Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Gökyüzünün Bin Tonu...
Her izleyişimde ilk kez görüyormuşum gibi şaşırırım, döner döner bakarım. Seyrine doyamam, bitmese derim ama çok da uzun sürmez.
\nGüneşin batmadan önce ışığını bulutlara verip bulutların da bize yansıtmasından söz ediyorum.
\n2 Kasım Cuma akşam üzeriydi... Kasım ayına girdiğimiz için güneş, eğer bulutların arkasında değilse saat 15.00 sıralarında batıyor. Havalandırma duvarının arkasında, bir süre tellerde asılı kalıyor. Kasımın sonuna doğru havalandırmaya hiç inmeyecek, şubat başına dek ayrı kalacağız. Şubatla birlikte önce bir-iki saat, sonra giderek uzayan dilimlerle havalandırmanın beton zeminini ısıtacak.
\nGeçelim bunları, bulut ışıklarını anlatacaktım... Havalandırma duvarının üzerindeki tel örgüler, böylesi anlarda gökyüzünü izlemeyi daha da güzelleştiren bir gümüş çerçeve gibi durur. Ee, güzel bir tablo aynı güzellikte çerçeve de ister, değil mi ama...
\n***
\nTam tepedeki bulutlardan ince ince süzülen yağmur, saçlarımdan yüzüme dağılırken gün batımı tarafındaki bulutların ışığı alnımı nişan almıştı.
\nO anı anlatamam...
\nGözüm gökyüzünün tavanında, yağmur eşliğinde koşarken, batmakta olan güneşle aydınlanan bulutlar ışık gösterisi yapıyordu.
\nYer beton, duvar beton havalandırma dörtgeninde 5 adım koşup köşeyi dönüyorum, 14 adım atıyorum, tekrar dönüyorum. Her 5 ve 14 adımda köşe dönüyorum. Hayatımda hiç bu kadar çok köşe dönmemiştim! Konuyu dağıtmayalım, bulutları kaçırmayalım...
\nIşık yüklü bulutlar arkamda kalınca, yağmur yüklü bulutlarla buluşuyorum. Onlar arkamda kalınca ışıklı bulutların, sarının lacivert zemin üzerinde kırmızıya kadar uzanan yüzlerce tonu arasında kayboluyorum.
\nHer dönüşte renkten görüntüye kadar her şeyin değiştiğini fark ediyorum. Gökyüzü bu kadar kısa sürede değişir mi demeyin; eğer benim kadar gökyüzünü izleme özgürlüğünüz varsa, daha doğrusu bu özgürlüğünüzü kullanabiliyorsanız, siz de bakın...
\nTam gökyüzü mevsimindeyiz. Açıp kapanan hava, acelesi varmış gibi hep bir yerlere yetişme telaşındaki bulutlar öyle bir gökyüzü bahçesi yaratıyorlar ki, fırlayıp içinde dolaşmamak elde değil.
\nTepeden yağmurun, karşıdan ışığın yağdığı günler çok fazla değildir. O gün doyasıya içtim ikisini de...
\nDedim ya, bulutlar hep acelesi varmış gibi giderler diye. Günün son ışıklarını içlerinde eritirken birden şelaleden akar gibi öbek öbek dağılmasınlar mı... Az sonra nasıl bir tablo çıkacak diye beklerken kocaman bir bulut kümesi kucakladı tüm öbekleri, aldı içine; bitirmedi, giyindi.
\n***
\nO gün gökyüzünün bin tonu vardı. Bir yaşam gibi aktı durdu, değişti durdu. İçimdeki yaşama tutunma gücü ve umuduyla gökyüzünün zenginliği öylesine iç içe geçti ki, hangisi daha derindi kestiremedim. Acaba ölçebilir miyim diye düşünürken az kalsın başımı bir buluta çarpıyordum.
\nDurdum... Etrafıma baktım. Havalandırmanın eni 5, boyu 14 adım, duvarın yüksekliği 7 metre kadar...
\nYa gökyüzü...
\nTavanımızın yüksekliği gökyüzü kadar. Gökyüzünü bir nefeste içime çektim. Yağmurun ıslaklığıyla bereketli bir yaşam sıcaklığı sardı bedenimi.
\nDemir parmaklıklar, tel örgüler, beton duvarlar lime lime dökülüyordu.
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu