayat diyor ki, elde sağlıklı kaynaklardan sağlanan para olmayınca, yatırım yapılamaz, ekonomik büyümenin gerektirdiği üretim ve büyüme hızına kavuşulamaz. Bildirgeler, gelecek 15 yılda, yıllık ortalama yüzde 6 ile yüzde 7.5 arasında büyüme sağlanacağı sözünü veriyor; ama bu büyümeyi sağlayacak sağlıklı kaynağın nereden geleceğini söylemiyor. Oysa, belirli ekonomik koşullarda, ekonomilerin üreteceği yeni yatırım ve üretim kaynaklarının sınırları, ekonomik büyümenin onu sınırlayan parametreleri (sayısal kısıtları) vardır. Bu kısıtlayıcı koşullar nedeniyle ekonomilerin 15 yıl aynı hızda değişmeden yürümesi olanağı sağlanamıyor.

\n

Uzak ekonomik geçmişimizde ekonomimizin, sağlıksız kaynaklarla, yüksek yatırım harcamalarına zorlandığı dönemlerde ortaya çıkmış bulunan olumsuzlukların sayısız örnekleri vardır; ama yakın geçmişimizde durum şöyle görünüyor:

\n

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamlarına göre, 1982-86 arasındaki yıllık ekonomik büyüme hızımız (Milli gelirin yıllık ortalama artış hızı) yüzde 5.3 olmuş. Sonra gelen beş yıllık dönemlerde, hızlar, daha da düşüktür: 1987-91 döneminde yüzde 4.3; 1992-96 döneminde yüzde 4.4; 1997-2001 döneminde yüzde 1.5; 2002-08 döneminde yüzde 5.9; 2009da eksi (-) yüzde 4.7; 2010da yüzde 8.9. Üç Yıllık Ekonomik Plan, 2011, 2012 ve 2013 yıllarında büyüme hızının, aynı sırayla, yüzde 4.5; yüzde 4.5 ve 5.0e düşürüleceğini planlamış. Yukarıda verilen 5 yıllık ortalamalar, son 30 yıl boyunca, bazı yıllarda elde edilen yüksek büyüme hızlarının, beş yıllk dönemlerde bile korunamadığını ve son 30 yılın ortalamasının yüzde 4 dolaylarında olduğunu göstermektedir.

\n

Seçim bildirgelerinde hedeflenen yıllık yüzde yüzde 7-7.5 büyüme hızlarının, dış açıksız, ek borçlanmasız ve enflasyonsuz nasıl elde edilebileceği konusunda açıklamalar yoktur, ya da yetersizdir. Aslında ekonomik dengeler bozulmadan yıllık yüzde 5 gibi bir büyüme hızını planlamak ve buna dengeler içinde kavuşmaya çalışmak daha iyi bir yol gibi gözükmektedir. Ülkemiz, ekonomiyi yüksek büyüme hızlarına zorlayan liderlerin yarattığı enflasyon/devalüasyon spiralleri içinde yaşayagelmiştir; bunun temel nedeni bu konulardaki yanlış değerlendirmelerdir. Artık bu yaklaşımdan vazgeçilmeli ve ülkemiz için kendi sağlıklı kaynaklarımızla uygun hızda sağlıklı ekonomik büyümenin bir yolu bulunabilmelidir.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları